PİRHA – Dersim Katliamı’nın 80. yıl dönümüne ilişkin Demokratik Haklar Federasyonu yaptığı açıklamada “Osmanlı’dan ‘TC’ye, Türk-İslam devlet geleneği katliamlar ve soykırımlar tarihidir. Coğrafyamız adeta bir halklar mezarlığıdır. 1915 Ermeni Soykırımı, 1919 Pontos Soykırımı, kitlesel kırımlara uğramış halklarının acı hatıralarına sahiptir” denildi.
“DERSİM HALKI HER DÖNEM EGEMENLERİN HEDEFİNDE OLDU”
Demokratik Halklar Federasyonu’nun kamuoyuna ve basına dönük yayınladığı basın metninde “Tarih boyu birçok kadim halkı bağrında saklamış, onlara kucak açmış Dersim coğrafyası ve Dersim halkı da, her dönem egemenlerin hedefinde yer almıştır. Selçuklu’dan TC’ye Türk-İslam faşizminin hedefinde yer alan Dersim, birçok defa katliamlarla karşı karşıya gelmiştir. Bu katliamların en büyüğü 1937-1938 yıllarında gerçekleşti. Tarihin en büyük soykırımlarından biri, en zalimce yöntemlerle uygulandı. Tek dil, tek din, tek millet tekçi-faşist kodlarıyla kendini var eden ‘TC’, Osmanlı’dan devraldığı inkâr ve soykırım mirasını devam ettirmiş, on binlerce Dersimli insanlık tarihinin en acımasız yöntemleriyle katledilmiş, yine on binlercesi sürgün edilmiştir. Dersim halkı ise her dönem katliamlara, soykırım uygulamalarına direnişle karşılık vermiş, boyun eğmemiştir. Onların inkâr ve katliam geleneğine karşı direniş geleneğini örerek cevap olmuştur” ifadeleri kullanıldı.
“DERSİM’E YÖNELİK KİN DÜNDEN BUGÜNE DEVAM ETMEKTEDİR”
Basın metninde “Devletin Dersim’e yönelik kini dünden bugüne devam etmektedir. AKP- Gülen Cemaati ortaklığı Türk-Sünni İslam geleneğini Dersim’de uygulamaya koymuş ancak Dersim halkının örgütlü gücü istediklerini yapmalarına izin vermemiştir. Devletin yozlaştırma-yabancılaştırma politikalarına karşı DHF, Dersim’de ciddi bir karşı koyuş göstermiş ve Dersim’de cisimleşen irademiz her dönem devletin özel uygulamalarının hedefi haline gelmiştir. Bedelini de tutsaklıklarla ödemiştir. Hala birçok yoldaşımız bu nedenle hapishanelerdedir. Dersim’in siyasi iradesine tahammülsüzlüğü ise siyasi operasyonlar ve belediyeye atadığı kayyumlar ile devam etmektedir” denildi.
“DERSİM’İN VADİLERİ BARAJLAR İLE BOĞULMAK İSTENMEKTEDİR”
Basın metninde “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” şiarına yer verilerek sefer düzenleyen egemenlerin asla başarılı olamayacağı vurgulanarak “Dersim’e uygulanan faşist uygulamalar sadece siyasi alanda değildir. Dersim’in vadileri barajlarla boğulmakta ve boğulmak istenmektedir. Onlarca baraj projesi ile Dersim halkı göçe zorlanmaktadır. Gençliğin örgütsüzleştirme, kimliksizleştirme politikaları devlet desteğiyle sistemleştirilmektedir. Yine son dönemde AKP ve Erdoğan iktidarının uyguladığı savaş politikaları nedeniyle onlarca yaşam alanı yasaklı bölge ilan edilmiştir. Dağlar, vadiler askeri operasyonlarla bombalanmaktadır. Dersim halkı yoksullukla ‘terbiye’ edilmeye çalışılmakta, Dersim coğrafyası ‘TC’nin ekonomik olarak ambargosu ile karşı karşıyadır. Yani yüzlerce yıllık Türk-İslam devlet geleneği tekrar Dersim’i hedef almaktadır. Dersim’e yönelik tarihsel ve stratejik ‘diz çöktürme’ politikaları artarak devam etmekte, tüm bu politikalarla amaçlanan ise Dersim’in insansızlaştırılması ve asimilasyon politikalarının yaşam bulmasıdır. Elbette dün olduğu gibi bugün de bu faşist politikalar Dersim halkının direngenliğine çarpacaktır. Egemen sınıflar yine umduğunu bulamayacak, “Dersim’e sefer olur ama zafer olmaz” şiarı yine yaşam bulacaktır” denildi.
Demokratik Halklar Federasyonu Dersim’e ve halkına uygulanan politikalara yönelik son olarak şu çağrıda bulundu:
Devlet, Dersim üzerindeki imha, inkâr ve asimilasyon politikalarına derhal son vermelidir. Yayla ve vadilere yönelik yasaklar kaldırılmalıdır. Dağların, vadilerin kimyasal silahlarla bombalanması durdurulmalıdır. Gasp edilen Dersim Belediyesi gerçek temsilcilerine iade edilmelidir. Gözaltı ve tutuklama operasyonları derhal son bulmalıdır.
- yılı vesilesiyle Dersim soykırımını bir kez daha lanetlerken, Dersim üzerinde artan faşist baskılara karşı Dersim halkının yanında olduğumuzu belirtiyoruz.
Yoruma kapalı.