PİRHA – Emek Partisi, kadınların koronavirüs salgınından nasıl etkilendiğini ortaya koymak ve taleplerine dikkat çekmek için rapor hazırladı.
Emek Partisi bir aylık koronavirüs salgını sürecinin kadınlara nasıl yansıdığına ve taleplere ilişkin bir rapor açıkladı. Türkiye’de Covid-19 salgınının neden olduğu tabloyu ortaya koyan rapor, kadınların ev içindeki yüklerinin artışına, yaşadıkları şiddetin boyutlarına, farklı sektörlerden kadın çalışanların yaşadıkları sorunlara dikkat çekiyor.
“KADIN İŞÇİLER İŞYERİNİN DE HİJYENİNDEN SORUMLU HALE GETİRİLİYOR”
Rapordan notlar şöyle:
- Eşitsizliğin, yoksulluğun içinde en büyük eşitsizliklere maruz bırakılan kesimi kadınlar oluşturdu. Türkiye’de çoğunluğu sözleşmesiz, geçici ve güvencesiz koşullarda çalıştırılan 1 milyon ev işçisi kadın, salgınla beraber tüm gelirlerini kaybetti. Krizle birlikte 2 milyonu bulan kadın işsizliği, işten atmalarla daha da artıyor.
- Hâlâ çalışmak zorunda olan kadın işçiler sağlıksız, kötü koşullarda, işten atılma tehdidi altında çalışıyor. İşyerinde de şiddet, baskı ve cinsiyetçi uygulamalar arttı. Kadın işçiler ustabaşlarının zoruyla yaptıkları işin yanı sıra işyerlerinin ‘hijyeninden’ de sorumlu hale getiriliyorlar.
- İşten atılma korkusu işyerlerinde tacizi, kadınların onurlarını zedeleyen tutumları artırıyor.
- Sağlık emekçilerinin yüzde 70’ini oluşturan kadınlar hem yoğun çalışma temposu hem de iş yerlerindeki yeni riskler nedeniyle salgından en çok etkilenen kesimi oluşturdu. Hastanelerde taşeron temizlik ve yemekhane işçileri ayrımcılığa uğrayarak, bir kadın işçinin ifadesiyle “Virüs muamelesi görerek” çalışmak zorunda bırakılıyorlar.
- Mayıs ayı itibariyle kadınların yoğunlukta çalıştığı mevsimlik tarım işçiliği artacak. Kadınların sağlıklı temiz su, barınma ve beslenme koşulları, tuvalet gibi en temel ihtiyaçlara erişimi bile yok.
- Mülteciler, valilik, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, kaymakamlık ve belediyelerden destek alamıyor. Mülteci kadınlar kadına yönelik şiddetle ilgili hiçbir destek mekanizmasından yararlanamıyorlar, ŞÖNİM’lerden faydalanamıyorlar.
“ŞİDDET ARTTI”
Tek başına ebeveynlik yapan, boşanma sürecinde olan, koruma kararlarıyla yaşayan kadınlar için daha zorlu koşullar söz konusu olduğu vurgulanan raporda, artan şiddete ilişkin ise raporda şu ifadelere yer verildi:
“Emekçi mahallelerde bizzat gördüğümüz; kadınların canına kastedilme riski büyüyen evlerde bir başlarına bırakıldıkları, devletin hiçbir kademesinden dertlerine çare olacak bir elin uzatılmadığı, yapılan başvuruların salgın bahanesiyle geri çevrildiği, şiddetin arttığı ve üstünün bizzat devletin almadığı önlemler nedeniyle kapatıldığı gerçeği. Şiddet artarken, hükümet önlem almak yerine, HSK eliyle, kadına karşı şiddetin önlenmesine dair 6284 sayılı Kanun’daki tedbir kararının kadınların aleyhine işleyeceği açık olan bir karar aldı. Bu gerçeklere rağmen, Aile Bakanının çıkıp “Şiddet azalıyor” açıklaması yapması, tek kelimeyle yalandır!”
“İNFAZ DÜZENLEMESİ, ÖLÜMLERE DAVETİYE ÇIKARMAKTIR”
Cinsel şiddet ve istismar faillerinin serbest bırakılacağı tartışmasını da içeren infaz paketine ilişkin ise “Gazetecileri, siyasetçileri, hak savunucularını, muhalefet güçlerini cezaevlerinde tutmaya devam eden, hasta tutukluları, çocukları ve çocuklu tutukluları görmezden gelen, ama cinsel suç faillerini, şiddet faillerini hiçbir denetim olmadan salıverecek olan ayrımcı, eşitsiz infaz düzenlemesi ölümlere, şiddete, istismara göz göre göre davetiye çıkarmaktır” denildi.
DAYANIŞMAYI BÜYÜTME ÇAĞRISI
Fiziki mesafe kuralını geçerli kılan bugünlerde birliğin, dayanışmanın, örgütlenmenin yeni biçim ve yollarının yaratıldığını ifade eden Emek Partisi, “Bugün emekçi kadınların yaşam sürdüğü, çalıştığı her yerde, her alanda tüm zorlu koşullar karşısında dayanışma ile ayakta kaldığını biliyoruz” diyerek dayanışmayı büyütmek ve mücadele birlikleri kurmak için tüm yaşam ve çalışma alanlarında bir araya gelme çağrısı yaptı.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.