PİRHA- Dünya Anadil Günü dolayısıyla açıklama yapan Emek Partisi Dersim İl Örgütü, Türkiye’de diller üzerindeki baskı ve yasakların devam ettiğine dikkat çekerek, ” Dünya Anadil Günü, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kültürel çeşitliliğin ve çok dilliliğin korunması amacıyla kutlanırken BM üyesi Türkiye’de Türkçe dışındaki dillerin eğitim ve kültür dili olarak kullanılması önündeki engeller devam etmektedir” dedi.
EMEP Dersim İl Örgütü 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Yasakçı politikalar nedeniyle birçok dil yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna vurguda bulunan açıklamada, “BM verilerine göre dünyada her iki haftada bir dil, içinde geliştiği entelektüel ve kültürel ortamla birlikte yok oluyor. Her alanda ‘tekçiliği’ dayatan tek adam iktidarı dil alanında da bu ‘tekçi’ politikalarını uyguluyor. Cezaevlerinden gönderilen Kürtçe mektupların çok büyük kısmı iade ediliyor, cezaevlerine Kürtçe mektuplar alınmıyor, Kürtçe yayın organlarına, Kürtçe kitaplara ulaşımda ciddi ihlaller yaşanıyor” denildi.
“TÜRKİYE’DE DİLLER ÜZERİNDEKİ BASKI VE YASAKLAR DEVAM EDİYOR”
İstanbul’da sahnelenmesine saatler kala yasaklanan Kürtçe tiyatro oyunu ‘Bêrû’ya değinilen açıklamada, iktidarın Kürtçeye yaklaşımın Kürt sorununun demokratik çözümüne olan mesafesini de gösterdiğine vurguda bulunularak, “21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü yine Türkiye’de de diller üzerindeki baskı ve yasakların devam ettiği koşullarda karşılıyoruz. Dünya Anadil Günü, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kültürel çeşitliliğin ve çok dilliliğin korunması amacıyla kutlanırken BM üyesi Türkiye’de Türkçe dışındaki dillerin eğitim ve kültür dili olarak kullanılması önündeki engeller devam etmektedir. Bu yasakçı politikalar nedeniyle birçok dil yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Geçtiğimiz yılın ekim ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosunda sahnelenecek “Bêrû” oyunu “Tiyatro oyunu kamu güvenliğini bozabilir” denilerek Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Tüm bu yaşananları çoğaltmak mümkün ancak bir çırpıda sayılabilecek bu örnekler bile bu iktidarın, Kürtçeye yaklaşımı bir kez daha apaçık ortaya sermekle birlikte aynı zamanda Kürt sorununun demokratik çözümüne olan mesafesini de göstermektedir” denildi.
“ANA DİLDE EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ YASAKLARIN KALDIRILMASI İÇİN MÜCADELEDEN BAŞKA YOL YOKTUR”
Açıklamanın devamında anadilde eğitimin önündeki engel ve yasakların kaldırılması, farklı dil ve kültürlerin bir arada eşitçe yaşayacağı demokratik bir ülkenin kurulması çağrısında bulunularak, “Demokrasiden, reformdan, yeni anayasadan bahseden faşist bir rejim inşasına yönelmiş bulunan tek adam iktidarı, Kürtlerin yaşadığı şehirlerde ki belediyelere kayyum atama konusundaki fikirlerini canhıraş savunuyor. HDP belediyelerine atanan kayyumların ilk işi de Kürtçe eğitim veren, Kürt dili üzerine çalışmalar yapan okulları, kurumları kapatmak, Kürtçe tabelaları kaldırmak oluyor. Ülkeyi açık bir diktatörlüğe götüren ve “tek dil, tek millet, tek din, tek kültür” dayatmasında ısrar eden bu gerici tek adam iktidarına karşı; Dünya Anadil Günü’nde, Kürt halkının en önemli taleplerinden biri olan anadilinde eğitimin önündeki engel ve yasakların kaldırılması, farklı dil ve kültürlerin bir arada eşitçe yaşayacağı demokratik bir ülkenin kurulması için, mücadeleden başka bir yol yoktur. Tüm saldırılara rağmen, halkların anadil gününü kutluyoruz” ifadeleri kullanıldı.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.