Alevi Haber Ajansi

Doğan ve Kete: Aleviler ve Kürtler gidişatı durdurmak için CHP’ye oy verdi-VİDEO

PİRHA – Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanları Kadriye Doğan ve Zeynel Kete seçim sonucunu değerlendirdiler. Doğan, Alevilerin ve Kürtlerin gidişatı durdurmak için CHP’ye oy verdiklerini belirtirken, Kete, “Başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi güçleri, AKP -MHP ittifakının dinci, ırkçı, cinsiyetçi ve savaş politikalarına onay vermedi” dedi.

31 Mart’ta yapılan Yerel Seçim süreci sona erdi. Türkiye genelinde CHP yüzde 37.8, AKP yüzde 35.5, Yeniden Refah Partisi yüzde 6.2, DEM Parti yüzde 5.7, MHP yüzde 5, İYİ Parti ise yüzde 3.8 oy aldı. Başta büyükşehirler olmak üzere ekonomik krizden olumsuz etkilenen seçmen iktidara, yerel seçimde faturayı kesti.

CHP, elindeki Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya’nın yanı sıra Bursa’yı da kazanarak, Türkiye’nin en büyük 5 ilinde yerelde iktidar oldu. DEM Parti ise Doğu ve Güneydoğu’da, kayyuma devredilen belediyelerini büyük ölçüde yeniden kazandı.

Demokratik Alevi Dernekleri(DAD) Eş Genel Başkanları Kadriye Doğan ve Zeynel Kete seçim sonuçlarını değerlendirdi. Başkanlar, sonuçların Aleviler açısından ne anlama geldiğini PİRHA’ya anlattılar.

“ALEVİLER VE KÜRTLER ANA MUHALEFET PARTİSİNE ÇOK YOĞUN OY VERDİLER”

DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, “Yüksek oy alan ana muhalefet partisinin (CHP) bu oyu alabilecek kadar mevcut uygulamalara ne kadar itirazı vardı? Mevcut savaş haline, yeni bir anayasaya, eğitimin dinselleşmesi ve Alevilerin eşit yurttaşlık talebi, Kürt halkının ana dil ve ulusal kimlik talepleri çok açık ve ortadayken bunlara ne kadar karşı çıktı da oy aldı?” diye sordu.

CHP’nin Kürt sorununun çözümüne karşı olumlu bir tepkisinin olmadığını da söyleyen Doğan, “Buna rağmen halk gidişata itiraz noktasında mevcut ana muhalefet partisine oy verdiğini, Alevilerin çok yoğun oy verdiğini, batı metropollerinde Kürtlerin de yoğun olarak yine mevcut ana muhalefet partisine yönelerek oy verdiğini çok net bir şekilde söyleyebilirim. Bunu biliyoruz hatta kendi içimizde böyle bir yönelmeye zorlanmış durumdayız. Çünkü başkanlık sisteminden dolayı kötünün iyisi diyerek mevcuta yönelme söz konusu oldu” diye konuştu.

“BU SEÇİMDEN GERİYE KALAN EN AĞIR MİRAS ‘TAŞIMALI SEÇMEN'”

Kürt illerinde yapılan taşımalı seçmen meselesine de değinen Doğan, konuya ilişkin şu yorumda bulundu:

“Tarihsel olarak ve insanlığın hafızalarında kalacak olan en önemli olaylardan birisi de Kürdistan bölgesindeki taşımalı seçmen meselesiydi. İktidar insanların iradesine direkt ipotek koydu. Bu kabul edilebilir değildir. Buna karşı da ben herhangi bir kesimden veya herhangi bir partiden itiraz da duymadım. Bu bence bu seçimden geriye kalan en ağır miras.”

“TALEPLERİMİZİ DAHA CANLI BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMAMIZ GEREKİYOR”

Ana muhalefet partisinden Aleviler ve Kürtler üzerine iktidarın uyguladığı politikalara karşı herhangi bir itiraz göremediğini ifade eden Doğan, şunları söyledi:

“Ben bir kadın, bir Kürt, bir Alevi olarak açıkcası beklentim çok da yüksek değil. Son tahlilde yine bu enerjinin belli çevrelerin potasında eritileceği kaygısını yaşıyorum. Çünkü bugün zindanlar muhaliflerle dolu ve zindanlarda açlık grevleri var, barış anneleri dışarıda bunun temsilini yürütmeye çalışıyorlar ve iktidarın ağzında yeni bir savaş konsepti gündemde biz buna itirazı çok da duymuyoruz. Özellikle Alevilerin ÇEDES programı Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Alevi Bektaşi Başkanlığı’nın oluşturulmasına karşı da bir itiraz göremiyoruz. Toplumda gidişata bir hayır var. Bu ‘hayır’ ı çok güzel dillendirdiler. Ama bu neye evrilecek? Bizim için gözlenmesi gereken, hassas olan bir yerde duruyor. Hak ve hakikat mücadelesi verenlerin örgütlenmede ve mücadelede mevcut duruma karşı teslimiyet değil hassasiyet geliştirmemiz gerekiyor. Taleplerimizi daha canlı bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor.”

TAŞIMALI ASKER VE POLİS GÜÇLERİ İLE ADALETSİZ BİR SEÇİM SÜRECİ TAMAMLANDI

DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete ise seçim sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“AKP -MHP ittifakı devletin her türlü zor ve ideolojik aygıtlarını kullandığı, ayrıca her türlü maddi imkanları seferber ederek, baskı, sindirme, tehdit gibi sindirme yöntemlerini kullandığı, taşımalı asker ve polis güçleri ile adaletsiz bir seçim süreci tamamlandı. Bütün bunlara rağmen DEM Parti’nin kayyum belediyelerini geri alması, kazandığı belediye sayısını arttırması önemli bir başarıydı. Türkiye metropollerinde kent uzlaşısının birçok yerde karşılık bulması, HÜDA-PAR anlayışının karşılık bulamaması çok önemliydi. Başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi güçleri AKP-MHP ittifakının dinci, ırkçı, cinsiyetçi ve savaş politikalarına onay vermedi. Ayrıca bu mana ile Alevilere yönelik asimilasyon politikalarının da kabul edilmediği anlamına geldi.”

Devrim FINDIK-Eren GÜVEN/PİRHA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak