PİRHA- Ermeni tehcirini, Dersim Tertelesini ve katliamda yaşananları sözlü tanıkların aktarımlarıyla kurgulayan Yusuf Baran Beyi’nin Yorgun Topraklar adlı romanı, raflardaki yerini aldı. Kitabın yazarı Yusuf Baran Beyi, kitabın belgesel nitelikte olduğunu belirterek, “Geçmişi hatırlatarak günümüze ışık tutmak istedim” dedi.
Yazar Yusuf Baran Beyi’nin doğup büyüdüğü topraklarda yaşanan tarihsel acıların anlatıldığı üçüncü kitabı ‘Yorgun Topraklar’ Payîz Yayınları’ndan çıktı. Dersim Katliamı’ndan kurtulanların tanıklıklarına yer veren Yusuf Baran Beyi, anlatılardan uzaklaşmadan yaşanmış gerçek olaylar üzerinde kurgulayarak okurlara bir sentez sunuyor.
DRAMIN YAZARI
Felaketleri, katliamları yaşayan, acı çeken ve gözyaşı dökenlerin anılarını kitaba dökerek kalıcılaştıran Yusuf Baran Beyi, kendini ‘Dramın yazarı’ olarak betimliyor. Doğup büyüdüğü topraklarda yaşanan acıları yazıya dökmenin önemini şöyle anlatıyor Yusuf Baran Beyi:
“O topraklarda yaşadık, o topraklarda büyüdük. Geçmişte yaşanmış olayları büyüklerimizden bir masal gibi dinledik. Bizim için çok büyük bir merak konusuydu. Öğretmenliğe başladıktan sonra bunu yazmam lazım, bu benim sorumluluğum diye düşündüm. Çünkü yazılmayan şey kaybolmaya yüz tutuyor. Yazmak geleceğe bir belge bırakmak niteliğindedir. Dersim’deki Alevilik olayı yazılmadığı için sözlü olarak nesilden nesile aktarılmış. Ben de bunları yazıya dökme ihtiyacı hissettim.
Tüm kitaplarımda Dersim Katliamından kurtulanların tanıklıklarına yer verdim. Neler gördüler, neler yaşadılar, ne gibi öldürme yöntemleri uygulandığını bu kitapta yazdım 6 yıl boyunca bunların izini sürdüm. Bir nevi dramın yazarıyım. Öte yandan bütün kitaplarım belgesel roman tarzındadır. Yaşanmış gerçek olaylar üzerinde kurgulayarak yazıyorum. Aynı zamanda bu kitap bir belge niteliğindedir”
ERMENİ TEHCİRİ, KOMŞULUK HUKUKU…
Kitap, Kürt Alevileri ve Ermenilerin arasındaki komşuluk bağlarını da işliyor. Bu bağ ve dostluk, 1915’teki Ermeni tehcirindeki dayanışmayla okurun duygu dünyasına işleniyor.
Dersim halkında komşu hukukunun çok değerli olduğunu ve kitapta buna yer verdiğini söyleyen Beyi, “Dersim’de Kürt Aleviler ve Ermeniler birbirlerini kirvem diye çağırırlardı. İç içe ve sadakat dolu bir ilişkileri vardı. Ülkemizde milyonlarca insan göç ettirildi, öldürüldü, yollarda teşhir edildi ama Dersim’deki Ermenilere yönelik tutum daha farklı olmuştur. Dersim halkı o inancına göre Ermenilere karşı ilişkilerini can siparane bir şekilde gerçekleştirmiştir. Özellikle Seyit Rıza on binlerce Ermeni’nin Ermenistan’a geçmesini sağlamıştır. Bölgede ileri gelen ailelerin Ermeni ailelerini saklaması kitapta konu ediliyor” ifadelerini kullandı.
GEÇMİŞE IŞIK TUTAN BİR KİTAP
Dersim katliamlarına dair yapılan hazırlıklar, konuşmalar, tedbirler, kuryelikler, stratejilere dair bilgiler ve kıtlık günlerinde insanların birbirini talan etmesi gibi konulara da yer veren kitap geçmişe ışık tutan bir kaynak niteliği taşıyor.
Geçmişe yolculuk yaptıran Yorgun Topraklar’ın sebep sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alınabileceğini belirten Beyi şunları söyledi:
“Yorgun Topraklar, bir geçmişi hatırlatılıyor. Geçmişte yaşananların hala devam ettiğini göreceklerdir. Dersimliler kendi coğrafyalarında yaşanan o yangınlar, köylerin yakılması, insanların kurşuna dizilmesi gibi olayların geçmişte de yaşandığını gördüklerinde bunun sistematik bir şekilde yapıldığını göreceklerdir. İttihat ve Terakki’den günümüze kadar gelen Türk-İslam ideolojisi bunların nedenidir. Bu kadar acının yaşanmasının sebebi Türk ırkını yaşatmak, İslamiyet Hanefi mezhebini var edip, diğerlerini yok etme yöntemleriyle kendilerine benzetme çalışmaları yapılıyor. Benim bir mesaj vermemden ziyade bunun nedenini kendilerinin araştırıp bulmaları gerekir diye düşünüyorum”
Fatoş SARIKAYA- Diren KESER/ MERSİN
Yoruma kapalı.