PİRHA- DİSK’e bağlı Emekli-Sen, TBMM’yi devre dışı bırakan, yeni yönetim modelini kabul etmediklerini belirterek, TBMM’yi duruma el koymaya ve sorumluluk almaya çağırdı. Emekli-Sen bunun için 19 Eylül’de bir imza kampanyası başlatacaklarını kaydetti.
DİSK’e bağlı Emekli-Sen Sendikası, halkın iradesini yok sayan, yeni yönetim modelinin uygulamalarıyla mağdur ettiği emekçi halkın sorunlarına sahip çıkması ve çözüm üretmesi için Meclisi göreve çağırdı.
Bir basın toplantısı yapan Emekli-Sen’in açıklamasını Genel Başkan Veli Beysülen okudu.
Beysülen, denetimsiz tek adam yönetiminin, yeni yönetim biçimi olarak anayasa güvencesine alındığını hatırlatarak, iktidarın, seçimlerin geçmesiyle birlikte, ekonomik krizin ağır faturasını halka ödetmeye çalıştığını belirtti.
Açıklamada “Türkiye emekçi halkının yaşamını günden güne çekilmez hale getiren krizin, ağırlaşarak sürdüğü bu günlerde, halkın iradesinin temsilcisi olan TBMM’nin devre dışı bırakılması ve ülkenin tek kişinin atadığı bakanlar tarafından yönetiliyor olması, toplumun parlamentoya güvenini sarsacak ve parlamentonun gereksizliği algısına yol açabilecek tehlikeli bir uygulamadır” denildi.
“MECLİS DEVRE DIŞI BIRAKILDI”
“Yeni hükümet modeliyle, TBMM’nin, tek tek bakanlar ile hükumetin tümünü denetlemesi ortadan kaldırılmış, meclis devre dışı bırakılmıştır” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Seçimle gelmeyip, yeniden seçilme endişesi taşımayan, meclise hesap verme sorumlulukları da bulunmayan, bakanların yönettiği ülkede, ekonomik, idari ve siyasi kararların geniş halk yığınları lehinde olması beklenemez. Elektrik, doğalgaz, su, ulaşım, akaryakıt aklınıza ne geliyorsa, iğneden ipliğe halkın yaşamını yakından ilgilendiren temel tüketim ürünlerinin fiyatları fahiş şekilde artıyor. Bu ürünlerin birçoğunun fiyatı bir sefer değil iki hatta üç sefer arttığı ve toplumun neye ne zaman zam geldiğini takip edemez hale getirildiği günlerden geçiyoruz.
“TÜK LİRASI HIZLA DEĞER KAYBEDİYOR”
Türk Lirası hızla değer kaybediyor. Dikkat edin, dolar artıyor demiyorum. Çünkü yaşanan, doların değerlenmesi değil, Türk Lirasının değer kaybetmesidir. Nitekim dolar, diğer ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmamış, aksine Türk Lirası, Euro ve benzeri yabancı para birimleri karşısında değer kaybetmiştir. Durum bu olduğu halde, yıllardır uyguladıkları rant ekonomisi ile ülkeyi dışarıya borçlandırmış, üretimi değil tüketimi özendiren politikalarıyla, her şeyi dolar karşılığı ithal eder duruma getirmiş olanlar, krizi ABD’nin yerli ve milli olan kendilerine karşı ekonomik savaş açmakla suçluyorlar. Bunun amacı hedef saptırmak ve sorumluluktan kaçmaktır. Bir yandan elinizdeki ve yastık altındaki dolarları bozdurun, ABD’yi protesto edin, ABD mallarını boykot edin naraları atılırken, diğer yandan ise gece yarısı devlet bankaları açılmakta ve milyonlarca dolar, piyasa değerinin yarı fiyatına yandaşlara satılmaktadır.”
“KRİZİN DEVAM ETTİĞİNİ PİYASA VERİLERİ DOĞRULUYOR”
Krizin hızla tırmanmaya devam ettiğini piyasa verilerinin de doğruladığını belirten Emekli-Sen, şu bilgileri verdi:
“Nitekim TÜİK, Ağustos ayı tüketici fiyatları artışını (TÜFE) aylık %2,3, yıllık ise %17,94 olarak açıkladı. Böylece Türkiye’nin tekrar yüksek enflasyonlu bir döneme girdiği açıkça ortaya çıkmış oldu. Zira açıklanan yıllık artış oranı, son 15 yılın en yüksek TÜFE artışıdır. Daha kötüsü yurtiçi üretici fiyatları artışının (ÜFE) yüzde 32,13 olarak gerçekleşmiş olmasıdır. ÜFE’deki yüksek oranlı artışın piyasa etkileri ortaya çıktıkça, TÜFE artış oranları hızla artmaya devam edecektir. Öte yandan Elektriğe ve doğalgaza yapılan zamların, çarşı pazarda yol açacağı fiyat artışlarının, henüz istatistiklere yansımadığı da dikkate alınınca tüketici fiyatlarında, önümüzdeki aylarda önemli artışlar olacaktır. Enflasyondaki hızlı artış büyük çoğunluğu 4 kişilik bir ailenin sadece mutfak giderinin karşılığı olan açlık sınırı altında maaş alan, 12 milyon 300 bin emekli başta olmak üzere, toplumun emekçi kesimlerinin gelirlerinin reel olarak erimesine yol açacaktır.”
Ülkeyi yönetenlerin, yurttaşa doğruyu söylemediğini ve krize karşı gerekli tedbirleri almadığını ifade eden Emekli-Sen, “Önümüzün kış ve bu kış, ülke nüfusunun emekçi çoğunluğu için oldukça çetin geçecek” dedi.
Açıklamada şunlar dile getirildi:
“Emekçi halkı, krizin ağır sonuçlarından korumak, için, TBMM’yi devre dışı bırakan, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, yoksul halkı yok sayan ekonomi politikalarının yerine, halkın talep ve ihtiyaçlarına uygun ekonomik politikalar uygulamasını sağlayacak kanuni düzenlemeler yapılması gerekmektedir.
Bütün bu nedenlerle, krizin mağdur ettiği, kesimlerin başında gelen emeklilerin temsilcisi sendika olarak, TBMM’yi devre dışı bırakan, yeni yönetim modelini kabul etmiyor ve TBMM’yi duruma el koyarak, sorumluluk almaya çağırıyoruz.”
19 EYLÜL’DE İMZA KAMPANYASI
“Parlamentoyu duruma el koymaya ve sorunlarımıza sahip çıkmaya çağırmak amacıyla bir imza kampanyası başlatıyoruz” diyen Emekli-Sen şöyle devam etti:
“Kampanyamız, 19 Eylül tarihinde, tüm şube ve temsilciliklerimiz tarafından yapılacak basın açıklamasıyla eş zamanlı olarak başlayacak ve 19 Ekim 2018 tarihine kadar, kent merkezlerinde, kurulacak stantlarda, mahallelerde, kahvelerde, parklarda yani emeklinin olduğu her yerde, sürdürülecektir. Toplanan imzalar, 25 Ekim tarihinde TBMM önünde yapılacak basın açıklamasından sonra, TBMM başkanlığına teslim edilecektir. Aynı gün siyasi parti grup başkanvekilleriyle görüşülecek ve imza kampanyamızın amacı ile taleplerimiz konusunda kendilerine bilgi aktarılarak destekleri istenecektir.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.