PİRHA- 1970’li yılların başında çoğunlukla ekonomik sıkıntılardan kaynaklı topraklarını terk etmek zorunda kalan Elbistan’a bağlı Körücek köylüleri, tekrar köylerine dönerek üretime başladı. Geri dönüşler sonrasında bölgenin ekonomik olarak değer kazandığını söyleyen köylüler, topraklarına sahip çıkarak üretime katılma çağrısında bulundular.
Maraş Elbistan’a bağlı Körücek köyünde yaşayan Hüseyin Kartal, Ali Rıza Tunç ve Mustafa Yüksel yeniden üretim yapabilmek ve kendi kültürünü yaşayabilmek için uzun yıllar sonra köylerinin yolunu tuttular.
Körücek köylüleri siyasi ve ekonomik nedenlerden dolayı 1970’li yıllarda büyükşehirlere ve Avrupa’ya göç etmek zorunda kalmışlar. Uzun yıllar sonra topraklarına dönen Körücek köylüleri yüzlerce dönümlük araziler üzerinde yeniden üretime başlayarak bölgeye yeniden yaşam verdi.
52 YIL SONRA DÖNÜŞ KARARI
Yaşamı Yeniden ve Yerinde İnşa Hareketi’nin çağrısıyla 52 yıl boyunca yaşadığı İstanbul’dan köyüne dönerek üretim kararı alan Hüseyin Kartal, “1969 yılında Ankara’ya göç ettik. Ağırlıklı ekonomik sıkıntılar ve 1967 yılında Elbistan olayları sonrasında insanlar burayı terk etmek zorunda kaldı. Dönem dönem gelip gittik. 52 yıl boyunca köyümüze döneceğimizi hiç düşünmedik. Yaşamı Yeniden İnşa Hareketi’nin projesiyle buralara döndük. Elbette bu dönüşün ekonomik getirisi de olacak. Topraklarımızı sahipsiz bırakmamak, geleceğimizin bu topraklar üzerinde olacağını düşündüğümüz için yerleşme kararı aldık” dedi.
“SÜRGÜNDEN KURTULUP TOPRAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALYIZ”
‘Bizler sürgün edildik ve bu sürgünden kurtulup geri dönmeliyiz’ diyen Kartal, 45 dönümlük bahçeye kayısı dikerek üretime başladığını kaydetti. Teknolojik gelişmeler ile üretimin daha kolay bir hal aldığını söyleyen Kartal, geri dönüş çağrısında bulunarak şunları söyledi:
“45 dönümlük bahçeyi iki bahçe yaptık. Çevre köylerden de bahçe alarak 3 bin kök kayısı diktim. Evlerimizi yapmaya başladık. Bir traktör aldım. Bu proje başarıya ulaşırsa ekonomik olarak toplumumuz çok güçlü olacak. Çok iyi tepkiler aldık. Elbistan’da birçok köyde binlerce ağaç dikimine başlandı. Mutlaka ata topraklarımıza sahip çıkmalıyız. Eskiden teknoloji yoktu, zorluk çekiyorduk. Bahçeleri nasıl kullanacağımızı bilmezdik. Şimdilerde ise bu imkanlarımız var. Bu geri dönüşler sayesinde topraklarımız ekonomik olarak değer kazandı. Bizler sürgün edildik ve bu sürgünden kurtulup geri dönmeliyiz.”
ASPİR BİTKİSİNİN İLK HASADI YAPILDI
Körücek köyü sakinlerinden Ali Rıza Tunç ise destekleme ve ekipman hibeleri ile aspir bitkisi ekmeye başladığını dile getirdi. Bölge topraklarının değerli olduğunu ve farklı bitkiler ile daha çok verim alınacağını kaydeden Tunç, “İstanbul’da tekstil ile uğraşıyorum. Uzun yıllardır gelip gidiyorum. Karar alarak topraklarımı ekip biçmeye başladım. Bu sene aspir ektim ve ilk hasadını aldım. Aspiri destekleme için ektik. Ekipman hibesi ve dönüm başı destek alıyoruz. Aspir, ayçiçek yağına alternatif olarak ekiliyor. Yağı çok değerli. Devlet belli şeyleri destekliyor. 5 yıl aspir ekme zorunluğu getiriliyor. Aspir, kıraç arazi için bulunmayan bir bitkidir. Bölgedeki gençler Avrupa’ya gidiyor. Bizim yaşımızdakiler ise köye geri dönüş sağlıyor. Bu dönüşler teşvikler ile hızlanır. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Buralar ata topraklarımız. Köyümüzü de, toprağımızı da seviyoruz” diye konuştu.
“MALİYETLER 10 KAT ARTTI, DEVLET DESTEĞİ YERİNDE SAYIYOR”
150 dönümlük arazi üzerine kayısı eken Mustafa Yüksel de, köyde yeterli bahçe olmadığı için elde ettikleri ürünlerini başka yerlere ucuza satmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Yüksel, her geçen yıl artan maliyetlerine karşılık devletin verdiği desteğin 10 yıl önceki destekle aynı olduğundan dert yanarak şöyle konuştu:
“10 sene önce köye gelerek kayısı ağacı ektim. Buğday ve arpa da ekiyorum. İyi sonuçlar elde ettik. 1970’li yıllarda ekonomik sebeplerden kaynaklı köyden büyükşehirler ve Avrupa’ya göçler başladı. Daha sonra köye dönüşler başladı. 150 dönüm arazi üzerine kayısı ektik. İyi verimler aldık. Yeteri kadar bahçe olmadığı zaman tüccar köye gelip ürünü almıyor. Ancak zorla başka yerlere daha ucuza satıyoruz. Bahçelerimiz artarsa tüccar köye gelip daha yüksek fiyatlara ürünlerimizi alıyor.
Devletin bizlere ciddi bir desteği yok. Bir mazot desteği var o da çok az kalıyor. 10 sene önce dikilen bahçelerin dönümü yüz lira destek verilirken aradan geçen 10 senede verilen destek yine yüz lira. 10 sene altı liraya aldığımız fidan şu an elli lira. Desteğin 10 kat artması gerekirken hala yerinde sayıyor. Ona rağmen üreterek yolumuza devam edeceğiz. Buralar ata topraklarımız, buralara sahip çıksınlar.”
Ersin ÖZGÜL/MARAŞ
Yoruma kapalı.