PİRHA – DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR) ‘Türkiye’de Emeklililerin Durumu’ başlıklı raporu ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Türkiye’de çalışma yaşamından kopan emeklilerin yaşam koşulları kötüleşiyor. Emekliler için geçim kaygısı en önemli sorundur” ifadeleri yer aldı.
DİSK Araştırma Dairesi’nin hazırladığı ‘Türkiye’de Emeklilerin Durumu’ başlıklı rapora ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
Raporda, işsizlik ve istihdam, asgari ücret, sendikalaşma ve toplu pazarlık, OHAL ve çalışanlar, kiralık işçilik, başkanlık ve işçi hakları konuları yer almış ve kamuoyuyla paylaşılmıştı.
“EMEKLİ SORUNLARI, ÇALIŞMA HAYATININ ÇOK ÖNEMLİ PARÇASIDIR”
Basın toplantısında şunlara değinildi:
“Bildiğiniz gibi emekliler 12 milyonu aşan sayılarıyla ülkemizin en önemli toplumsal gruplardan birini oluşturuyor. Ücretli çalışan sayısının 18 milyon civarında olduğu düşünülecek olursa emeklilerin ne kadar önemli bir toplumsal grup olduğu görülecektir.
Emeklilik çalışmaya bağlı bir haktır, çalışma hakkının devamı niteliğindedir. O nedenle emeklilerin sorunları çalışma hayatının sorunlarının çok önemli bir parçasıdır. Ömürlerinin en güzel yıllarını çalışarak tüketmiş olan işçilerin, emekçilerin yaşlılıklarını mutlu, huzurlu refah içinde geçirmesi, devletin ve toplumun emeklilere en temel borcudur.”
“EMEKLİLER CİDDİ GEÇİM SIKINTISI YAŞIYOR”
“Ancak 8 milyonu aşkın yaşlılık aylığı alan emekli ve 4 milyon civarındaki hak sahibiyle birlikte emekliler ciddi geçim sıkıntıları yaşıyor. Emekliler kendi kaderleri hakkında söz sahibi değil. Sendikalaşmaları keyfi olarak engellenmeye çalışılıyor” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Emeklilerin kaderi hükumetlerin iki dudağı arasında. 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı yasa, çalışanların yanında emeklileri de oldukça olumsuz etkiledi. Emekliliğe erişim hakkı daha da zorlaştı, emeklilik yaşı yükseldi, emekli aylığı elde etme koşulları ağırlaştırıldı ve emekli aylıkları düşmeye başladı. Emekliler 2000’li yıllarda giderek daha fazla ekonomik sıkıntı çekmeye başladılar.
Emeklilikte yaşa takılanlar ve aynı koşullarda fakat farklı zamanlarda emekli olanların aylıkları arasındaki büyük eşitsizlik devam ediyor.”
TÜRKİYE’DE EMEKLİLERİN DURUMU RAPORU
DİSK-AR tarafından hazırlanan ‘Türkiye’de Emeklilerin Durumu Raporu’, Türkiye’de emeklilerin demografik yapısını, emekli aylıklarının büyüme oranları ile asgari ücret karşısındaki durumunu, emeklilerin yaşadıkları ekonomik sıkıntıları ve çalışan emeklileri ele almaktadır. DİSK’AR’ın hazırladığı raporun ayrıntılı hali şöyle aktarıldı:
“Ülkemizdeki emeklilerin yüzde 71’i 56 ve daha yukarı yaştadır. Bu durum Türkiye’nin genç emekliler ülkesi olduğu yönünde yapılan propagandanın temelsiz olduğunu göstermektedir. Emeklilik yaşının yükseltilmiş olması nedeniyle emeklilerin yaş ortalaması önümüzdeki yıllarda daha da yükselecektir.
Emeklilik yaşının yükselmesi, yıl ve prim gün sayısını tamamlayanların yaş koşuluna takılması nedeniyle büyük mağduriyetler ortaya çıkmaktadır. Bu durumda olan emekliler kıdem tazminatlarını alıp işten ayrılmakta veya çıkarılmaktadır. Emeklilikte yaşa takılanlar emekliliğe kadar daha güvencesiz ve düşük ücretli işlerde çalışmaktadır. Emeklilikte yaşa takılanlar sorununun çözülmesi ve bu mağduriyetin giderilmesi gerekiyor.
Çalışan ve iş arayan emekli sayısı hızla tırmanmaktadır. 2003 yılında 1,5 milyon olan çalışan ve iş arayan emekli sayısı 2017 itibariyle 4 milyonu aşmıştır. Çalışan ve iş arayan emeklilerin sayısının giderek artmasının temel nedeni emekli aylıklarının insanca yaşamaya yetecek seviyede olmaması ve giderek düşmesidir.”
Emeklilerin yaşadığı bir diğer önemli sorun aynı koşulları yerine getirerek emekli olanların sırf farklı dönemlerde emekli olmaları nedeniyle emekli aylıklarındaki büyük farklılıklardır. Aynı hizmet yılı ve prim gün sayısı ile emekli olanlar arasında emekli aylıkları açısından büyük uçurum söz konusudur.
5510 sayılı yasa ile emekli aylıklarının hesaplanma ve artırılma yönteminin değiştirilmesi nedeniyle emekli aylıkları giderek düşmektedir. Bilindiği gibi 5510 sayılı yasa ile emekli aylıkları güncelleme katsayısı değiştirildi ve daha önce milli gelir artışının yüzde 100’ü hesaba katılırken artık yüzde 30’u dikkate alınmaya başlandı.
