Alevi Haber Ajansi

Doğan Karataştan: Hayata Dönüş Operasyonu adı altında katliam yapıldı-VİDEO

PİRHA- 19 Aralık Hapishane operasyonlarının tanığı olan Doğan Karataştan, 19 Aralık’ta ölüm orucunda olanları örgüt baskısından kurtarma adı altında Hayata Dönüş Operasyonu adı verdikleri bir saldırı yapıldı” dedi. Karataştan, “İçeri atılan gazların hepsinin etkisi farklıydı. Sinir gazı da atıyorlardı ve insanları adeta felç ediyordu” diye belirtti. 

“Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilen 19 Aralık Katliamı’nın üzerinden 23 yıl geçti. F Tipi hapishanelerine geçişi protesto etmek için açlık grevinde olan yüzlerce tutukluya karşı gerçekleştirilen operasyona 10 binin üzerinde asker ve polis katıldı. 19-22 Aralık tarihleri arasında süren operasyonda gaz ve sinir bombaları kullanıldı. Operasyonlarda 30’u tutuklu olmak üzere 32 kişi katledildi, 600’den fazla kişi ise yaralandı.

19 Aralık Operasyonu’nda Doğan Karataştan, F Tipi hapishanelerine geçişi protesto etmek için Adana Sincan C Tipi Cezaevi’nde 2. ölüm orucu ekibindeydi.

Doğan Karataştan, “Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilen 19 Aralık Katliamı’nda yaşadıklarını PİRHA’ya anlattı.

“SAATLERCE GAZ SIKTILAR”

19 Aralık’ta Adana Sincan C Tipi Hapishanesi’nde bulunduğunu söyleyen Doğan Karataştan, “O süreçte ölüm orucunun ikinci ekibindeydim. 19 Aralık’ta ölüm orucunda olanları örgüt baskısından kurtarma adı altında hayata dönüş operasyonu adı verdikleri bir saldırı yapıldı. 19 Aralık sabahı saat 04.30 civarı koridorlarda gaz fişeklerini sıkarak geldiler. Biz ölüm orucunda oluğumuz için nöbetçi arkadaşlarımız vardı, o yüzden ilk tepkiyi nöbetçi arkadaşlarımız gösterdi. Resmen katliama gelmişlerdi silah ve gaz sıkıyorlardı. Saatlerce gaz sıktılar, biz kapıları kapatıp barikat kurduğumuz için içeriye giremediler. Kapılardan giremedikleri için hapishanenin dış duvarlarını yıktılar ve uzun saatler boyunca oradan gaz attılar. Atılan gazların hepsinin etkisi farklıydı. Bazıları toplumsal olaylarda kullandıkları gazlar ama sinir gazı da atıyorlardı ve insanları adeta felç ediyordu. Yaklaşık 18 saat boyunca çatışma oldu ve bizim bulunduğumuz koğuşta 60 kişi vardı ve hepsine kafalarına demir sopalarla, silahın dipçikleriyle vura vura bayıltarak dışarı çıkardılar. Hapishanenin dışına, duvarın dibine götürdüler, savaşta ölenlerin cesetlerinin dizildiği gibi” diye belirtti.

“KABURGALARI VE KOLU KIRILAN ARKADAŞLARIMIZ VARDI”

Saldırıdan sonra gözünü açtığında Adana’da hastanede olduğunu belirten Doğan Karataştan, şunları kaydetti:

“Hastanede her yerde yaralılar vardı ve slogan sesleri geliyordu. Yanımda başka siyasetlerden arkadaşlar vardı ve üzerimizdeki her şey çıkarılmıştı, yatağa çırılçıplak yatırılmış vaziyetteydik. Bizi iki gün Adana’da hastanede tuttular, sonrasında da bizi çırılçıplak bir şekilde Sincan 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’ne götürdüler. Sincan Hapishanesi’nde 4 gün boyunca çırılçıplaktık, ailelerimiz bizi ziyaret etmeye geldiğinde elbiselerimizi almaya başladık. Yapılan katliamla birlikte F Tipi Hapishanelerine geçmiş olduk. Bizim bulunduğumuz hapishanede Halil Önder diye bir arkadaşımız vardı operasyonu durdurmak için feda eylemi yapıp kendisini yakmıştı ve daha sonra hastanede şehit düştüğünü öğrendik. Yine 5-6 tane arkadaşımızın kafaları parçalanmıştı, yoğun bakımdaydı. Kaburgaları ve kolu kırılan birçok arkadaşımız vardı ve onlara daha sonra da işkence yapılmış. Onlar Sincan’a bizim yanımıza aylar sonra getirildi. Birçok arkadaşımız yaralı bir şekilde F Tipi Hapishanelerine sürgün edilmiş oldu.”

“DEVLET, TUTSAKLARI YALNIZLAŞTIRIP, İMHA ETMEK İSTİYOR”

F Tipi Hapishaneleri projesinin NATO tarafından örgütlenip, Avrupa Birliği tarafından finanse edilip Türkiye’deki hükümetler tarafından kendileri üzerinde uygulanmaya çalışılan bir politika olduğunu vurgulayan Karataştan, “19 Aralık gecesi Bülent Ecevit ABD’ye giderken ‘F Tipi politikası hayata geçmeden İMF politikaları hayata geçemez’ demişti. Bu durumda da görülüyor ki topluma yönelik bütün saldırıların başında işbirlikçisi oldukları emperyalist ülkeler var. Türkiye hükümeti, emperyalist ülkelerden aldıkları projeleri, onlardan aldıkları paralarla hayata geçirmeye çalışıyor. F Tipi politikası böyle hayata geçirildi, 19 Aralık’ta bize saldırarak 28 arkadaşımızın katledilmesinin tek sebebi bu. Daha sonra dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ‘F Tipi politikası hayata geçirilemedi, iflas etmiştir’ diye açıklama yapmıştı” dedi.

Günümüzde ise geçmişte yapamadıklarını S ve Y Tipi Hapishaneleri hayata geçirerek yapmaya çalışıyorlar” diyen Doğan Karataştan, şöyle devam etti:

“Bu hapishaneler daha önce ABD’de hayata geçirilmeye çalışılmış fakat Avrupa Birliği insanlık dışı uygulama olduğunu söyledikten sonra 10 gün içerisinde iptal edilmiş bir proje. Ama bizim ülkemizde 3 yıldır bu proje uygulanıyor. Bizim gündemimize ise 26 Nisan tarihinden itibaren geldi. Çünkü devrimci tutsaklar o hapishanelere sürgün edildiler ve o günden itibaren başlayan direniş, süresiz açlık grevleri var. Devlet, hapishanelerde tutsakları yalnızlaştırmak ve imha etmek istiyor.”

Cihan BERK/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak