PİRHA- Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklanan yeni ortaöğretim sisteminde yapılan değişiklikle ilgili birinci dereceden muhatabı olanların görüşlerine başvurmadığına dikkat çekti.
Eğitim-Sen İzmir 2 No’lu Şube, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklanan yeni ortaöğretim modeline dair basın toplantısı düzenledi.
Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç’ın yaptığı açıklamada, Bakan Selçuk tarafından açıklanan yeni ortaöğretim modeliyle son 17 yılda ortaöğretim sisteminde yapılan değişiklik sayısının 15’e ulaştığını söyledi. Selçuk’un ortaöğretim sisteminde yapılan değişiklikleri, “2023 eğitim vizyonunun bir parçası” olarak savunduğunu belirten Kılıç, MEB’in öğretmenleri ve öğrencileri doğrudan ilgilendiren böylesine önemli bir konuda, ortaöğretim sisteminde yapmak istediği değişikliklerin birinci dereceden muhatabı olanların görüşlerine bile başvurmadığına dikkat çekti.
“YENİ MODEL ESKİ KREDİLİ SİSTEME BENZİYOR”
Kılıç, MEB’in uzun yıllardır gündeminde olan, “esnek ve modüler eğitim sistemi” üzerinden hayata geçirilmesi planlanan “Yeni Ortaöğretim Sistemi’ni, 1990’lı yılların ilk yarısında uygulanan, ancak okulların fiziki altyapı yetersizliği nedeniyle başarısız olan “kredili sistem”e benzediğini ifade etti.
MEB, 9’uncu sınıfta ortak ders sayısını 13’ten 6’ya, 10’uncu sınıfta 12’den 3’e, 11’inci sınıfta 8’den 3’e, 12’nci sınıfta da 7’den 3’e indirildiğini söyleyen Kılıç, yeni modelde ilk lise yılındaki beden eğitimi, spor, görsel sanatlar, müzik, sağlık bilgisi, trafik dersinin zorunlu olmaktan çıkarıldığını belirtti. Yeni modelde fizik, kimya, biyoloji dersleri birleştirilerek doğa bilimleri deneyimi; tarih ve coğrafya dersleri birleştirilerek sosyal bilimler deneyimi dersleri olarak planlandığını belirten Kılıç, liselerde bütün yıllar için ortak ve zorunlu olan ders sayısının sadece Türk Dili ve Edebiyatı ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin olduğunu dile getirdi.
“70 BİNE YAKIN ÖĞRETMEN NORM FAZLASI OLABİLİR”
Kılıç, yeni ortaöğretim sistemi ile birlikte 9, 10 ve 11’inci sınıflardaki ders saatinin 40’tan 35’e düşürülmesinin, ortaöğretimde görev yapan 70 bine yakın öğretmenin önümüzdeki 4 yıl içinde norm fazlası haline gelerek mağdur edilmesine neden olacağını söyledi.
Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Seçmeli ve zorunlu derslere bakıldığında; örneğin zorunlu grup dersleri arasında temel sosyal bilimlere yer verilmemesi, ‘tasavvuf edebiyatı’ ve ‘İslam felsefesi’ gibi derslerin konulması dikkat çekicidir. Yine öğrencilerin gelişimi açısından son derece önemli olan yabancı dil, sanat, spor, çevre bilimi, insan hakları ve demokrasi gibi derslerin geri planda kalmasını iktidarın siyasal-ideolojik tercihlerinin somut bir yansıması olarak görüyoruz. Ayrıca ülkemizdeki farklı dilleri, kültürleri, inançları yok sayan politikalar asla kabul edilemez.”
PİRHA / İZMİR
Yoruma kapalı.