Emekli aylıklarının güncellenmesinde milli gelirin tamamını hesaba katılmasından vazgeçilmesi ve sadece yüzde 30’unun hesaba katılması nedeniyle emekli aylıkları milli gelire göre yüzde 34 geriledi. Emekliler bu ülkenin vatandaşı değilmiş gibi büyümeden pay alamıyorlar. Örneğin ekonomi 2017’de yüzde 7,4 büyüdü diye açıklandı. Bunun emeklilerin ilk aylık hesaplamasına yansıması 2,2 olacak. Böyle adaletsizlik olur mu?
Emekli aylıklarının ilk hesaplanmasında milli gelirin sadece yüzde 30’u hesaba katılırken, artırılması sırasında hiç dikkate alınmıyor. Örneğin 2017’deki 7,4’lük büyüme emekli aylık artışlarına yansımayacak. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Emekli aylıklarının bir diğer önemli unsuru olan aylık bağlama oranları da değiştirildi. Emekli aylıklarının alt sınırı ortalama aylık kazancın yüzde 35 ile 40’ı olarak saptandı. Bu durum ortalama emekli aylıklarının asgari ücretin yüzde 35-40’ına kadar gerileyeceği anlamına geliyor. Nitekim ortama emekli aylıkları asgari ücrete göre önemli gerilemeler kaydetti. 2002 yılında ortalama emekli aylıkları asgari cüretin yüzde 32 üstünde iken 2017’de asgari ücretin yüzde 6 altına geriledi. Emekli aylıkları asgari ücret karşısında yüzde 28 geriledi.
Emeklilerin hak sahiplerine bağlanan aylıkların alt sınırları içler acısı durumdadır. Raporda da görüleceği üzere hak sahiplerine bağlanacak aylıkların alt sınırı 2018 için 225 TL’ye kadar gerilemektedir.”
EMEKLİLERE İLİŞKİN İSTATİSTİKLER
“Türkiye’de çalışma yaşamından kopan emeklilerin yaşam koşulları kötüleşiyor.
Emekliler için geçim kaygısı en önemli sorundur.
Geçim sıkıntısından dolayı emeklilerin önemli bir kısmı yeniden çalışmaktadır.
Çalışan emekliler daha ağır koşullarda ve uzun süre çalışmaya mahkum olmaktadırlar.
Emeklilerin, %89.9’u sağlık hizmetlerini yetersiz bulmaktadır.
Emeklilerin, %77:5’i hayatından memnun olmadığını belirtmektedir.
Emeklilerin, %65.4’ü torun, çocuk, hasta eş veya yaşlı aile bireyine bakmaktadır.
Çalışan emeklilerin, %56.4’ü geçinemediği için çalışmaktadır.
Emeklilerin, %33.1’i Orta, %46.8’i dar gelirli, %17.6’sı yoksul olduğunu belirtmektedir.
Emeklilerin %90.2’si maaşıyla geçinemiyor.
Emeklilerin %46.8’i sık sık, %43.8’i ara sıra borçlandığını belirtmekte, borçlanan emeklilerin %87.6’ı banklara borçlanmaktadır.
Emeklilerin, %77’sinin tek geçim kaynağı emekli maaşıdır.”
TÜM EMEKLİLER SENDİKASI’NIN TALEPLERİ
Açıklamada, “Bu tablo emeklilere reva değildir. Emeklilerin örgütlenmesi konusunda yıllardır mücadele veren DİSK’e bağlı Tüm Emekliler Sendikası insan onuruna yaraşır bir emeklilik için şu talepleri savunmaktadır” denilerek şunlar dile getirildi:
“Emekli aylıklarının alt sınırı Türkiye’nin yaşam koşullarına uyumlu hale gerilmelidir.
Aynı koşullarda emekli olanların aynı emekli aylığı alması sağlanmalıdır.
Emekli aylıklarının artışında sadece enflasyon değil, milli gelir artışı da hesaba katılmalıdır.
Emekli aylıkları iyileştirilmeli, aylık bağlama oranları eski düzeye çekilmeli, güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümü dikkate alınmalıdır.
Emekli aylıklarının belirlenmesine hükümet emekli sendikalarıyla müzakere etmeli, emeklilere toplu pazarlık hakkı tanınmalıdır.
Emeklilerin sendikal haklarını kullanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Emeklilerden alınan sağlık katkı paylarına son verilmelidir.
Emeklilere yılda maaş iki ikramiye ile kış aylarında yakıt yardım verilmelidir.
Yerel yönetimler emeklilere hizmet verecek, tesisleri kurmalı, emeklilerin dinlenebilecekleri, sosyal etkinliklerde bulunabilecekleri emekli evleri mutlaka hayata geçirilmelidir.
Hasta ve yaşlı insanların evde bakımı için, gerekli birimler oluşturulmalı bu alanda hizmet verecek uzman kişiler görevlendirilmelidir.
Emeklilik dönemine hazırlık için psikolojik destek ile yaşlılıkta karşılaşılan sağlık sorunları hakkında bilgilendirme yapacak birimler oluşturulmalı, Tıp Fakültelerinin Geriatri bölümleri bu hizmetleri vermek üzere devlet tarafından desteklenmelidir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.