PİRHA – Dersim Tertelesi’nin 82.yılında yaşamını yitirenler Seyit Rıza Meydanı’nda anıldı. Yapılan açıklamada, “4 Mayıs Dersim 37-38 Tertelesi Gününde mahsumu paklar ve cümle canlarımız için dua etmek, onların anısına lokmalar pay edilip, çerağı uyandırırken katliamın sorumlularını tanıdığımızı, bulunduğumuz demi devranda da katliamın hesabının sorulacağına söz veriyoruz” denildi.
Dersim Demokrasi Platformu, Dersim Tertelesi’nde yaşamını yitirenleri anarak katliamı lanetledi.
Seyit Rıza Meydanı’nda yapılan açıklamada gülbenkler verilerek çılalar yakıldı, lokmalar pay edildi.
DAD, DEDEF, EMEP, ESP, HDP, İHD, PARTİZAN, PSAKD DERSİM, SMF, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Basın açıklamasından önce konuşan DAD Eş Başkanı Musa Kulu, “Devlet bize ne dilimizi ne tarihimizi bıraktı. Amaçları inancımızı yok edip bizi Sünnileştirmek, bizi unutturmaktı. Birçok yerden Dersimliler bugün buraya geldi ve bu kara günü unutmadıklarını, devletten özür dilemesini beklediklerini, kaybedilen insanlarımızın akıbetini öğrenmek istediklerini dile getirdi” dedi.
Basın açıklamasını kurumlar adına DEDEF Yönetim Kurulu üyesi Zülfü Uçar okudu.
Uçar, “Kökleri fiavuni ve nemrudi zihniyete dayanan katliam geleneği, Osmanlıdan Cumhuriyete ittihatçı anlayış etrafında yeniden şekillendi. 1920 yıllardan itibaren dersim üzerine sayısız rapor hazırlandı. Yasal düzenlemeler gerçekleştirildi. Sömürge valiliğini çağrıştıran Genel müfettişliğin kurulması, askeri operasyonlar için yollar karakollar yapılmasıyla dersim halkının katledilmesi için taşlar döşeniyordu. 1935 yılında devlet dersim halkını katliamdan geçirmek için “Tunçeli Kanununu” çıkardı. 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı, Dersim’de imha ve sürgün süreci açısından bir başlangıç teşkil ettiği için Dersimliler 4 Mayısı “Dersim 38 Tertelesi Anma Günü” olarak kabul etmiştir” ifadelerini kullandı.
“4 MAYIS KARA GÜNDÜR”
“Tunceli Tenkil Harekatı olarak bilinen Dersim halkına yönelik toplu imha kararı 4 Mayıs 1937’de yapılan bir Bakanlar Kurulu toplantısı ile karar altına alınmıştır. Bu kararı takiben imha hareketi başlamış ve onlarca uçak ile Dersim bomba yağmuruna tutulmuştur” diyen Uçar, şunları kaydetti:
“Bunun sonucunda binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Sonrasında, takriben iki yıldan fazla süren askeri operasyonlarla on binlerce Dersimli katledilmiş; bir o kadarı da bilinmedik diyarlara sürgün edilmiş; aileler birbirinden uzak ve ayrı olarak yaşamaya mecbur edilmişler; çocuklar zorla evlatlık verilmişlerdir. Dersim’in önde gelenleri, haksızca ve zamanın hukuk sınırlarına bile uygun olmayan şekilde idam edilmişlerdir.
Dersim katliamı insanlığın gördüğü en büyük vahşet ve devlet eliyle yasa çıkarılarak gerçekleştirilmiş bir katliamdır. Ve insanlığa karşı bir suçtur. Dersim katliamı fiziki katliamın yanında İnançsal, dilsel, ulusal Kültürel bir soykırımdır. 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu toplantısı ile alınan karar çok açıktır: bir bölgenin bir halkın planlı ve sistemli olarak yok edilmesidir. Günümüzde ekolojik, kültürel, inançsal ve dilsel asimilasyon ve kültürel soykırım politikaları dersim soykırımının hala coğrafyamızda devam ettiğini göstermektedir. Biz Dersimliler için 4 Mayıs kara gündür. Dersimli bir nesil, anasız-babasız bırakıldı. Özellikle ailelerin elinden zorla alınıp subaylara evlatlık verilmiş dersimin kayıp kız ve erkek çocukları, köklerinden koparılarak öksüz bir yaşama mahkum edildiler
“OIRKERDENA DERSİM HO VİRA MEKE”
Uçar, “Bizler, daha sonra gelen nesiller bu kara günün mirasını devraldık; akrabalarını ve yakınlarını tanıma olanağından mahrum yaşama mahkûm edildik. Çoğumuz kardeşe, amcaya, dayıya, halaya sahip olma duygusundan yoksun büyüdük. İdam edilen Dersim Seyitleri’nin yakınları, bugün hala dedelerinin mezarlarını aramaktadırlar” dedi.
“1938 de evlatlık verilen ya da kimsesizler yurduna verilen binlerce çocuğun önemli bir kısmı hala kayıp… 4 Mayıs Dersim 37-38 Tertelesi Gününde mahsumu paklar ve cümle canlarımız için dua etmek, onların anısına lokmalar pay edilip, çerağı uyandırırken, katliamın sorumlularını tanıdığımızı, bulunduğumuz demi devranda da katliamın hesabının sorulacağına söz veriyoruz” diyen Uçar, talepleri şöyle sıraladı:
“Qırkerdena Dersim Ho vira meke!
-Dersim halkı üzerinde yürütülen inkar ve asimilasyon politikalarına son verilsin!
-4 Mayıs’ın Dersim 38 Tertelesi günü olarak kabul edilsin!
-Arşivler Açılsın, devlet katliamla yüzleşsin!
– Dersim ismi iade edilsin!
-Dersim halkından özür dilensin!
-Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın!
-Dilimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın!
-Munzur’daki Baraj projeleri iptal edilsin.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.