PİRHA – Dersim’de 5 Ocak tarihinden bu yana haber alınamayan Munzur üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesinin avukatı, haberlerde yer alan intihar iddialarına yönelik açıklama yayınladı. Açıklamada, “Müvekkilin intihar ettiğine dair yanlış bir algıya neden olacağı açık olan bir kısım haberlerin soruşturma dosyasında maddi olgularıyla örtüşmediği gibi müvekkil Gülistan Doku’nun ailesinde derin bir üzüntüye neden olmuştur” denildi.
5 Ocak tarihinden bu yana haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku‘nun avukatı Ali Çimen, olayın intihar olarak nitelendirilmesine ilişkin açıklama yaptı.
Çimen, “Müvekkil Gülistan Doku’nun kaybedilmesi olayı ilgili bir kısım medya kuruluşunda yapılan haberlerde özetle, ‘arkasında 0intihar mektubu bırakarak Dinar Köprüsü üzerine giden üniversiteli genç kız bulunamadı’ şeklinde yayınlar yapılmıştır. İş bu haberler kamuoyunda soruşturma dosyasıyla ilgili yanlış bir intihar algısına neden olunduğundan Doku Ailesi’nin isteği ve savcılık hazırlık aşaması gizlilik kurallarına mümkün olduğunca riayet edilerek soruşturma dosyası ile ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi lüzumu hasıl olmuştur” diyerek hatırlatmalarda bulundu.
“ŞÜPHELİ ZAİNAL, GÜLİSTAN’I ZORLA ARACA BİNDİRMEK İSTEMİŞTİR”
Açıklamada, şunlar belirtildi:
“Müvekkil Gülistan Doku, Munzur Üniversitesi’nde öğrenci olup aynı zamanda şehir merkezinde faaliyet gösteren Hanımeli Pastahanesi’nde 16:00 ve 21:30 saatlerinde part time olarak çalışmaktadır. Müvekkil Gülistan 04.01.2020 tarihinde Hanımeli Pastahanesi’nde çalışmaktayken saat: 20:08:51 de E. Y. adına kayıtlı ( şüphelinin polis babası ) ve şüpheli Zeınal Abakarov’un kullanımda olan 531 667…. numaralı cep telefonundan SMS alması üzerine çalıştığı iş yeri sahibinden izin alarak şüpheli Zeınal Abakarov ile birlikte şüphelinin evine gitmişlerdir. Müvekkil Gülistan bir müddet orada kaldıktan sonra evden tek başına ayrılmak zorunda kalmıştır. Müvekkil Gülistan evden çıkmasına ardından şüpheli tarafından zorla araca bindirilmek istemiştir. Bu durumu gören vatandaşlar polise haber vermesi üzerine olay yerine gelen polisler o sırada şüphelinin üzerinde kimliği bulunmaması üzerine gözaltına almak istemişlerdir. Şüpheli Zeınal polis olan babasını olay yerine çağırmıştır.
Bu anlatım müvekkil Gülistan’ın kaybedilmesi olayının bir önceki gecesine ait olup ne şüpheli Zeınal’ın ne de babası E. Y. ve annesinin ifadelerinde her hangi bir şekilde bahis dahi edilmemiştir. Şüpheli tarafından Müvekkil Gülistan’a yönelik zor kullanımı olayı müvekkilin olaydan sonra 04.01.2020 gecesi kaldığı öğretmeni tarafından Emniyete kendiliğinden giderek verdiği ifadesinde belirtilmesi sonrasında ortaya çıkmıştır.
ZAİNAL: BÜYÜK KAVGA OLDU, KIZ BAŞIMA BELA GETİRDİ
Müvekkil 04.01.2020 gecesi öğretmenin evinde kaldıktan sonra sabah kahvaltı yapıp evden ayrılmıştır. Müvekkil 05.01.2020 tarihinde şüphelinin çalıştığı iş yerine 11.30 sıralarında gitmiştir. Bu iş yeri önünden soruşturma dosyasında bulunan görüntü inceleme tutanakları ile işyeri diğer çalışanları tanıkların beyanlarına göre şüpheli ile müvekkil Gülistan tartışmışlardır. Kamera görüntülerinde şüpheli tarafından müvekkile el kol hareketleri yapılarak, bağırılarak bir şeyler söylendiği görülmektedir. Müvekkil Gülistan bu olay sonrasında Munzur Üniversitesi yakınlarında bulunan Dinar Köprüsü’ne gitmiştir. Müvekkilin Gülistan’ın köprüde 05.01.2020 günü saat 12:21:29 da cep telefonu sinyal bilgileri kesilmiştir.
Müvekkili merak eden arkadaşları şüpheli Zeınal’ı onlarca kez aramalarına ve ısrarlarına rağmen şüpheli saat 19:00 kadar ortaya çıkmamış ve Müvekkilin arkadaşları ile görüşmemiştir. Soruşturma dosyasında şüpheli Zeınal’ın hareketlerini gösteren güvenlik kamerası görüntülerinde müvekkil Gülistan açısından kritik anlar olan 16:00 ile 19:00 saatlerinde ne yaptığı tespit edilememiştir. Şüpheli, müvekkilin arkadaşlarıyla sadece WhatsApp üzerinden yazışma şeklinde görüşme yapmıştır. Bu görüşmelerinin birinde ‘biliyorum ama kendine onu getirdi, artistik yapmaya başladı ama kız dün gece başıma bela getirdi, ben 1 saat polislerle uğraştım, onun için büyük kavga oldu evde’ demiştir. Şüpheli 19:00 sıralarında müvekkilin arkadaşıyla görüşmüştür.
“ARKADAŞLARININ İFADESİ FARKLI YAZILMIŞTIR”
Müvekkilin arkadaşları tüm aramalarına rağmen müvekkile ulaşamamaları üzerine Emniyet Müdürlüğü’ne gitmişler ve şüpheli ile yaptıkları WhatsApp görüşmelerini de delil olarak sunmuşlardır. Emniyette ifadesi alınan müvekkil Gülistan’ın üniversiteden arkadaşı Di. ifadesine her nasılsa ‘Beni yalnız bırakmayın kendimi kötü hissediyorum ben kendimi Munzura atmaya gidiyorum ‘ yazılmıştır. Di. daha sonra savcılığa giderek kendisinin böyle bir beyanı olmadığını açıkça belirtmiştir.
“İNTİHAR ALGISI OLUŞTURULMUŞTUR”
İlk aşamada tanık Di.’nin bu maniple edilmiş beyanı, müvekkilin yurt odasında olaydan bir yıl önce şaka amaçlı yazdığı onlarca tanık beyanı ile sabit olan vasiyetname başlıklı yazı ve müvekkil Gülistan’ın Dinar köprüsünde 12.21.29 saatinde cep telefonu sinyal bilgilerinin kesilmesi bir arada değerlendirilerek, müvekkil Gülistan ın köprüde intihar ettiği algısı oluşturulmuştur.
Ama bu yanlış algı dosyada bulunan ve güvenilir tanık olma kriteri taşıyan Munzur Üniversitesi’nde çalışan 2 kişinin 05.01.2020 günü saat 16:40’da müvekkili açıkça tarif ederek müvekkilin atladığı iddia edilen saatten çok sonra şehir merkezine doğru ilerlerken gördüklerine dair kendiliklerinden Emniyete giderek verdikleri beyanları sonrasında çürümüştür. Kaldı ki, müvekkil Gülistan’ın cep telefonuna E. Y. adına kayıtlı ( şüphelinin polis babası ) ve şüpheli Zeınal’ın kullanımda olan 531 667…. numaralı cep telefonundan 16.26:16 da 4 saniyelik görüşme yapıldığı da görülmektedir.
“HABERLER OLGULARLA ÖRTÜŞMÜYOR, AİLEYİ ÜZÜYOR”
Tüm bu anlatımlar ışığında dosyada şüpheli Zeınal Abarakov ve ailesi yönünden soruşturmanın devam ediyor olması, soruşturma dosyasında taleplerimizin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından henüz kabul edilmiş olması ve dosyanın bu erken aşamasında müvekkilin intihar ettiğine dair yanlış bir algıya neden olacağı açık olan bu bir kısım haberlerin soruşturma dosyasında maddi olgularıyla örtüşmediği gibi müvekkil Gülistan Doku’nun ailesini de derin bir üzmüştür.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.