PİRHA- Pir sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şubesi’nin 10. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Tek listeyle yapılan kurulda şube başkanlığına Aydın Atlı seçildi.
Haberin videosu
Pir sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şubesi 29 Aralık’ta 10. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Kurul, Hak için Hakk’a yürüyenlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Genel Kurul’un divan başkanlığını yürüten Ali Apaçık, yaptığı konuşmada, “Hak ve özgürlüğün bu kadar ayaklar altına alındığı bu süreçte yeni yıla girerken PSKAD Diyarbakır Şubesi’nin 10. Genel Kurulu’nun barışa, özgürlüğe, demokrasiye vesile olmasını temenni ederek kongremizi açıyoruz” dedi.
Açılış konuşmasının ardından 9. Dönem Başkanı Cafer Koluman başkanlık yaptığı döneme dair değerlendirme yaptı. Koluman şunları kaydetti:
“Umutla her daim var olacağız. Hiçbir zaman umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Sivas şehidimiz Hasret Gültekin’in çok güzel bir sözü vardır. ‘Umudunuz her daim olsun. Çünkü aydınlığın, karanlığa mahkûm edildiği görülmemiştir.’ Biz asla Alevi inancını karanlığa mahkûm etmeyeceğiz ve yenilmeyeceğiz.
“ALEVİLİK VARDIR, ALEVİLER VARDIR”
Emek önemlidir, değer önemlidir. Hepimiz gerçekten de bu süreçte karınca-kararınca bir şeyler yapmaya çalıştık. Kimi zaman kırdık, kimi zaman kırıldık. Ama her daim Hacı Bektaş-ı Veli’nin şu sözünü esas aldık: İncinsen de incitme. Çok incindik ama incitmemeye çalıştık.
‘Alevilik vardır, Aleviler her yerde olacaktır, Aleviler vardır, Alevilik haktır’ şiarıyla yolumuza devam ediyoruz. ‘Yol birdir, sürek bindir’ dedik, ‘Yol cümleden uludur’, ‘Gönül kalsın, yol kalmasın’… Hep bu ilkeleri esas alarak bugüne kadar bu derneği taşıdık.
“TEDBİR TALEPLİ DAVA AÇTIK”
Ben bu dernekte görev aldığım zamana kadar cem görmemiştim. Yaşım 25-26’ydı, cem görmemiştim. Bu kadar süreçtir görev yaptık. Her daim her koşulda görev alacağız. Elektrik sorunuyla ilgili tedbir talepli dava açtık. Gerçekten iyi niyet bekliyorduk. Bu kadar da olmaz. Hukukun tükendiği bir noktadayız. Adaletin A’sını, hukukun H’sini yaşamadığımız bir süreçten geçiyoruz. Avukat olduğum için bunu yakınen yaşıyorum ve gerçekten canım da yanıyor. Neresinden bakarsanız adaletsizlik diz boyu yürüyor.
“ACILARIMIZI, SEVİNÇLERİMİZİ ORTAKLAŞTIRMALIYIZ”
Dün Roboski Katliamı’nın yıldönümüydü. Bir kez daha katliamda yaşamını yitiren canları saygıyla anıyorum. Katliamı yapan ve halen ortaya çıkartmayan anlayışı da kınadığımı belirtmek istiyorum. Nihayetinde Sivas Katliamı neyse Roboski katliamı da odur. Biz acılarımızı ortaklaştıracağız. Ortaklaştıramazsak başarı elde edemeyiz. Kendi çapımızda kalırız sadece. Esas sorunumuz acılarımızı, umutlarımızı, sevinçlerimizi, kederlerimizi ortaklaştırmamamızdır. Hep birlikte, zulüm nereden gelirse gelsin, Hak olan bu zulme karşı durmaktır. Nasıl ki biz 1500 yıl önce Şah-ı Şehidan, Şah Hüseyin Kerbela’da şehit düşerken hakka olan inancımızı ortaklaştırabilmişsek o zaman bu bölgede, ülkemizde, dünyanın neresinde olursa olsun bütün acıları, katliamları kınayacağız. Zulmün ve zalimin karşısında olacağız. Her daim Hak için Hakk’a revan olacağız. Alevilik aslında budur.
“İNANCIMI, DARI, İKRARI ÖĞRENDİM”
Ne zaman bana görev düşerse her daim hazır ve nazır olacağım. Asla da yılmayacağım. Çünkü bana çok şey kattı. İnancımı, darı, ikrarı öğrendim. Üniversiteyi bitirmiştim ama ikrarı bilmiyordum. Ben bu dernek sayesinde cemi, cemevini öğrendim. Zorunlu din dersinin zulmünü öğrendim. Katliamlar yaşandı, nerede ne katliamı yaşandı, katliamlar tarihini araştırdım. Çok şey kattı, bir olgunluğa eriştim ben bu dernek sayesinde. Ama temennimiz budur ki bu dernek sadece birkaç kişiyle sınırlı kalmasın. Herkes öğrensin, kendi geçmişini öğrensin, kendi tarihini öğrensin. Dara durmayı öğrensin. Özümüzü dara çekmeyi öğrensin. Kendimizi dara çekmemiz lazım. Bizi var eden değerlerimizdir. Bizi yaşatan, bizi diri tutan inancımızdır, değerlerimizdir. Bu derneğin temel amacı budur. Hak temelli bir dernektir. Hak temelli bir örgüttür. Bir insan hakları örgütüdür ama esas alanı bir inanç derneği olmadır.”
