Alevi Haber Ajansi

DİK’ten bugün saat 19.37’yi gösterdiğinde mum yakmaya, ağıt söylemeye davet

PİRHA-Dersim’i Yeniden İnşa Kongresi, Dersim Tertelesi’nin 84. yılında bir açıklama yaparak, “Arşivlerin açılması, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, Dersim adının iade edilmesi, toplu katliam yerlerine anıtların yapılması, Dersim dili ve inancı üzerindeki baskılara son verilmesi öncelikle atılması gereken adımlardır” dedi.

4 Mayıs 1937’de Bakanlar Kurulu’nda Dersim’e bir harekat düzenlemesi kararı alınmıştı. Bu karar ile Dersim Katliamı resmi olarak başlatılmıştı. Şimdi ise Dersim Tertelesi’nin 84. yıl dönümündeyiz. Her yıl terteleyi lanetlemek ve hayatlarını kaybedenleri anmak için Türkiye ve Avrupa’nın birçok yerinde anma etkinlikleri ve açıklamalar düzenleniyor.

Dersim İnşa Kongresi yaptığı açıklamayla tertelede hayatlarını kaybedenleri anarak katliamcıları kınadı.

Dersim coğrafyasında yaşanan soykırımlar, ‘’Tertele wo veren’’ (önceki tertele) 1. dedikleri 1915 Ermeni Soykırımı’yla başladığının altının çizildiği açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti resmi olarak kurulmadan önce Batı Dersim’e (Koçqiri) saldırılar başladı. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduktan sonra ilk iş olarak 1926‘da Dersim’i ‘yok edilmesi gereken bir çıban’ ilan etti. Bu tanımla birlikte 1926’da Qoco (Koçuşağı) köylerinde, 1930‘ta Pulemuriye (Pülümür) köylerine ilk saldırıları başlattı. 25 Aralık 1935 yılında TBMM’de 2884 sayılı kanunla ‘’Dersim’’ adı değiştirilerek, Tunceli yapıldı. Dersim coğrafyası küçük parçalara ayrılarak, faklı illere dağıtıldı” dedi.

“YÜZLERCE KÖY HARİTADAN SİLİNDİ”

4 Mayıs 1937’de Bakanlar Kurulu’nun, “1937 Yılında Yapılan Tunceli Tenkil Harekâtına Dair Bakanlar Kurulu Kararı” adıyla alındığına vurgu yapılan açıklamanın devamında, “Gayet Gizlidir” ibareli yarım sayfadan oluşan karar Tertele’nin resmi belgesidir. Emre göre; ‘’Taş üstünde taş, gövde üstünde baş’’ kalmayacaktı. ‘’Tenkil Harekâtı’’ 12 Mayıs 1937 tarihinde başladı. Dersim’e havadan ve karadan askeri saldırı başlatıldı. 2 yıl süren soykırımda; on binlerce insan katledildi, binlerce insan vagonlara bindirilerek Türkiye’nin batı ilerine sürüldü. Yüzlerce köy haritadan silindi. Kadınlara tecavüz edildi, kız çocukları ailelerinden kopartılarak “ganimet” diye subaylara verildi. Seyit Rıza ve 6 dava arkadaşı Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildi. Geride kalanlar ise “beyaz ölüm” denilen acımasız asimilasyon programına tabi tutuldu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DERSİM COĞRAFYASINDA SOYKIRIM UYGULAMALARINI SÜRDÜRÜYOR”

Osmanlı’nın ’’Ateş kuyuları’’, ‘’Yavuz’un keskin kılıcı”, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘’zehirli gazları’’, ‘’Sabiha Gökçe’nin bombaları’’ ile çözülemeyen Dersim sorununun halen kan ile çözülmek istendiği dile getirilen açıklamada şunlar söylendi:

Türkiye Cumhuriyeti, Dersim Soykırımı’yla yüzleşmediği gibi; dili, kimliği, inancı, kültürü, insanı ve coğrafyası üzerinden soykırım uygulamalarını sürdürüyor. Soykırımı engellemek ve geriletmek ancak etkin ve güçlü mücadeleye bağlıdır. Bu konuda herkese sorumluluk düşmektedir. Her Dersimli yüz yıllara yayılmış, 1937-38 yıllarında yaşananları, kurbanların acılarını hissederek mücadeleye dört elle sarılmalıdır. Dersim‘in yeniden inşa edilmesi için mücadele etmelidir. Soykırımın içeride ve dışarıda tanınması için çalışmalıdır. Dersim İnşa Kongresi olarak; arşivlerin açılması, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, Dersim adının iade edilmesi, toplu katliam yerlerine anıtların yapılması, Dersim dili ve inancı üzerindeki baskılara son verilmesinin öncelikli atılan adımlar olduğunu belirtiyoruz. Dünyanın her yerinde halkımızı Dersim’de saatler 19.37’i gösterdiğinde mum yakmaya, niyaz dağıtmaya, ‘Daye Daye’, ‘Xatırbe To Welat’ ağıtlarını söylemeye davet ediyoruz.

(HABER MERKEZİ)

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak