PİRHA – Munzur dağlarında maden arama ruhsatı verilmesi üzerine Dersim İnşa Kongresi (DİK) bir açıklama yaparak,”Herdê Dewrêşimizi insansızlaştırmaktan ve Dersim’i katletmekten vazgeçin” çağrısında bulundu.
Munzur Milli Parkı’nın bir bölümünü de kapsayan 43 bin 350 hektarlık alanın maden sahası olarak belirlenmesi ve maden arama ruhsatı verilmesine tepkiler sürüyor. Bir tepkide Dersim İnşa Kongresi’nden (DİK) geldi. DİK bir açıklama yaparak, “Herdê Dewrêşimizi insansızlaştırmaktan ve Dersim’i katletmekten vazgeçin” çağrısında bulundu.
“DERSİM ÜZERİNDE HEM DOĞA HEMDE KÜLTÜREL SOYKIRIMLAR YAŞATILDI”
DİK’in yayınladığı açıklamada “Bu nasıl bir kindir ve düşmanlıktır ki, biz Dersimlilere ve coğrafyamıza Osmanlıdan Cumhuriyet’e ve günümüze kadar kutsal mekanlarımız (Herdê Dewrêş) üzerinde sayısız seferler düzenlendi, fiziksel soykırımlar ve katliamların yanı sıra hem doğa ve hem de kültürel soykırımlar yaşatıldı. Tarifi olmayan acılara tanık olduk, savrulduk, imha, inkar ve sürgün edildik. Dünyanın başka bir bölgesinde kadim bir halkın ve inancın kutsal coğrafyası 100 yılı aşkındır sistematik bir şekilde bunca zulüm görmemiştir” denildi.
“DEVLET BUNU BİLİNÇLİ YAPIYOR”
“Devlet bunu bilinçli bir şekilde yapıyor” denilen açıklamada, “Munzur Dağları’nın maden sahası ilan edilmesi ile birlikte Munzur Dağları’ndaki krater gölleri, höyükler, yaylalar ve arı konak yerlerini kapsayan 43 bin hektarlık bir alan için maden ruhsatı verilerek ulusal ve uluslararası şirketlere peşkeş çekilmiştir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve diğer kurumların Dersim’de de birçok yerde ağaçları keserek doğayı katlederek bu süreci başlattı ve maden sahası ilan edilen Munzur Dağları’nda, 227 çeşidi Türkiye’ye özgü endemik türlerden oluşan toplam bin 900 bitki ve Munzur Milli Parkı’nın olumsuz etkileneceği bilgisi kesin olduğuna bakılırsa bunun, devlet kontrolünde planlanan bir doğa katliamı olduğu” kaydedildi.
“MADEN PROJESİNİ DURDURACAĞIZ”
HES ve barajlar ile sürdürülen coğrafik soykırım projelerinin şimdilerde maden arama bahanesi ile doğal yaşamında hedef alarak yok edileceği vurgulanan açıklamada, “Bölgemizin insansızlaştırılması ve demografik yapının tamamen olumsuz yönde değiştirilmesinin karşısında hep birlikte, omuz-omuza durmalıyız”denilerek, “Bütün bunlar yetmiyormuş gibi şimdi de maden arama bahanesi ile dağlarımızın altının oyulmaya başlanmasına müsaade etmeyeceğiz” diye belirtildi. Ayrıca “Dersim’de barajları nasıl durdurduysak aynı mücadele ruhu ve dayanışması ile de maden projelerini durdururuz” vurgusunu yapıldı.
MÜCADELEYİ YÜKSELTME ÇAĞRISI
Açıklamanın sonunda Dersimli milletvekilleri ve çevre dostu STK’lar başta olmak üzere inanç kurumları ile duyarlı tüm kesimlere çağrı yapılarak tarihi Hasankeyf’e dönük kurulan dayanışmanın aynısının Dersim için kurulması gereğine vurgu yapıldı. Bu konuda Dersimliler ile birlikte kurum olarak her türlü fedakarlıktan kaçınılmayacağının da kaydedildiği açıklamada, “DİK olarak hukuki işlemler başlatan ve ‘Munzur milli parklarından, Hasankeyf’e, doğaya zarar verecek her projeye, Cerattepe’den Ovacık’a Kaz Dağları’na dayanışma içerisinde hukuksal mücadelemiz sürecek anlayışından hareketle Diasporada yaşayan Dersimliler ile kurumları olarak yanınızdayız”denildi.
Açıklamada, “Herdê Dewrêş bizimdir, pir-u paktır, kirletilmesine izin vermeyeceğiz’ vurgusu yapıldı. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.