Cafer Koluman konuşmasını Pir Sultan Abdal’ın, “Divana Kalsın” şiiriyle tamamladı.
İmam Zeynel Abidin Ocağı’ndan Abbas Öztürk Dede, cemevine yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı Cafer Koluman’a hizmetlerinden dolayı plaket verdi ve şunları söyledi:
“Hiçbirimizin hiçbir desteği olmadı, maddi manevi. Hepimiz kaçtık. Sadece 2 yıllık emeğimiz oldu. O zamandan bu zamana emek zayii olmaz. Allah emeğini, hizmetini Hak Muhammet Ali, 12 imam defterine kaydetsin. Emeğin zayii olmasın. Her daim yanımızda görmek isteriz. Sanma ki sana bu plaketi veriyoruz, evine gönderiyoruz. Kesinlikle yine bu kapıya hizmet etmek mecburiyetindeyiz. Her şey için teşekkürler.”
Genel kurulda söz alan kişiler kısa değerlendirmeler yaptılar.
“KADINLAR OLARAK BİZ DE YÖNETİMDE OLMAK İSTİYORUZ”
9. dönem yönetim kurulu üyesi Zeynep Yavaş da şunları belirtti:
“Kadınlar kenara, arkaya sıkışıp izlemezlerdi. En ön saflardaydılar. Zamanla kadınlar ‘Ata binemez, cem yürütemez’, ‘Kadınlar deveye binemez, o yüzden bir yerden bir yere gidemez’ oldu. Tıpkı Cumhuriyet tarihindeki o kadınlar ata binemediği için kaymakam olamaz zihniyetiyle aynı. Git gide peyder pey kadınların önü kesildi. Biz kadınlar olarak bundan çok mustaribiz. Alevi kadınları olarak özellikle en ön saflarda yer almaları gerektiğine inanıyorum. Demem o ki kadınların ve erkeklerin eşit olduğu anlayışı Alevilerde var ama pratikte bu gerçekten azalmış durumda. Teoride var ‘eşitiz’ diyoruz ama pratikte bu yok denecek kadar aza indirgenmiş durumda. Bundan biz kadınlar olarak mustaribiz. ‘Kadın-erkek eşittir’ demekle kadın-erkek eşit olmuyor, onu gördük. Avrupa’daki Aleviler (AABF) eşit başkanlık sistemine geçtiler, biz de en kısa zamanda geçmek istiyoruz. Kadınlar olarak bizler de yönetimde söz sahibi olmak istiyoruz.”
“YENİ YÖNETİM EŞİT BAŞKANLIĞI UYGULASIN”
9. Dönem Yönetim Kurulu üyesi Nurşen Akbal ise şunları belirtti:
“Yeni yönetimden ricamdır. Eşit temsiliyeti dikkate alsınlar ve eşit başkanlık sistemini uygulamaya alsınlar. Çünkü Alevi inancı, kültürü, felsefesi dünya çapında ün almış, eşitliğiyle bir topluluktur. Ama biz toplum olarak niye faaliyete geçiremiyoruz. Bunu anlayamıyorum. Yeni yönetimdeki arkadaşlarıma başarılar diliyorum.”
9. Dönem Yönetim Kurulu üyesi ve yeni yönetimde de yer alan Mahsuni Kahraman da şunları kaydetti:
“Gerçekten bizim inancımız Yol’dur. Yol’umuza ışık olmamız lazım. Hala kendimizi ‘Şialaştıralım’ diyorlar, asimile ediyorlar bizleri, camilere çekmeye çalışıyorlar. Ama bizim öyle bir yolumuz yok. Biz de Yol var. Aleviliğin yolunu Yol olarak yürütmemiz lazım. Bunu yapmak zorundayız. Gerçekten çocuklarımıza bunu aşılamamız lazım.”
9. Dönem Yönetim Kurulu üyesi Sakine Avlak da konuştu ve şunları dile getirdi:
“Alevi canlarımızın da -kadın, erkek hepsi can ayırt etmiyorum- hepsi bu eşitlik ilkesine uyar. Alevilikte eşitlik, eşit olma durumu elbette ki vardır. Bizim inancımız anaerkil bir inançtır, ataerkil bir inanç değildir. Anaerkil bir inanç olduğu için bizim analarımızın, canlarımızın buna sahip çıkması gerekiyor. Yol’umuz da ana-canlarımız üzerinden yürüyecektir. Bu da böyle bilinsin, çok teşekkür ediyorum. Yeni yönetime başarılar diliyorum.”
9. Döneme ilişkin faaliyet raporunun okunmasının ardından tek listeyle girilen yeni yönetim okundu.
Yeni yönetim Aydın Atlı, Hüseyin Kaya, Mahsuni Kahraman, İmdat Aksoy, Zeliha Yüksekkol, Gülhan Demirelöz, Songül Karkin’den oluşuyor.
PSAKD Diyarbakır Şubesi Başkanlığına Aydın Atlı seçildi. Atlı bir yakınının sağlık sorunları nedeniyle genel kurula katılamadı.
PSAKD Diyarbakır Şubesi 10. Genel Kurulu Gülbeng okunmasıyla son buldu.
PİRHA/DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.