Alevi Haber Ajansi

Dersim’de Aleviliğe en çok zarar verenler Aleviliğin içinden çıkmış olanlardır-VİDEO

PİRHA – Dersim’de, Aleviliğe yönelik asimilasyon politikalarına ilişkin PİRHA’ya konuşan Şıh Çoban Ocağı Piri Zeynel Kete, “Reya Haq inancının serçeşmesine yönelik asimilasyon ve kültürel soykırım Osmanlı ve Cumhuriyet öncesi dönemlerden bu yana devam etmektedir” dedi.

Dersim’de Aleviliğe yönelik asimilasyon politikalarına ve kültürel soykırıma ilişkin PİRHA’ya konuşan Şıh Çoban Ocağı Piri Zeynel Kete, Reya Haq coğrafyasındayız. Bu topraklar bizim ikrarlarımızı bedensel ve ruhsal ikrarlaşmamızı her zaman yenilediğimiz topraklardır. Harde Dewreştir. Hard Ana Fatmadır. Her Reya Haq mensubu ziyaretleri üzerinde kendi ikrarlaşmasını tazeler. Gelinen aşamada Harde Dewreş’e yönelik, Reya Haq inancının serçeşmesine yönelik asimilasyon, kültürel soykırım politikası, aklı, tarzı vardır. Bu yeni bir tarz değildir. Osmanlı ve cumhuriyet döneminde Reya Haq mensuplarını, Alevi süreklerini, işte ‘siz Müslüman değilsiniz, zındıksınız,’ ‘katliniz vaciptir’ şeklinde yaklaşıp kendilerinden kabul etmezler. Fakat gelinen aşamada, cumhuriyet dönemiyle beraber şimdi biraz daha sistemli hale gelen bir asimilasyon politikası vardır” ifadelerini kullandı.

ŞİİLEŞTİRME VE TÜRK-İSLAM SENTEZİ

Pir Kete, asimilasyon politikalarını şöyle anlattı:

“Siz aslında Müslümansınız, Türk-İslam sentezi paydası içindesiniz. Bir mezhepsiniz, sizin asıl yeriniz camidir’ şeklinde asimilasyon böyle yöntem değiştirdi. Bugünü düşündüğümüzde Reya Haq inancına yönelik olarak yoğunluklu Şiileştirme ve Türk-İslam sentezi paydası içerisine alma tarzı son derece yoğundur. Bölge adeta misyonerlerin cirit attığı bir alan haline gelmiştir. Onu devlet erkanı da biliyor, bu coğrafyada gençlerden kadınlara varıncaya kadar yoğunluklu bir tarz vardır.”

“GÜNÜMÜZDE BU POLİTİKALAR CEMEVLERİ ÜZERİNDEN YAPILIYOR”

Pir Kete, “Bizim yolumuzu bekleyen ciddi bir tehlike de kültürel ve fiziki soykırımdır. Bu toplum yıllarca kendi anadiliyle ibadetini yapmış, ikrarlaşmasını tazelemiş. Bütün evliyalarına, taşına, toprağına kendi diliyle hitap etmiş. Bu çerçevede asimilasyon politikası, tekçi zihniyet anlayışı bu kültürü yok etmeye çalışırken bu kültüre bir tane dil bulması gerekiyordu. İşte ‘gerçek Türk sizsiniz, Horasan’dan geldiniz, gerçek Müslüman sizsiniz’ şeklinde çok yumuşak, çok sterilize edilmiş bir kültürel soykırım eşiğine getirildi. Toplum bir bütün olarak çarmığa gerildi. Günümüzde de bu politika cemevleri üzerinden yapılıyor” dedi.

“DERSİM’DE ALEVİLİĞE ZARAR VERENLER ALEVİLERİN İÇİNDEN ÇIKANLARDIR”

“Cemevi postu denilen yeni bir şey icat edildi. Halbuki bu coğrafya ocak örgütlenmesi ile bugüne kadar kendini var etmiş. Kadını mürşid-i kamilullah olarak almış. ‘Hak kapısı kadın kapısıdır’ demiş. Dar didar erkanıyla hukuksal sorunlarını çözmüş. Cem erkanıyla kendi kültürünü bugüne kadar taşımış. Alevi hakikati cemevlerindeki dernekleşmeden daha büyüktür” diye konuşan Pir Kete sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizde cemhane vardır. Cemhanelerimiz hem darhaneydi hem aşkhaneydi hem de cemhaneydi. Bu çerçevede baktığımızda özellikle Dersim’de Reya Haq coğrafyasında Aleviliğe en çok zarar verenler Aleviliğin içinden çıkmış olanlardır. Birinci derecede bunlar sorumludur.  Bunu dışında sistemin, iktidarların bakış açıları vardır ama en önemli sorun bunlardır. Cemevlerinde yoğun bir Türk-İslam sentezi, Şii aklı çok ciddi boyutuyla kökleşmiş. Cemevleri, mevcut hükümetlerin politikalarıyla bağlantılı bir şekilde insanların günübirlik mikro kredilerle, karınlarını doyurmalarla çeşitli şekillerde oraya çekilmesi bu kurumlarda sürekli yapılıyor.”

“İTİKATLİ CANLAR İDEOLOJİK BOMBARDIMANA TABİ TUTULUYOR”

Cemhane kavramını açıklayan Pir Kete, “Halbuki biz diyoruz ki; cemhaneler, her talibin her canın Hak ile Haklaştığı mekanlardır. Kendi yeni doğuşunu gerçekleştirdiği mekanlardır. Cemhanelerimiz hakikatin dile getirildiği, hakikati yaşayan insan tipinin yetiştirildiği mekanlardır. Cemhanelerimizde ana kadınsız erkan yürütülmezdi. Pir zaten kelime olarak erkek sıfatı değildir. Aynı zamanda kadını da içine alan bir tanımlamadır” diye konuştu.

Pir Kete, cemevlerine giden itikatlı insanların ideolojik bombardımana tutulmasını ise şöyle açıkladı:

“Bu yönüyle cemevlerimiz erkek egemen bir zihniyeti, tekçi zihniyeti, ulus devlet zihniyetini kökleştirmeye çalışan; bu konuyla ilgili masumane bir şekilde cemevleri politikalarının arkasında neler döndüğünü bilmeyen itikatlı canlarımız da oraya bir huşu içerisinde gidiyor. Neler döndüğünün farkında değiller. Fakat oraya gidince bir ideolojik bombardımana tabi tutuluyor. Çünkü kendi insan tipini yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu insan tiplerini dışarıda da yetiştirmeye çalışıyorlar ama en uygun olarak inanç adı altında, Alevilik adı altında o amaca hizmet eden bir insan tipini cemevlerinde çok rahat yetiştirebiliyorlar.”

Hüseyin Yaşar SEZGİN/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak