PİRHA- “Horasan’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Balkanlar’a Erenler-Ocaklar-Dervişler Buluşması”na tepki gösteren ocak mensupları, bu etkinliğin Türkiye’deki Alevi ocaklarını parçalamaya, Alevileri asimile etmeye yönelik olduğuna dikkat çekerek, buraya gidecek dedeleri de kınadılar.
Ankara’da Alevilik Araştırmaları Dergisi yönetim kurulu tarafından yarın “Erdebilliler” Ansiklopedik Yayını Uluslararası gala etkinliği düzenlenecek. Galanın amacı ise “Horasan’dan Anadolu’ya Anadolu’dan Balkanlar’a Erenler-Ocaklar-Dervişler Buluşması” olarak gerçekleşecek. Bu düzenlenecek etkinliğin arkasında olan Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcısı ayrıca Alevilik Araştırmaları Dergisi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Editörü Yar. Doç. Coşkun Kökel Alevilerin tepkisini çeken birkaç projede de yer alan bir isim.
Gerçekleşecek bu toplantıya ilişkin PİRHA‘ya konuşan Hubyar Sultan, Üryan Hızır ve Seyit Sultan Söylemezoğlu Ocağı dedeleri, bu etkinliğin Türkiye’deki Alevi ocaklarını parçalamaya, Alevileri asimile etmeye yönelik olduğuna dikkat çekerek, buraya gidecek dedeleri de kınadılar.
“OCAKLAR KENDİLERİNE SAHİP ÇIKSIN”
Seyit Sultan Söylemezoğlu Ocağı Dedelerinden Adıgüzel Erbaş şöyle konuştu:
“Kendilerine bilim adamı denilen bir takım soytarı var. Belirli merkezlerden Alevilik ve Ocaklar üzerinde bir takım oyunlar ve tezgahlar peşindeler. Aklıselim hiçbir dedenin böyle şeylere gelmemesi gerekir. Ocakların saygınlığını bitirmeye yönelik bir harekettir. Dedeleri parayla özdeşleştiriyorlar. Böyle bir alçaklık olabilir mi? Böyle bir inanç olabilir mi? Hem dedelik kurumuna hem ocaklara zarar verip saygısızlık ediyorlar. Ocakları bitiriyorlar. Aleviliği ve dedeliği bilmeyenler Aleviliği ve dedeliği anlatıyorlar. Ocakları bilmeyenler ocakları anlatıyorlar. Alevilerin üzerinden ellerini çeksinler. Bu akademisyenler belirli kaynaklardan nemalanan kişilerdir. Kimin haddine ki benim inancımı araştırıyor? Neye, nasıl kime inanırsam inanayım sana ne. Ocaklar kendilerine sahip çıksın. Nerede yetersiz, yeteneksiz, bilgi yoksunu, cahil varsa gider artık.”
“BU TOPLANTININ TANITIMINDA SADECE AKP’Lİ BAKANLAR VAR”
Üryan Hızır Ocağı Alevi Kültür Derneği eski yöneticilerinden Musa Canpolat, Coşkun Kökel’in iki ay önce konu ile ilgili kendilerini bilgilendirdiğini söyledi. Canpolat, “Tabi biz de onun bilgilendirme noktasındaki konumunu tutarlı bulmadık. Önce bize Avcılar’da tanıtım yaptı yine Alevi ocaklarıyla ilgili. Orada hazırlamış olduğu birkaç tane broşür vardı. Bu broşürle ilgili bir takım şeyleri araştırdım, baktım. Onlar Munzur Üniversitesi’nde yapılmış olan birkaç toplantıydı. Bu toplantının içerisinde Türkiye’deki demokratik kitle örgütleri ve partilerle ilgili herhangi bir röportaj, yazı, tanıtım bilgisi yoktu. Sadece Ak Parti’nin bakanlarıyla ilgili bir tanıtım vardı” dedi.
“ALİ BÜYÜKŞAHİN’İN ORAYA GİTMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ”
10 gün önce de Kökel’in kendisini tekrar arayıp Ankara’da yapılacak etkinliğe davet ettiğini ifade eden Canpolat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben Üryan Hızır Derneği’nin ikinci başkanıyım, kurucu başkanlarından birisiyim. Bizi böyle dernek olarak davet ederseniz geliriz. Ama bir şartımız vardır yani siz bizi yönlendirmeyeceksiniz. ‘Tamam ben buna da varım’ dedi. Sözüm ona arayacaktı, arayamadı. Çünkü bölüp parçalamak gibi bir niyeti vardı. Adıyaman’da Ali Büyükşahin’i aramış ve onu davet etmiş. Biz de onun oraya gitmesini doğru bulmuyoruz. Biz Üryan Hızır Ocağı olarak böyle herkes kendi başına buyruk bir hareketin içerisinde olmamalıdır. Bunu tamamen reddediyoruz ve biz bunu kınıyoruz da.”
“GİDENLERİ DÜŞKÜN İLAN EDECEĞİZ”
Bu etkinliğin Türkiye’deki Alevi ocaklarını Alevi birliklerini bölüp parçalamaya yönelik olduğunun altını çizen Canpolat, “Bu çıkıyor ortaya ben bunu anlıyorum. Çünkü istedikleri kişileri çağırabiliyorlar istemedikleri insanları çağırmıyorlar. Biz de buna tepki koyuyoruz doğru değildir. Bizi asimile etme noktasına götürmeye çalışıyorlar. Biz o asimile etme noktasına tepki koyarız ve olmayız. Çünkü biz gerçekten bu ülkede Aleviyiz ve Alevi anlayışımızı Anadolu Alevi ocaklarının erenler noktasını hep birlikte el birliğiyle çözeceğimize inanıyorum. Öyle birilerinin bizi çağırıp oralarda bir takım kategorize etme noktasına gidiyorlar. Biz bunlara uymayacağız ama gidenleri de bu konuda kınayacağız ve düşkün olarak ilan edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ÜÇ OCAK ÜZERİNDE DURULMUŞ
Hubyar Sultan Ocağı’na mensup olan Hüseyin Kelleci de, “Erdebillilerden Anadolu’ya, Anadolu’dan Erenlere, Evliyalara çağırıyoruz diyor ama aslında yalan söylüyor. Benim ocağım adına böyle bir çağrıda bulunduğu zaman önce benim haberimin olması lazım. Ben başkalarından duyuyorum. Tamamen asimilasyona hizmet ediyor. Sayın Kökel’in elinde olan ve büyük bir ekonomik gücü kullanarak bir şekilde insanlara para, pul, uçak bileti verip oraya götürüyor. Sayın Kökel üç ocak üstünde duruyor şuan. Bu Ocaklar Güvenç Abdal Ocağı, Hubyar Sultan Ocağı ve Üryan Hızır Ocağı.”
“KARADENİZ’DEKİ ALEVİLİĞİ ASİMİLE EDEN COŞKUN KÖKEL’DİR”
Neden bu üç ocak üzerinde durulduğunu ise şöyle anlattı:
“Bu ocaklar güçlü ocaklar. Bu ocakların inanç ve ritüelleri benzerdir. Örneğin Hızır orucunu bir hafta tutarlar. Bunlar birbirine yakın ocaklar olduğu için bunları asimile etmek için elinden geleni yapıyor. Çünkü asimilasyonun sonucunu Karadeniz’de görüyoruz. Bugün 4 tane Alevilik yaşanıyorsa Karadeniz’de bunun en büyük suçlusunun Coşkun Kökel olduğunu söyleyebiliriz.”
Üryan Hızır Ocağı dedelerinden Ali Büyükşahin’in bu davete katılmasını da eleştiren Kelleci, “Çünkü Ali Büyükşahin oraya gittiğinde Coşkun Kökel ve çevresi tüm Üryan Hızır Ocağı Dedeleri burada diyecek. Ancak Ali Büyükşahin bir birey olarak orada yer almaktadır. Büyükşahin’nin ailesi bile oraya gitmeyeceklerdir. Çünkü Üryan Hızır Ocağı önemli bir ocak ve asimilasyona karşı da önemli oranda göğüs germiştir. Bu nedenle Ali Büyükşahin’nin bunu fark edip döneceğine inanıyorum” dedi.
“ALİCAN YILDIRIM HUBYAR’I ASLA TEMSİL EDEMEZ”
Bu toplantıya her ocaktan bir iki kişiyi çağırdıklarını söyleyen Kelleci, “Hubyar Ocağı’ndan aşıklık yapan Alican Yıldırım’ı çağırdılar. Alican Yıldırım, ekonomik olarak kim nereye çağırırsa oraya giden bir şahıstır. Daha önceden de Maraş Katliamı’nın olduğu tarihte Çoşkun Kökel’in Ordu’da yapmış olduğu bir etkinlikte de gidip beş yıldızlı bir otelde semah dönen bir varlıktır. Hubyar’ı asla temsil edemez öyle bir gücü yoktur. Alican Yıldırım’ın posta oturma gibi bir durumu olamaz” ifadelerini kullandı.
Kelleci bu ocaklardan birkaç temsilcinin gitmesinin nasıl bir asimilasyona yol açtığını ise şu sözlerle ifade etti:
“Mesela Güvenç Abdal Ocağı üzerinde çok duruyorlar. Güvenç Abdal Ocağı için ansiklopediler çıkararak İslamiyet’e bağlayıp Sünnileştirdiler. Neden şimdi beş vakit namaz kılan Karadenizli Güven Abdal Ocakları var. Ve farklı cemaatlere giden Güvenç Abdal Ocakları var. Çünkü Çoşkun Kökel gibileri dedeleri de satın alıyorlar. Devletin şöyle bir planı var. Aleviliği merkezlerden asimile etmeye çalışıyorlar. Örneğin Güvenç Abdal Ocakları’nın merkezlerinde Alevilik diye bir şey yok. Ve oradaki Güvenç Abdal Ocağı Dedelerinden biri AKP il başkanı.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.