PİRHA- Giderek artan ekonomik krizi ve emekçilerin durumunu PİRHA’ya değerlendiren DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kamber Saygılı, “Esas mesela sendikaların, meslek odalarının, emekten yana siyasal kuvvetlerin birlikte buna karşı mücadele vermesi ve itiraz etmesi gerekiyor” dedi.
Haberin videosu
Ekonomik bunalım kartopu gibi büyüyor. Türkiye’de uzun süredir devam eden ekonomik krizin giderek derinleşmesiyle birlikte toplumdaki ekonomik bunalım da artmaya başladı. Kriz sürekli artarken yurttaşlar ise gittikçe yoksullaşıyor. İktidarın ekonomik krize çözüm bulma derdi yok.
10 milyona yakın emekçinin kaderlerinin patronların ve siyasal iktidarın vicdanına bırakılmayacağına dikkat çeken DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kamber Saygılı, toplumsal bunalım karşısında ortak mücadele çağrısı yaptı.
“ASGARİ ÜCRET İNSAN ONURUNA YAKIŞIR OLMALI”
İşsizliğin arttığı, gelir dağılımının alabildiğine bozulduğu ve milyonlarca emekçinin işçinin alım gücünün düşmesine sebep olan ekonomik krizin giderek derinleştiğini söyleyen Saygılı, asgari ücretin insan onuruna yakışır geçim ücreti olması gerektiğini belirtti.
Saygılı, “Bunun dışında yapılacak değerlendirmeler esasen işçilerin, emekçilerin açlık sınırı altında yaşamaya devam etmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda ekonomik krizin sonuçlarına karşı halkımızı mücadele etmeye çağırıyoruz. Elektriğe, doğalgaza, suya yapılan zamların geri alınması, elektrikten, sudan, doğalgazdan vergi alınmaması, asgari ücretin vergi dışı bırakılması, vergide adalet olması, az kazanandan az çok kazanandan çok verginin alınması ve aynı zamanda işsizlik fonunda biriken işçi paralarını şirketlere, banka patronlarına şirket patronlarına fabrika patronlarına peşkeş çekilmemesi gerekir diye düşünüyoruz” diye konuştu.
“KRİZİN YÜKÜ İŞÇİLERE YIKILMAYA ÇALIŞILIYOR”
Saygılı, hükümet politikalarının yarattığı ekonomik krizin sonuçlarına karşı mücadele ederek birleşmek gerektiğine vurgu yaptı. Yaşanan ekonomik krizin yükünün işçilere yıkılmaya çalışıldığını dile getiren Saygılı, şöyle devam etti:
“Bunun dışında hükümet ve patronlar bize bir yol bırakmıyorlar. Dolayısıyla bizim omuzlarımıza binen bu yükü ortadan kaldırmanın yolu birlikte mücadele etmekten geçiyor. Zaten 7,5 milyona yakın bir işsiz kitle söz konusu ve bu krizi bahane eden aynı zamanda sorumlusu durumunda olan patronlar. Bu krizin yükünü işçilerin üzerine yıkmak açısından 10 kişinin yapacağı işi 5 kişiye yaptırarak onların omuzlarına yükleyerek diğer işçileri işçi kıyımına uğratarak bu işin içerisinden çıkmaya çalışıyor. Oysa bu zamana kadar üzerimizden geçinen buradan sermayelerini büyüten patronların yapması gereken şey şu; esasen adil bir şey olacaksa işçileri 10-12 saat çalıştırmak yerine çalışma saatlerini kısaltarak ücretlerini arttırarak işçi kıyımı değil, işçilerin bizzat çalışmasını sağlayarak bir adım atılması gerekiyor. Hem siyasal iktidardan hem patronlardan bu zamana kadar görmüş olduğumuz şey bunlar, esasen olabilecek şeyler olmasına rağmen, patronlar ve siyasal iktidar tarafından yerine getirilmediğini hepimiz yaşayarak görüyoruz.”
“İŞÇİNİN KADERİ İKTİDARIN VİCDANINA BIRAKILAMAZ”
“10 milyon işçinin daha doğrusu emekçilerin kaderleri patronların ve siyasal iktidarın vicdanına bırakılmayacak kadar önemli bir sorun” diye konuşan Saygılı, 17 yıllık AKP iktidarı döneminde bir çok kez ekonomik ile kriz ile karşılandığını hatırlattı.
DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kamber Saygılı, ortak mücadele çağrısını yineleyerek şunları söyledi:
“Biz bunları bu zamana kadar 17 yıllık iktidar sürecinde onlarca kez yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Dolayısıyla burada esas mesela sendikaların, meslek odalarının, emekten yana siyasal kuvvetlerin birlikte buna karşı bir mücadele etmesi gerekiyor. Bir itiraz edilmesi, gerekirse grev hakkını kullanması gerekiyor. Bunların olmadığı koşullarda sendikaların ve konfederasyonların buna cepheden karşı durmadığı koşullarda patronlar, siyasal iktidar bildikleri yoldan devam edeceklerdir.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.