PİRHA – Roman halkının yaşadığı Ankara’nın Kale Mahallesi’ndeki çocuklar “Hayal ev” projesi ile birtakım kültürel aktiviteye ulaşım sağlayabiliyor. Gönüllü eğitmenler, çocukların gelişmelerini daha sağlıklı yöntemlerle sağlamaya çalıştıklarını belirterek proje hakkında bilgi verdi.
Ankara’nın en eski mahallelerinden Kale Mahallesi, son yıllarda başkentin cazibe merkezi haline geldi. Ancak turistik geziler için tercih edilen mahalle, günden güne özgün yapısını da yitirdi. Roman halkıyla özdeşleşen Kale Mahallesinin demografik yapısı değişime uğrasa da o havayı solumak hala mümkün.
Roman Hakları Derneği de mahallenin özgünlüğünü yitirmemesi için çalışmalarını sürdürüyor. Dernek bünyesinde yürütülen “Hayal Ev” projesi ile Roman çocuklarının gelişimleri amaç ediniliyor.
ÇOCUKLARIN OYUN OYNAYABİLECEKLERİ BİR PARK DAHİ YOK!
Proje yürütücülerinden Abdülkadir Aygün, “Hayal Ev” çalışmasının detaylarını PİRHA’ya anlattı. Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan Aygün, aslen Urfalı ve Arap bir yurttaş. Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı’nda (ÇAÇAv) gönüllü çalışmalar yaptığını belirten Aygün, kısa süre öncesinde Roman Hakları Derneği ile tanıştığını ve Hayal Ev projesinin bir destekçisi olduğunu belirtti.
Abdülkadir Aygün, Hayal Evi projesinin 2017 yılında tasarlandığını ve 2018 yılında da çalışmalara başladığını aktardı. Aygün, genel olarak ilkokul ve ortaokul çocuklarına yönelik ağırlıklı çalışmalar yaptıklarını belirterek şu aktarımda bulundu:
“Çalışmalarımızın nedeni, Kale Mahallesi’ndeki çocukların yaşadığı problemler, yani birincisi çocukların doğru düzgün okula devamlılıkları yok. Bu çocukları okullara kazandırabilecek şekilde ve devamsızlıkları sebebiyle eksik kaldıkları yönleri tamamlamaya dönük çalışmalar yapıyoruz. İkincisi buradaki çocuklar mahallenin şartları içerisinde sosyo-ekonomik şartların düşük olması sebebiyle çok fazla kötü etkiye maruz kalıyorlar. Güvenli ortam bulamıyorlar, oyun oynayabilecekleri bir park yok; birçok eksikliğe sahipler. Biz de Hayal Evi’nde onların bütün bu eksikliklerini bir nebze olsun giderebileceğimiz çatı oluşturmaya çalışıyoruz. Çocukların eksik kaldıkları bilişsel gelişimlerini sağlayabilmek için çeşitli atölyeler yapıyoruz. Çocuklarla oyunlar oynayıp onların sosyalleşebilmeleri için geziler düzenliyoruz. Kale Mahallesi’nde çocukların ihtiyaç duyduğu her şeye dönük çalışmalar yapıyoruz.”
“ORTADA DIŞLANMIŞ BİR TOPLULUK VAR”
Abdülkadir Aygün, mahalle halkının yaşadığı yoksulluğa da dikkat çekti. Mahallede Roman olmayan insanların da yaşam sürdüğünü belirten Aygün, “Ama Romanlar hem ayrımcılığa maruz kalıyor hem de ekonomik anlamda düşük konumdalar” dedi. Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çalışmalarımızla tesbitte bulunmak ve bu insanların yaşadığı sorunları raporlayıp herkese duyurmaya çalışıyoruz. Çözüm bulabileceğimiz noktalarda yardımcı olmaya çalışıyoruz ama çözüm olamayacağımız büyük çaplı durumları da duyurmaya çalışıyoruz. Örneğin çocukların gittiği bir ortaokul var ve o okula servis sağlanamıyor. Kuş uçumu olarak çok yakın bir mesafe olarak görünüyor ama güvenli bir ortam değil ve uzun bir yolu tercih etmek durumunda kalıyorlar. Servis sağlanmadığı için çocuklarda okula gidemiyor. Mesela bu bizim için bir problem ve bunu çözebilmek için çeşitli mercilere ulaşmaya çalışıyoruz.
Buradaki halk, Roman olmalarından öte insanlar ve ben burada çalışma yaparken aslında bir nevi de dışında olduğum bir topluluğun içine girmiş oluyorum. Bir nevi onlarla çalışma yaparak beni benimsemelerini sağlamış oluyorum. Ortada dışlanmış bir topluluk var ve ben de onların içine girerek bir nevi kendimi de rahatlatıyorum. Mesela ben de Arabım ve aynı etnik farklılıklar benim üzerimde de geçerli. Ekonomik olarak düşük bir yerden gelmiyorum, o yönden daha güvendeyim ama etnik ayrımcılıklar, kendini ifade edememe, konuşma hakkının alınması gibi her şey benim için de geçerli. Ve ben burada mücadele ederken Aslında kendimi o noktada güçlü hissediyorum. Çünkü kendi yaşadığım yerde çalışma yapabileceğim bir dernek yok ama Ankara’ya geldiğimde bir dernek buldum ve bu mücadelenin içerisinde olmak istedim. Bu da Beni rahatlatıyor.”
ÇOCUKLAR İÇİN YARDIM TALEBİ!
Hayal Evi projesi kapsamında gönünllü çalışma yürütün bir diğer isim de Funda Turak. Sosyal Hizmet bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Turak, üniversite eğitimi için Antalya’dan Ankara’ya geldiğini belirtiyor.
Funda Turak, çocukların Kale Mahallesinde bulamadığı, edinemedikleri imkanları Hayal Evi’nde sağlamaya çalıştıklarına dikkat çekti. Turak, çocukların 5 gelişimsel alanda gelişmelerini, daha sağlıklı olmaları konusunda çaba gösterdiklerini söyleyerek “Cumartesi ve Pazar olmak üzere toplamda 4 oturum var. Çocukları yaşlarına göre belli gruplara ayırdık. Burada gönüllü arkadaşlarımız, o gruplarla o gün etkinlikler yapıyor. Bazen fiziksel, bazen tinsel, bazen duyusal yönlerini geliştirecek etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Mesela geçtiğimiz günlerde çocuk yogası yapılmıştı. Neredeyse her gün kitap okuma etkinliği yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Funda Turak, faaliyet yürüttükleri derneğin fiziksel yeterlilikte olmadığına dikkat çekerek “Bulunduğumuz ortam çok verimli değil. Çocuklarla kalabalık olunduğunda zorlanıyoruz. O nedenle Büyükşehir Belediyesi ile de görüşmeler yapıldı ve yeni bir binaya geçileceği sözü verildi. Ama yardımlara da ihtiyaç var. Mesela buraya kitap ve kırtasiye yardımı yapılabilir o yönde eksiklerimiz var” diye de ekledi.
EREN GÜVEN – MELİS CİDDİOĞLU/ANKARA
Yoruma kapalı.