PİRHA – Dersim Kadın Platformu, eski eşi tarafından katledilen Emine Bulut için açıklama yaparak günden güne artan şiddet eylemlerine “Kadınları korumayan, onları şiddetle baş başa bırakan, daha önemlisi şiddeti körükleyen sistemin sonucudur.” sözleriyle tepki gösterdi.
Seyit Rıza meydanında bir araya gelen kadınlar, “Ölmek İstemiyoruz” yazılı pankart açarak kadın cinayetlerine dikkat çekti. Yapılan basın açıklamasında “Emine Bulut’un “ölmek istemiyorum” haykırışı tüm kadınların çığlığıdır;
18 Ağustos’ta Kırıkkale’de eski eşi tarafından çocuğunun gözü önünde defalarca bıçaklanarak ölüme gönderilen Emine’nin o görüntüleri 23 Ağustos’ta sosyal medyaya düşmeseydi, Emine de Ağustos ayında öldürülen diğer kadınlar gibi bir sayıdan ibaret kalacaktı.” denildi
“SİYASAL İKTİDAR EMİNE BULUT’UN ÖLÜMÜNÜN SORUMLUSUDUR”
Açıklamanın devamında şunlar dile getirildi:
“Tıpkı 22 Ağustos’ta Konya’da şiddet uyguladığı için uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi tarafından, çocuklarının önünde 20 bıçak darbesi ile öldürülen Tuba Erkol gibi. Tıpkı 2018 yılında öldürülen 440 kadın gibi. Ya da 2019’un ilk altı ayında öldürülen 214 kadın gibi.
Çocuğunun gözü önünde öldürülen Emine Bulut’un görüntüleri dolaşıyor her yerde artık sadece ölüm haberine değil, nasıl öldüğüne de tanıklık etmek zorunda kalıyoruz.
Giderek artan kadın cinayetleri, gittikçe daha da vahşileşen şiddet yöntemleri sadece kocanın, sevgilinin, bazen babanın ani sinirlenmesi, caniliği, kendine hakim ol(a)maması ile açıklanabilir mi?
Bugüne kadar başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hiçbir iktidar yetkilisi çıkıp da ‘Bu ülkede kadınların öldürülmesine, şiddet görmesine izin vermeyiz’ dedi mi? Hayır.
Ne Emine’nin ölümü ne de diğerleri ‘bir caninin, sinirlerine hakim ol(a)mamış ruh hastası bir adamın yaptığı münferit cinayetler’denilerek geçiştirilemez. Ülkeyi yönetenlerin, kadınları ısrarla sıkıştırdığı şiddet cenderesinin sonuçlarıdır. Kadınları korumayan, onları şiddetle baş başa bırakan, daha önemlisi şiddeti körükleyen sistemin sonucudur.
‘Boşanmak, evlenmek kadar doğaldır, evliliği yolunda gitmeyen kadın da erkek de boşanır tabii’ demediğiniz için öldürüldü Emine. ‘Bu ülkede kadınların öldürülmesine izin vermeyiz, yasaları güçlendiririz, bir kadının burnu kanasa devlet onu oradan alır, güvenli bir yere yerleştirir ve asla erkeği haklı görmez’ demediğiniz için biz bugün bu görüntüleri izliyoruz. 17 yıldır söylediğiniz aile, ailenin kutsallığı, aileleri koruma siyaseti kadınların ölümü demek işte.
Bir devletin kadınları ısrarla sıkıştırdığı şiddet cenderesinin sonuçları bunlar. Kadınları korumayan, uğradığı ya da uğrayabileceği şiddetle onları baş başa bırakan ve hatta daha önemlisi şiddeti bizzat yaratan ve körükleyen sisteminiz öldürdü Emine’yi.
Boşanan kadınları sapkın hayatlar yaşamakla suçlayan, boşanmaları ne pahasına olursa olsun engellemek için Meclis’te komisyonlar kuran, aileleri parçalatmayacağız diye dört bir yerden açıklamalar yaptıran, nafakayı kaldırmak için yasa hazırlıkları yapan, şiddete ilişkin koruma kararları almamızı sağlayan 6284 sayılı Yasayı kaldırmak isteyen, İstanbul Sözleşmesi’nden devletin imzasını çekmesi için uğraşan siyasal iktidar Emine Bulut’un ölümünün sorumlusudur.
Emine’nin ‘ölmek istemiyorum’ diyen çığlıkları kulaklarımızda, yaşam hakkımızı savunacağız. Nafaka ile ilgili değişiklik yapmanıza izin vermeyeceğiz, 6284 sayılı yasaya dokunamayacaksınız, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenize engel olacağız. Aile içinde çizdiğiniz o sınırda yaşamayı kabul etmeyeceğiz
Kadınların ‘Ölmek istemiyorum’, ‘Ölmeden koruyun beni’, ‘Beni öldürdükten sonra mı tutuklayacaksınız’ çığlıklarının yükselmediği bir hayat istiyoruz.
Yan yana gelerek, dayanışarak, yılmayarak, mücadele ederek kazanacağız.
Yaşasın kadın dayanışması”
PİRHA / DERSİM
Önceki Gönderi
Sonraki mesaj
Bunları da beğenebilirsin
Yoruma kapalı.