Alevi Haber Ajansi

Doç. Dr. Murat Ekmez: Çöken sağlık sisteminin suçlusu bu işi piyasalaştıran otoritelerinin kendisi-VİDEO

PİRHA – Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Doç. Dr. Murat Ekmez, sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunları anlattı. Ekmez, hekimlerin maruz kaldığı şiddete değinerek “İnsanın, sağlık hizmeti beklediği kişiye dönük bu tür bir davranış kalıbında olması akla ziyan olduğu çok açık. Bu şiddet bir yandan da bulaşıyor ve hiç kimse buna dur demiyor” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Murat Ekmez, sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunları PİRHA’ya değerlendirdi. Ekmez, günümüzdeki en büyük problemin sağlık emekçilerinin ülkede kalmak istememesi olduğunun altını çizerek çok sayıda hekimin, özlük haklarına ulaşamaması ve baskılar nedeniyle ülkeyi terk ettiğini söyledi.

“GÜNDE 100 HASTA MUAYENE ETMEYE ZORLANIYORUZ”

Murat Ekmez, doktorların daha fazla hasta muayene ve ameliyat yapmaları konusunda zorlamaya maruz bırakıldıklarını söyleyerek “Eskiden belirli bir zaman diliminde bir gün içerisinde 20-30 hasta muayene ederken bir hekim şimdi 100 hasta muayene etmesi konusunda zorlamaya maruz kalıyor. Hekimler, daha fazla ameliyat yapması konusunda da bir zorlamaya maruz kalıyor. Oysa bunların hepsi sağlığa ve sağlık emekçilerine bütçeyi arttırarak çözülebilir durumlar” dedi.

“ÖZEL HASTANE SAYISI KAMU HASTANE SAYISINI AŞMIŞ DURUMDA”

Ekmez, Türkiye’de artık sağlık ortamının giderek özel hastaneciliğin alanına dönüştüğünü belirterek “Sağlığı şuanda yöneten bakan, bir özel hastane zincirinin sahibi. Şuan özel hastane sayısı Türkiye’de kamu hastane sayısını aşmış durumda. Bu aslında devlet adına bir utanç kaynağı olmalı” dedi. Ekmez, şunları da ekledi:

“Çünkü aslında hepimizin vergilerimizle büyüttüğümüz bir alanı giderek özel hastaneciliğe çevirdiler. Bunun yanında sağlık hizmetiyle bütün aksaklıkların suçlusu olarak bakanlık ve devlet sağlık emekçilerini gösteriyor. Bu çok büyük bir çarpıtma. İnsanlar gerçekten çok zor ortamlarda canlarını dişlerine takarak çalışıyorlar. Bu kadar kötü koşullarda sağlık hizmeti sunmaya çalışıyorlar. Bunun suçlusu biz sağlık emekçileri değiliz. Bunun suçlusu bu işi giderek piyasalaştıran, özelleştirmeye çalışan sağlık otoritelerinin ta kendisi.”

“TOPLUM ARTIK SAĞLIK HİZMETİ ALAMIYOR”

Toplumun artık sağlık hizmeti alamadığını söyleyen Ekmez, bir hekime ulaşmak için insanların günlerce randevu beklediklerini söyledi. Randevu alınsa dahi nitelikli hizmet almak için aylarca beklenildiğini ifade eden Ekmez, 1 yılı aşkın sürelerle tedavi bekleyen hastaların var olduğunu belirtti. Ekmez, sağlık haklarına toplumun da sahip çıkması gerektiğinin altını çizerek “Sağlık meselesi sadece sağlık emekçilerini ilgilendiren bir husus değil. İnsanların da bu kötü gidişata bir dur demesi, sağlık hakkını talep etmesi gerekiyor” dedi.

“ŞİFACISINA SALDIRANLARA KİMSE İTİRAZ ETMİYOR”

Ekmez, sağlık emekçilerine uygulanan şiddete de değinerek şu yorumda bulundu:

“Meslektaşlarımız yaşamını yitiriyor. Bu hafta içerisinde Antep’te bir meslektaşımıza linç girişiminde bulunuldu ve yoğun bakımda şuan. Bunun ötesinde sözel saldırılar, hakaretler gibi birçok meslektaşımız günlük pratiğinde bunlarla karşılaşıyor. Bu toplumun geldiği nokta açısından da çok çarpıcı bir şey. İnsanın, sağlık hizmeti beklediği kişiye dönük bu tür bir davranış kalıbında olması akla ziyan olduğu çok açık. Bu şiddeti sokakta, trafikte de görüyoruz. İnsanlar birbirlerini vurup öldürüyor. Sokakta kadına, hayvanlara dönük şiddet olarak da bunu görüyoruz. Bu şiddet bir yandan aslında bulaşıyor, hiç kimse buna dur demiyor. Sokakta kadın öldürülürken de sağlık alanında insanlar şifacısına saldırırken de diğer insanların buna gelip itiraz ettiğini görmüyoruz. İktidarın aslında toplumu giderek ana özünden kopardığını da söyleyebiliriz. Bütün o bozulma, toplumun zihin dünyasında da bir bozulmaya neden olmuş olmalı ki insanlar birbirlerine bu kadar kolayca şiddet uygulayabiliyorlar. Birbirlerini öldürmekten imtina etmiyorlar.”

“GÜVENLİK GÜÇLERİ DOĞRU YERLERDE İSTİHDAM EDİLMELİ”

Ekmez, sağlık emekçilerine yönelik şiddet meselesiyle ilgili acil olarak yapılması gerekenleri ise şöyle anlattı:

“Devlet son 20 yıl içerisinde olabildiğine güvenlik personeli istihdam etti. Bunu toplumsal muhalefeti bastırmak için kullanmak yerine kendi kamu personelini, sağlık emekçilerini korumak yönünde kullanmalı. Bu insanların güvenli ortamlarda çalışmasını sağlamalı. Aynı talebi kadınlar da seslendiriyor, devletin şiddete maruz kalan kadınları koruması gerekiyor. Talep ettiğimiz şeyler de çok farklı değil aslında. Toplumsal muhalefeti bastırmak yerine güvenlik güçlerinin doğru yerlerde istihdam edilip insanların şiddete maruz kalmasını önlemesi gerekiyor.”

Devrim FINDIK / İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak