PİRHA- MEB’in almış olduğu yüz yüze eğitim kararı doğru olmakla birlikte, okulların açılması sürecinde gerekli hazırlıkların yapıldığını söylemenin mümkün olmadığının altını çizen Eğitim-Sen Genel Başkanı Necla Kurul, “Eğitim emekçilerinin ve ailelerin sağlığını korumak için tüm tedbirlerin alınabilme ve uygulanabilmesi için gerekli hazırlıkları yapılması önceliklidir” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), okulların yüz yüze eğitime başlaması ile birlikte, eğitimdeki sorunları ortaya koymak, sağlıklı ve güvenli bir ortamda tam zamanlı, kesintisiz, yüz yüze eğitim için alınması gereken önlemlerle ilgili raporu Genel Merkez binasında bir basın toplantısı düzenleyerek kamuoyu ile paylaştı.
Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de katılımıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “Yeni eğitim öğretim yılı, salgınla ilgili kaygılar, aşı ve test tartışmaları, LGS sonrası istediği okul türüne yerleşemeyenler, kalabalık sınıflar, öğretmen açıkları, özel-devlet arasındaki uygulama farkları vb. bir dolu sorunun gölgesinde başlıyor” denildi.
Kurul, Türkiye’nin okulları en uzun süre kapatan ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, “Öğrenme kaybının miktarı ve uzaktan öğrenme olanaklarındaki eşitsizlikler okulların açılmasının öğrenme açısından ne kadar önemli ve acil bir konu olduğunu göstermektedir. Okulların kapalı kalmasının öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri artmaktadır” diye konuştu.
6 milyon öğrencinin salgın boyunca bu sürece tam olarak katılamadığı bilinmektedir. Alınan tedbirlere rağmen öğrenme kaybının çeşitli açılardan dezavantajlı olan öğrencilerin okulların kapanmasının olumsuz sonuçlarından daha çok etkilendiği, okul terki oranının ciddi anlamda yükseldiği görülmüştür. Ayrıca, okulların uzun süreli kapatılmasının aşılama, beslenme, zihinsel sağlık ve sosyal destek gibi okul temelli hizmetlerin aksamasına, yüz yüze iletişimin olmaması nedeniyle öğrencilerde stres ve kaygının artmasına neden olmuştur.
Kurul, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2021/’22 eğitim öğretim yılı öncesinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) okulları tam zamanlı yüz yüze açma kararı alması, okulların çocuk ve gençlerimiz açısından olmazsa olmaz örgün eğitim ve yaşam alanları olduğu gerçeğinin geç de olsa anlaşılmış olduğunu göstermektedir. Bu kararın alınmasında başta Türk Tabipleri Birliği (TTB) olmak üzere, sendikamızın, eğitim ve bilim emekçilerinin, velilerin, veli derneklerinin ve elbette milyonlarca öğrencilerimizin beklentilerinin ve çağrılarının etkisi olduğu açıktır.
Covid-19 salgını etkisini sürdürürken okulların açılması, belirsizlikleri de beraberinde getirirken, kuşkusuz faydaları kadar riskleri de olan bir karardır. Bu kararın öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin sağlık ve güvenliğini riske atmadan uygulanabilmesi için ciddi ve kapsayıcı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Okulların açılması öncelikle sağlıkla ilgili değerlendirmelere, sonrasında okulların güvenli bir şekilde açılabilmesi için gerekli koşulların sağlanabilmesine bağlıdır.
MEB’in almış olduğu yüz yüze eğitim kararı doğru olmakla birlikte, okulların açılması sürecinde gerekli hazırlıkların yapıldığını söylemek mümkün değildir. Okulların bütçesi ve fiziki altyapısı, yüz yüze eğitimin sağlıklı yapılabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Okulların öğrenci sayısı, sınıf mevcutları, yerleşim yerinin nüfus yoğunluğu, fiziki altyapının yeterliliği gibi pek çok faktör okulların açılması sonrasındaki sürecin sağlıklı yürütülmesi açısından önemlidir.
Sınıfların geniş olduğu ve sıralar arası mesafelerin ayarlanabildiği okullar ile kalabalık sınıf mevcudu olan ve ödenek (bütçe) sorunu yaşayan okulları aynı değerlendirmek mümkün değildir. Okulların açılması kararının Kovid-19 ile mücadele için alınan sağlık tedbirleri ile uyumlu olması ve öğrencilerin, eğitim emekçilerinin ve ailelerin sağlığını korumak için tüm tedbirlerin alınabilme ve uygulanabilmesi için gerekli hazırlıkları yapılması önceliklidir.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.