Alevi Haber Ajansi

Duruşmada anlattılar: Polis, bize ‘Romansınız, Alevisiniz, Allah’ınız, vatanınız yok’ dedi

PİRHA- Katıldıkları bir düğünde gözaltına alınıp işkence ve ırkçı söylemlere maruz kalan Bayır ailesinin sanık olarak yargılandıkları davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme müşteki polislerin zorla getirilmesine karar verirken, bir sonraki duruşmayı 7 Haziran 2023 günü saat 10.00’a erteledi.

31 Mayıs 2022 tarihinden katıldıkları düğünde gözaltına alınan Bayır ailesi, karakolda işkenceye ve Roman kimlikleri nedeniyle ırkçılığa maruz kaldıklarını belirterek, suç duyurusunda bulunmuşlardı.

İşkenceye ve ırkçı söylemlere maruz bırakılan Roman ailenin şikayetçi oldukları kolluk görevlileri hakkında soruşturma bile açılmazken, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “Hakaret, görevi yaptırmama için direnme’ iddialarıyla ceza isteminde bulunarak mağdur aileyi sanık durumuna getirdi.

Bayır ailesinin sanık olarak yargılandıkları davanın ilk duruşması bugün İstanbul Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

İşkence uygulayan müşteki dört polis duruşmaya katılmazken, sanık olarak yargılanan Resul Bayır ile Hüseyin Bayır mahkeme salonunda hazır bulundu. Celseyi çok sayıda avukat, sivil toplum kuruluşu ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) İstanbul Konsolosluğu’ndan bir temsilci izledi.

KALEKOLDA İŞKENCE 

Olay gününe ilişkin beyan veren Resul Bayır şunları söyledi:

“31 Mayıs günü ailemle beraber 1 Mayıs Mahallesi’nde kına gecesine gittim. 15 dakika sonra iki memur geldi. Müziği kapattırdılar. Masada olduğumu görünce el kaldırarak selam verdiler bana. İki yıl öncesine kadar o mahallede oturduğum için beni tanıyorlardı. Alandan ayrılmak için ayağa kalktım. Düğünü dağıtmamı söyledi. Ben de düğün sahibi olmadığımı, düğün sahibiyle konuşmalarını söyledim. Düğünü dağıtmadığım takdirde kötü şeyler olacağını söyleyerek, küfrettiler. Ne hakla küfür ediyorsun dedim. Ardından bize “Size kim olduğumu göstereceğim. Siz esmer vatandaşsınız. Romansınız, Alevisiniz, Allah’ınız, peygamberiniz yok. Vatanınız, bayrağınız, saygınız yok” dedi.

Ailemle aracıma doğru gidiyordum. Müştekiler ekip aracına gitti. Aradan 10-15 dakika sonra zırhlı araçlarla, coplarla, silahlarla geldiler. Zorla gözaltına almaya çalıştılar. Ben kendi aracımla gelirim dedim. Yanıma bir memur verin, dedim. Müştekilerden bir polis yanıma oturdu. Kendi aracımla karakola gittim.

İçeri girdiğimde memurlar neden geldiğimi sordular. Çay, sigara verdiler. Aradan bir süre geçti. Müştekilerden biri geldi. Tekrardan hakaret etmeye başladı. “Çingenesiniz, Alevisiniz, bu mahallenin kralı kim göreceksiniz. Bana saygı göstereceksiniz” dedi.

Bir süre sonra gidebilirsin dediler. Ailene haber ver karakolun önünden gitsinler dedi. Biz seni bırakacağız dediler. Kız kardeşimi aradım. 5-10 dakika sonra bırakacaklar siz gidin dedim. Polislerden biri gidebilirsin, dedi.

Baktım müştekilerden biri balkondan hala beni tehdit ediyordu. Kapıya çıktım. Gidebilirsin dediler. Arabama doğru yürürken müştekilerden biri “kaçıyorsun” süsü vererek birçok polis ile saldırdılar. İçeri aldılar tekrardan. Ters kelepçe yapıp yüz üstü yere yatırdılar. Yine hakaret ettiler. Üzerime atılı suçları asla kabul etmiyorum. Görevini yapmaya direnseydim tek memur ile aracıma binip karakola gitmezdim.”

Hüseyin Bayır da karakolda yaşadıklarını “Karakolda dövdüler. Babamın seslerini duydum. Yanına gitmek için ayağa kalktım. Tekrar dövmeye başladılar” şeklinde anlattı.

“MÜVEKKİLLERİMİZ ROMAN KİMLİKLERİ ÜZERİNDEN HEDEF ALINDILAR”

Av. Suzan Vargün, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğunu hatırlatırken; “Görevli kolluk personeli kendilerini savcılık yerine koyup keyfi işlem yapmıştır. Etkin ve etkili bir soruşturma yapılmadığı sadece adli kolluk görevlilerinin lehine delillerin toplandığı görülüyor. Deliller tam olarak toplansaydı bugün müvekkillerim mağdur olarak burada bulunacaktı. Müvekkillerimizi hedef alarak hem Roman kimliği üzerinden hedef alınmıştır. Saldırı etnik nefretin bir sonucudur. Etkin soruşturma yapılmamıştır. Makamların kusurlu şekilde iddianame hazırlandığını görüyoruz. Düğün yeri ve kalekolun kamera kayıtları alınmamıştır. Düğün sahibinin tanıklığına başvurulmamıştır. Müştekilerin polis fezlekesine göre iddianame hazırlanmıştır. Orantısız güç kullanımına ilişkin bir araştırma yapılmamıştır. Kamera görüntüleri alınsaydı gerçek görülecekti. İşkenceden suç duyurusunda bulunduk.

Polislerin, müvekkillerin özgürlük ve güvenlik hakkını tehdit ettikleri ortadadır. İşkence bir insanlık suçudur. Suçlarını gizlemek için şikayetçi olmuştur. Kamera görüntülerin istenmesini talep ediyoruz. Üç tanığımız var. Tarafımıza süre verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme müşteki polislerin zorla getirilmesine karar verirken, bir sonraki duruşmayı 7 Haziran 2023 günü saat 10.00’a erteledi.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak