PİRHA – Demokrasi İçin Birlik “OHAL’siz Türkiye istiyoruz” kampanyası başlattı. Prof. Dr. Rıza Tümen, OHAL’in yarattığı tüm hukuksuzluklara karşı ortak mücadele için iletişim ağları kurulması gerektiğini söyleyerek, “Hukuk devletinin olmadığı bir ülkede birliktelikten başka bir güvence yoktur” dedi.
HABERİN VİDEOSU
İstanbul Galatasaray Aynalı Geçit Etkinlik Pasajı’nda Demokrasi İçin Birlik toplantısı için siyasi parti temsilcileri, yazarlar, gazeteciler, akademisyenler biraraya gelerek basın toplantısı gerçekleşti. Toplantı erbane grubunun ‘KHK’lere Hayır OHAL’e de Hayır’ şarkısıyla başladı. Toplantı sunumunu Çelik Özdemir ve İran Avşin yaptı. Demokrasi için ilk adımın OHAL’siz bir Türkiye olması gerektiği belirtilen açıklamada, bir yaşam biçimi haline getirilen OHAL’in kaldırılması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, OHAL’in, Meclisi, hukuk sistemini ve tüm demokratik mekanizmaları ortadan kaldırdığı ve tek adam sopası haline getirildiği belirtildi. DİB’in çalışmalarının tüm demokratik güçlerin birleşmesi ve seslerini duyurabilmeleri için önemli bir çalışma olduğu vurgulandı.
“OHAL’İN HUKUKİ SINIRLARI OLMALI”
Toplantıda ilk konuşmayı AİHM eski yargıcı Prof. Dr. Rıza Türmen yaptı. Türmen, demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği, baskıcı tahakkümcü, bir rejime karşı savunmak için bir araya geldiklerini belirtti. Türmen, bu baskıcı rejimin en önemli dayanağının OHAL sistemi olduğunu söyledi.
OHAL’in bir istisna rejimi olduğunu söyleyen Rıza Türmen, “Türkiye’de OHAL bir kalıcı bir yönetim haline gelmiştir. O nedenle OHAL’e itiraz ediyoruz”dedi.
İnsan hakları ihlallerinin OHAL temelinde gerçekleştirildiğini belirten Türmen, OHAL’in hukuki sınırlarının olduğunu söyledi. “OHAL’i Anayasa değişiklikleriyle görmek gerekir” diyen Türmen, “Çünkü Anayasa değişiklikleri yürürlüğe girerse, zaten Türkiye, Cumhurbaşkanı kararnameleriyle yönetilecek, ayrıca Cumhurbaşkanı tek başına OHAL’e müdahale etmeyi ve kararname çıkarmaya yetkisi de olacak”dedi. Prof. Dr. Rıza Türmen, OHAL rejimi ve başkanlık rejiminin birbirini tamamlayan şeyler olduğunu kaydetti.
“TÜRKİYE’DE ŞİDDET İKTİDARIN KORUYUCUSUDUR”
Türkiye’de OHAL uygulamalarının hukuksuz olduğunu söyleyen Türmen, sebeplerini şöyle sıraladı:
-OHAL Anayasaya aykırıdır. Anayasada OHAL zaman ve amaç bakımından gerekli sınırlamalara uyulduğu taktirde meşrudur. Ama uyulmamaktadır.
-OHAL kararnameleri meclise sunulması gerekir. OHAL kararnameleri 18 bulmuş, sadece beş tanesi meclise onayından geçmiştir. Meclisten geçmeyen OHAL kararnameleri hükümsüzdür. Ama Türkiye’de değildir.
-OHAL kararnameleri OHAL kanununa aykırıdır. 1983 OHAL kanununda nelerin yapılacağı sıralanmıştır. Dernek kapatma, işten ihraç etmek, kayyum atama gibi şeyler yoktur. Bunlar OHAL kararnameleri ile yapılamaz.
-OHAL dönemi şiddeti meşrulaştıran bir dönemdir. Türkiye’de şiddet iktidarın koruyucusudur. OHAL şiddeti meşrulaştırmaktadır.
-Bütün temel hak ve özgürlükler ihlal edilmektedir. Gazeteciler, akademisyenler, eş başkanlar, milletvekilleri cezaevinde. Bütün bunların dayanağı OHAL’dir.
– OHAL’de insanlar hukuk dışına itilmiştir. Çünkü hukuk yolları da kapalıdır.
“İLETİŞİM AĞLARI KURULMALI”
Bütün bunlara karşı ortak mücadele için iletişim ağları kurulması gerektiğini söyleyen Rıza Türmen, “Hukuk devletinin olmadığı bir ülkede birliktelikten başka bir güvence yoktur” dedi.
Sivil toplum hareketinin umut kaynağı olması gerektiğini belirten Rıza Türmen, “Direniş sadece bedenimizi bizden daha güçlü silahlı polisin önüne atmak, kahramanlık yapmak demek değildir, direniş aynı zamanda bu iletişimi kurup ortaklık kurmaktır” dedi.
Sokrates savunmasındaki at sineği benzetmesi yapan Rıza Türmen, “Eğer iktidar bir atsa biz at sineği olarak sürekli rahatsız edeceğiz. Atın bizden daha güçlü olmasını, gücünü etkisiz kılarak rahatsız edeceğiz” dedi.
“OHAL, NEREDEYSE BİR YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GELDİ”
Türmen’in konuşmasının ardından DİB üyesi Nesrahan Davutoğlu konuştu. Davutoğlu, kampanya detaylarını sunum şeklinde aktardı. Davutoğlu, “Herkesi DİB ile iletişim halinde olmaya çağırıyoruz. Sokaklarda kentlerde kasabalarda, köylerde her ortamda tepkimizi bu iletişimle dile getireceğiz. Demokrasi için ilk adımın OHAL’siz bir Türkiye olduğuna inanıyoruz. Neredeyse bir yaşam biçimi halini alan ve 6’ncı kez uzatılması planlanan OHAL kaldırılmalıdır. Çünkü OHAL; Meclisi, hukuk sistemini ve tüm demokratik mekanizmaları hayatımızdan çıkardı. Sonunda tek adam rejiminin sopası haline getirildi” dedi.
Konuşmaların ardından, KHK ile ihraç edilenlerin hikayelerinin anlatıldığı ‘OHAL hikayeleri’ ve OHAL yaraları’ video gösterimi yapıldı. Herkesin sahneye çıkarak Erbane grubuyla birlikte “KHK’ye hayır, OHAL’e de hayır” şarkısını söylemesiyle toplantı son buldu. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.