PİRHA- Seyit Rıza ve yol arkadaşları idam edilişlerinin 83. yıldönümünde Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şubesi’nin yaptığı açıklama ile andı. Dersim, tek tipleştirmeye koşullu bir kıyımlar zincirinin son halkası olduğunun belirtildiği açıklamada “80. yılında, Seyit Rıza ve tüm yitirdiklerimizin huzurunda bir kez daha dardayız. Diyoruz ki sizler cümle Hakk diyenlerin yüreğinde mekan tuttunuz. Diz çökmediniz, diz çökmeyeceğiz!” denildi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir şubesi Seyit Rıza ve yol arkadaşları idam edilişlerinin 83. yıldönümünde yaptıkları açıklama ile andı.
“KIYIMLAR ZİNCİRİNİN SON HALKASI OLMUŞTUR”
DAD binasında yapılan anma çıra uyandırılarak başladı. DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Nebahat Hurustan tarafından okunan açıklamada Dersim’in, 1937-38 süreçlerinde makro düzeyde planlanan ve adına Tunceli denen bir soykırım programıyla vurulduğuna dikkat çekerek, şunları aktardı:
“Onbinlerle ifade edilen ordu birliklerinin ve uçak filolarının harekete geçirildiği, zehirli gazların kullanıldığı bu saldırılarda onbinlerce insanımız katledildi, bütün yerleşim birimlerimiz yakılıp yıkıldı, hayatta kalan insanlarımız ise zorunlu göçe tabi tutuldu, çocuklarımız gasp edilip bilinmeyen yerlere götürüldü. Hazırlıkları yıllara yayılan bu seferler Dersim’de isyan var yalanıyla gerekçelendirilmişti. Gerçekte ise Dersim’de isyan yoktu, Dersim’e saldırı vardı. Dersim, tek tipleştirmeye koşullu bir kıyımlar zincirinin son halkası olmuştur. Dersim; rıza yolunun, bir ikrarın ve coğrafi-kültürel bir gerçekliğin adıdır. Bu tarihsel- toplumsal gerçeklik yüzyıllardan beri çeşitli hegomon odaklar karşısında varlığını koruma mücadelesi vermekteydi. Sadece 1907 ve 1938 arasında, yani otuz yıllık bir zaman diliminde kayda geçen ve birçoğu biribirinin devamı niteliğinde olan sefer sayısı onüçtür! Cumhuriyetin kuruluş sürecinde Dersimlilerle diyaloglar kurulmuş, birşeylerin değiştiği mesajları verilmiş, bu yeni süreçte hak ve özgürlüklerin herkesi kapsayacağı vaadedilmiştir. Dersim’de gelişen uzlaşma eğilimi ve silah tesliminin karşılığı ise hazırlıkları tamamlanan, Dersim’i kesin tasfiyeyi amaçlayan 1937-38 seferleri olmuştur. Ve Dersim seferleri tarihte kalan bir vaka olmayıp devam eden bir süreçtir. Hali hazırda Dersim’in kültürel dokusu tahrip edilmiş, dilleri yok oluşun eşine getirilmiş, adeta insansızlaştırılmış, tarihsel-toplumsal bir gerçeklik ve bir yaşam biçimi neredeyse yok edilmiştir.”
“DİZ ÇÖKMEDİNİZ, DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ”
“İmam Hüseyin yezit karşısında nasıl diz çökmemişse, Seyit Rıza da, ailesinin neredeyse tüm fertlerini yitirme pahasına ikrarına yar kalmış ve diz çökmemiş, Dersim’in direniş geleneğini bugünlere taşırmıştır” diyen Hurustan, “80. yılında, Seyit Rıza ve tüm yitirdiklerimizin huzurunda bir kez daha dardayız. Diyoruz ki sizler cümle Hakk diyenlerin yüreğinde mekan tuttunuz. Diz çökmediniz, diz çökmeyeceğiz! Halklarımız bu topraklarda eşitlikçi özgürlükçü bir buluşmayı ve yaşamı mutlaka inşa edecektir. Dünyadaki örneklerinden hareketle yüzleşme ve adalet talebimizi bir kez daha yineliyoruz. Mazlum Çaresiz, Mekan Rızasız, Zaman Sahipsiz değildir!” ifadelerini kullandı.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.