PİRHA-19 Aralık Katliamı’nın üzerinden 23 yıl geçti. Katliamın bir sonuç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Mehmet Acettin, “19 Aralık, bugün yapılan S ve Y tipi hapishanelerin yapılmasının bir başlangıcıydı. Devlet, toplumu sindirme, korkutma ve yeni tip cezaevlerinin yapılmasının önünü açmak için bu katliamı yapmak zorundaydı” dedi.
“Hayata Dönüş Operasyonu” adı verilen 19 Aralık Katliamı’nın üzerinden 23 yıl geçti. F Tipi cezaevlerine geçişi protesto etmek için açlık grevinde olan yüzlerce tutukluya karşı gerçekleştirilen operasyona 10 binin üzerinde asker ve polis katıldı.
19-22 Aralık tarihleri arasında süren operasyonda gaz ve sinir bombaları kullanıldı. Operasyonlarda 30’u tutuklu olmak üzere 32 kişi katledildi, 600’den fazla kişi ise yaralandı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Mehmet Acettin, 19 Aralık Katliamı’na dair PİRHA’ya konuştu.
“19 ARALIK KATLİAMI BİR SONUÇTU”
19 Aralık Katliamı’nın bir sonuç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Mehmet Acettin, “Çünkü 19 Aralık’tan önceki süreçler var. 1984 yılında ölüm oruçlarının yapılmasının nedeni olan hem Diyarbakır hem de Metris hapishanelerinde uygulanan zulmün bir sonucu. 1996 yılından önce örgütlü bir mahpusluk yaşamı vardı, bireysel değil de komünal bir yaşam vardı ve devlet bu durumdan rahatsızdı. Devlet, ‘hangi tip hapishaneler oluşturarak bu birlikteliği engelleriz’ dedi. Devletin cezaevlerindeki politikası dışarıdaki toplumsal muhalefetle aynı çizgide giden bir politikadır. Toplumun en dinamik ve bilinçli kesimleri olan mahpuslara katliam yaparak toplumun bütün kesimine korku salmak istediler. İnsanları, dışarıda olmasına rağmen hücre içinde yaşayan insanlar haline getirip biat ettirdiler” dedi.
“19-22 ARALIK’TA 20 HAPİSHANEDE EŞ ZAMANLI OLARAK KATLİAM YAPTILAR”
Devletin cezaevine giren sempatizanın dışarı çıktığında militan olmasına karşı bir şeyler yapmak istediğini belirterek sözlerine devam eden Acettin şöyle devam etti:
“Mahpusların birlikteliğini kırabilmek için Amerika ve Avrupalıların yaptıkları hapishaneleri gördüler, onların akılların aldılar. Devlet, hapishanelerde F tipi denilen bir kişilik ve üç kişilik odalardan oluşan bir sistem oluşturdu. F tipleri kabul edilmedi direnişler başladı ve ölüm oruçlarına girildi ama bu sefer devlet kararlıydı ve toplumu da ikna etmişti. O dönem içerideki mahpuslar bilinç olarak kazandı ama dışarıdaki kesimlerin hepsi sınıfta kaldı. 19 Aralık, bugün yapılan S ve Y tipi hapishanelerin yapılmasının bir başlangıcıydı. Devlet, toplumu sindirme, korkutma ve yeni tip cezaevlerinin yapılmasının önünü açmak için bu katliamı yapmak zorundaydı. 19-22 Aralık dönemi içinde dört günlük sürede 20 hapishanede eş zamanlı olarak katliam yaptılar.”
Cihan BERK-Devrim FINDIK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.