PİRHA- Devrimci Gençlik Dernekleri, 30 Temmuz’da Alevi kurumları ve cemevlerine yapılan saldırılarla ilgili derneklerine yönelik basında yer alan iddialara yanıt vererek, “Saldırganların ve saldırının Devrimci Gençlik Dernekleri ile hiçbir bağı, bağlantısı ve iltisakı bulunmamaktır. Bu saatten sonra hiçbir provokasyon ve kumpas AKP’nin işlediği suçların ve ve milyonları mahkum ettiği yoksulluğun üzerini örtemez” dedi.
Devrimci Gençlik Dernekleri, 30 Temmuz’da Ankara’da cemevleri ve Alevi derneklerine yapılan saldırılarla ilgili derneklerine yönelik basında yer alan iddialara yanıt vermek için basın toplantısı düzenledi.
Devrimci Gençlik Dernekleri’nin Kızılay’da bulunan dernek binasında yapılan açıklamaya saldırıya uğrayan Demokratik Alevi Dernekleri Ana Fatma Cemevi Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Karabudak da destek verdi. Karabudak açıklama öncesi söz alarak, “Bu saldırı tüm demokratik kesimlere yapılmıştır. Bu organize bir saldrıdır. Devrimciler hiçbir zaman Alevilere zarar vermemiştir. Buna asla inanmıyoruz. Biz her zaman yan yanayız” dedi.
Açıklamanın yapıldığı salona ‘Elinizdeki karayı devrimcilere bulaştıramazsınız. Alevi halkı katilleri de devrimcileri de iyi tanır!’ pankartı asılırken basın metnini Devrimci Gençlik Dernekleri Ankara Temsilcisi Seçil Işık okudu.
“HEDEF SAPTIRMA KAMPANYASI YÜRÜTÜLDÜ”
‘Son dört gündür, Ankara’da üç cemevinin de aralarında olduğu Alevi kurumlarına yönelik saldırılarla derneğimizi ilişkilendirme çabası içine giren İçişleri Bakanlığı-Emniyet Müdürlüğü ve AKP trollerinin organize ve örgütlü saldırılarını püskürtmekle uğraşıyoruz’ diyen Işık, şunları dile getirdi:
“Ankara’da 30 Temmuz’da üç cemevine dönük saldırıların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ne dediğini kendisinden başka kimsenin anlamadığı “Eski Türkiye’nin ayak izlerine rastladık” sözleriyle fitilini ateşlediği hedef saptırma kampanyası, Yeni Şafak ve Sabah gibi tetikçi medya kuruluşlarında “Cemevi saldırısında THKP-C izi” dezenformasyonuyla gündemleştirilmeye çalışıldı. Ardından devreye, aralarında AKP MKYK üyesi Mücahit Binici, trol operasyonlarında başı çeken Sosyal Medya Derneği başkanı Mehmet Ardıç ve AKP’nin ısmarlama araştırma şirketlerinden Optimar’ın başkanı Hilmi Daşdemir’in de olduğu paralı trol ordusu girdi: Aynı cümle dizilimiyle atılmış yüzlerce tweetle cemevlerine dönük saldırıların ardında Devrimci Hareket Dergisi ve Devrimci Gençlik Dernekleri’nin olduğu iması yapıldı.
Söz konusu hedef saptırma kampanyası dün akşam itibariyle ise egemen medya kuruluşlarına taşındı. Demirören Haber Ajansı’na ait Kanal D ve NTV gibi televizyon kanallarında hiçbir hukuki, siyasal ve sosyal dayanağı olmayan ve iddia ettikleriyle kargaları dahi güldüren bu baştan aşağı yalan haber milyonlara ulaştırıldı.”
“SALDIRGANLARIN VE SALDIRININ DEVRİMCİ GENÇLİK DERNEKLERİ İLE HİÇBİR BAĞI YOKTUR”
Saldırganların ve saldırının Devrimci Gençlik Dernekleri ile hiçbir bağı, bağlantısı ve iltisakı bulunmadığını vurgulayan Işık, “Bir kişinin binlerce kişinin katıldığı 2018 yılına ait Eskişehir 1 Mayıs gösterilerindeki fotoğrafı üzerinden yürütülen kumpas dün gece itibariyle ise tamamen çökmüş bulunuyor. Saldırılarla bağlantılı olduğu öne sürülen ve üç gündür gözaltında tutulan üç kişiden saldırıyı gerçekleştirdiğini itiraf eden Ahmet Ozan K, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme”, “ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme”, “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme” suçlamalarıyla tutuklandı. Evet, ne soruşturma, ne dava dosyasında derneğimizin adı geçiyor; ne de failin tutuklanma gerekçesinde. Fail, münferit kapsamda TCK 115/1’den, yani “cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan men etmek” iddiasıyla tutuklandı” dedi.
“İÇİŞLERİ BAKANI “ÖRGÜT” OLDUĞU KANISINA NEREDEN VARMIŞTIR”
Işık, açıklamasında son olarak şu ifadeleri kullandı:
“O halde soruyoruz:
1.Soruşturmaya dair saldırıya uğrayan Alevi dernekleri ve cemevlerine hiçbir şekilde bilgi verilmezken, polis kayıtları olduğu anlaşılan görüntüler nasıl ve kimler tarafından hangi amaçla tetikçi medya ve AKP’li trollere servis edilmiştir?
2.Saldırının şüphelileri TCK115/1 maddesi kapsamında yani münferit bir kapsamda soruşturulmuştur. Peki, önce İçişleri Bakanı’nın devamında ise iktidar medyasının öne sürdüğü “örgüt izi” tam olarak nerededir?
3.İçişleri Bakanı “örgüt” olduğu kanısına nereden varmıştır, eğer saldırının arkasında hakikaten bir “örgüt” varsa İçişleri Bakanı neden doğrudan ifade etmemiştir?
4.Yaratılan kafa karışıklığı ile fail Ahmet Ozan K.’nin bağ ve bağlantıları mı korunmak istenmektedir?
5.Şüphelinin bağlantılarının gizlenmesi ve delillerin karartılmasında zaman kazanmak için mi derneğimiz tetikçi medya tarafından hedef haline getirilmiştir?
Tüm bu soruların yanıtlarını almadan peşinizi bırakmayız. Elinizdeki karayı devrimcilere bulaştıramazsınız. Bu saatten sonra hiçbir provokasyon ve kumpas AKP’nin işlediği suçların ve milyonları mahkûm ettiği yoksulluğun üzerini örtemez. Devrimci Gençlik Dernekleri tarihsel sorumluluğunu gereğini yerine getirecektir. Yaşasın eşit, bağımsız ve özgür bir ülke mücadelemiz!”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.