PİRHA – İstanbul Kadıköy’de ‘sansüre hayır’ eyleminde bir araya gelen emek ve meslek örgütleri, korku iklimi yaratılmaya çalışıldığını belirterek mücadele çağrısında bulundu.
Tarikatların kamusal alandaki gücüne mercek tutan ‘Kızıl Goncalar’ dizisi nedeniyle RTÜK, yayıncı kuruluş Fox Tv’ye hem para hem de iki kez yayın durdurma cezası vermişti. Ceza nedeniyle üçüncü bölüm yayınlanamamış, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve İstanbul Vakıflar 1’nci Bölge Müdürlüğü de çekimler için verilen mekan izinlerini iptal etmişti.
Dizi ve filmlere gelen ceza ve sansürler tepkilere yol açarken sinema, televizyon, tiyatro ve reklam sektöründe faaliyet gösteren emek ve meslek örgütleri ‘sansüre hayır’ sloganıyla Kadıköy’de Süreyya Operası eylem düzenledi. Emekçiler, ilk defa sansürle karşılaşmadıklarını, ancak bunun normalleştirilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Sanatçının ifade özgürlüğünün anayasayla koruma altında olduğunu hatırlatan emekçiler, “Artık yeter! Sansür, yasaklar ve engellemelerden dolayı nefes alamıyoruz!” diyerek meslektaşlarına mücadele çağrısında bulundu.
“KORKU İKLİMİ YARATILMAYA ÇALIŞILMAKTA”
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
*Tüm kamuoyunun yakından takip ettiği üzere ulusal kanalda yayınlanan ‘Kızıl Goncalar’ dizisine ‘toplumun milli ve manevi değerlerine aykırılıklar’ bulunduğu gerekçesiyle iki kez program durdurma ve 9 milyon lira para cezası verilmesiyle sansür uygulamalarına bir yenisi daha eklendi.
*Bizler bu sansür uygulamalarıyla elbette ki ilk defa karşılaşmıyoruz. Tiyatro, sinema, dizi film gibi sanatın her alanında sıkça gördüğümüz sansür uygulamalarının normalleştirilmesi, sansürün kendisinden daha tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Cezalandırma, yasaklama, soruşturma, hedef gösterme, tehdit etme, korkutma, aşağılama, engelleme, fiziki ve sözlü saldırı, kriminalize etme, ötekileştirme gibi yöntemlerle karşımıza çıkan sansürle tüm yaratıcı alanların varoluşu tehdit edilmekte ve bir korku iklimi yaratılmaya çalışılmaktadır.
*Sansür, evrensel düzeyde tüm yaratıcı alanların ortak mücadele konusu olmuştur. Ülkemizde de Anayasa’nın 64’üncü maddesi açık ve nettir: “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.”
Sanatçıların ifade özgürlüğü yasalarla koruma altında
*Anayasa’da belirtildiği gibi sanat faaliyetleri, bizlerin tabiriyle ‘Sanatsal İfade Özgürlüğü’ yasalarla koruma altındadır.
*Sanatsal ifade özgürlüğünün önündeki engellemeler sadece yayın durdurma, para cezası gibi yöntemlerle karşımıza çıkmıyor. Örneğin, yıllardır tadilat var gerekçesiyle son dakika iptal edilen tiyatro oyunları, ‘kamu güvenliği’ gerekçe gösterilerek iptal edilen konserler, gösteriler, sergiler, şehirlere girmesi engellenen ekipler, bakanlık tarafından verilen desteklerin geri çekilmesi, gösterimi durdurulan belgeseller ve sinema filmleri, iptal edilen festivaller…
“NEFES ALAMIYORUZ”
*Sansürün doğurduğu sonuçlar sadece performansların, eserlerin engellenmesiyle de bitmiyor! Ekipler hedef gösteriliyor, binlerce çalışan ücretlerini alamıyor ve iş kaybına uğruyor.
*Artık yeter! Sansür, yasaklar ve engellemelerden dolayı nefes alamıyoruz!
*Emek ve meslek örgütleri olarak sahnelerde, sinemalarda, ekranlarda, stüdyolarda her yerde ve her zaman sansürün karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Sansür normalleştirilemez. Sansürün ve sansürün yarattığı dolaylı sonuçlar karşısında tüm meslektaşlarımızı bir arada olmaya davet ediyoruz.
*Yalnız değiliz, bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz.
*Sanatsal ifade özgürlüğümüzün önündeki engeller kaldırılsın, sanatçı ve sanat emekçileri özgür kalsın.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.