PİRHA- Karar Gazetesi ekonomi yazarlarından Ekonomist İbrahim Kahveci, dolardaki sert dalgalanmaları ve yükselen enflasyonu PİRHA’ya değerlendirdi. Kahveci “Ekonominin geleceğine ilişkin karamsar bir tablo çizerken doların yükselişinin durdurulması konusunda, “Merkez Bankası’nın faiz kararı yetmiyor bize demokrasi lazım” dedi.
Karar Gazetesi ekonomi yazarlarından Ekonomist İbrahim Kahveci, dolardaki sert dalgalanmaları ve yükselen enflasyonu PİRHA’ya değerlendirdi. Kahveci, ekonominin geleceğine ilişkin karamsar bir tablo çizerken doların yükselişinin durdurulması konusunda “Merkez Bankası’nın faiz kararı yetmiyor bize demokrasi lazım” dedi.
İşte röportajda öne çıkan konular ve Kahveci’nin değerlendirmeleri:
“SEÇİMDEN SONRA ZAMLAR VE VERGİLER BİZİ BEKLİYOR”
“Türkiye’ye baktığımız zaman çok net gördüğümüz bir olay son yıllarda artan oranda devletin bütçesinden devletin kasasından insanlara vaatler veriliyor, şirketlere tahaahütler veriliyor. Dolayısı ile bir açık oluşuyor. Zaten ülke olarak ürettiğimizden daha fazla tüketiyoruz. Çok tükettiğimiz için yurtdışına karşı açığımız var Bunun yanına bir de bütçe açığı yani devletin kasasından açık verirsek iki açık iktisat dilinde felaket demektir. Standart and Poors emeklilere bayram ikramiyesi vaadi gelince notu kırdı, uyarısını verdi. Bütün bakanlar “mali politikadan asla taviz verilmeyecek, bütçe disiplinine sahip çıkacağız” diyorlar. Bütçede oluşan açığı kapatmanın iki yolu var: Ya Ankara kemer sıkar, makam araçlarından vazgeçer ya da vergiyi kim veriyor, bizim boğazımıza sarılacaklar. Son 5-6 yıllık döneme baktığımızda her bütçe açığında vatandaşa hesap kesilmiş. Ankara tasarruf anlamında bugüne kadar adım atmadığına göre seçimden sonra büyük zamlar, yeni vergiler bizi bekliyor. Bu faturayı seçim vaadi ile oluşturulan faturayı biz ödeyeceğiz.
“MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ KARARI YETMİYOR BİZE DEMOKRASİ GEREK”
15 Temmuz gecesi bu ülkeyi savunan millet parasını da aynı şekilde savundu. Döviz hesaplarını bozdurup TL yaptı, iki haftada 12,5 milyar dolar döviz bozdurup TL’ye geçti. Parayı da savundular ama 15 Temmuz sonrası milli birlik gücü büyük bir güçtü, oluşmadı. O güç de dağılınca, seçilmiş başbakan değişimi, darbe girişimi ve milli birlik dağılmasından sonra ayar tutturamadık. Emsal ülkelerin para birimi ile kıyaslarsak 1 dolar, 2, 5 lira etmesi gerekiyor. Brezilya real’i 1 dolar 4 Realdi şimdi, 3,5 real. Biz ne olduk ? 1 dolar 3 Lira idi, şimdi 5 liraya yakın. Yüzde yüz neredeyse olumsuz ayrıştı. OHAL’i bunun içinde değerlendirebilirsiniz onun için Türkiye’nin normalleşmesi, Olağanüstü hal yönetiminin kaldırılması, insan hakları, adalet bugün dövizdeki piyasayı dengeleyecek en önemli kavramlardır. Çünkü artık Merkez Bankası’nın faiz kararı yetmiyor, bize demokrasi gerekiyor. Bir kere devletimizin TL kullanması lazım. Bizim devlet milli parayı kullansa biz ciddi şekilde işlerimizi düzelteceğiz de devlet kendi varlığına sahip çıkmıyor.
“3 KURUŞLUK HESAPLA FABRİKALAR ÖZELLEŞTİRİLİYOR”
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile 5 yıl garanti verildi, suni bazlı şeker, onun kotası düşürüldü. 5 yıl çalışaçak dendi. 5 yıl değil sürekli çalışacaksa özel sektör üzerinden çalışacaksa verim artar, özel sector verimlidir ama özeleştirme kamuya kaynak sağlamak ve verimliliği arttırmak için mi oldu yoksa 5 yıl sonra bu fabrikalar kapatılıp, biliyorsunuz pek çok fabrikanın arsası fabrikadan değerli biz şeker mi ithal edeceğiz. Hatta asıl sorun doğal şeker mi ithal edeceğiz yoksa zehirli şeker mi? Bir taraftan 3 kuruşluk hesapla şeker fabrikalarını özelleştiriyoruz diğer tarafta 30 milyarlık maliyetle kanserle uğraşıyoruz hatta tedavi edemiyoruz, insanlarımızı kaybediyoruz.
“RAFTAKİ FİYAT ÇİFTÇİYE YANSIMIYOR”
Biz Tükiye’de raftaki fiyatla çiftçinin ürettiği ürünün değerini dengelersek sorun çözülür. Raftaki fiyat çiftiye yansımıyor. Rafta 4 lira patates ama çiftçiden 4 kuruşa alınıyor. Burada büyük bir uçurum var. Bu uçurumu ortadan kaldırmak lazım. Bunun için modeller geliştirmek gerekir. Bunun için Tarım Bakanlığı Ticaret Bakanlığı model geliştirmiyor. Kooperatifler üzerinden gitmek gerekiyor. Büyük marketler raf parası, şu parası bu parası AVM kiraları falan derken fiyat artıyor.
Rohat EMEKÇİ
Ece GÜNEŞ SAADETYAN
Yoruma kapalı.