PİRHA – İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi, kurucu üye Rıza Dalkılıç’ın tutuklanmasına ve yönetim kurulu üyesi Özgür Ateş’e 6 yıl 3 Ay hapis cezası verilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanan üye ve yöneticilerimiz derhal serbest bırakılmalıdır” ifadeleri yer aldı.
İHD Dersim Şubesi, yönetim kurulu üyesi Özgür Ateş’in ceza almasına ve kurucu üye Rıza Dalkılıç’ın tutuklanmasına ilişkin basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya İHD üyeleri ve HDP Dersim İl Eş Başkanı Özlem Toprak katıldı.
Açıklamayı okuyan İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, “Derneğimizin Yönetim kurulu üyesi Özgür Ateş, 05 Temmuz 2017 tarihinde gözaltına alınarak 13 Temmuz 2017 günü çıkarıldığı mahkemece örgüte üye olmak suçlamasıyla tutuklanmıştır. İnsan hakları savunucusu, İHD Dersim Şube Yöneticimiz Özgür Ateş, 13 Kasım’da görülen davasında örgüt üyeliğinden 6 yıl 3 Ay hapis cezası verilmiştir. Yine derneğimiz üyesi ve Dersim İHD Şube kurucu yönetim kurulu üyesi Rıza Dalkılıç 14 Kasım’da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. Özgür Ateş ve Rıza Dalkılıç her zaman ve her koşulda temel hak ve özgürlüklerin korunması ve insan haklarına saygının büyütülmesi için uğraş vermiştirler” ifadelerini kullandı.
“İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI, HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA BASKI ALTINA ALINMAKTADIR”
“İlimizde yaşanan hak ihlallerinde derneğimize yapılan başvurularda üye ve yöneticilerimiz gerekli girişimlerde bulunarak hak ihlallerinin giderilmesi için çalışmalar yürütmüşlerdir. Ancak derneğimiz insan hakları savunucuları her geçen gün daha fazla baskı altına alınmaktadır.Son olarak yöneticimiz Özgür Ateş ve şube kurucu üyemiz Rıza Dalkılıç’ın tutuklanmaları hak savunucularının faaliyetlerini yürütemez hale geldiklerinin göstergesidir” diye konuşan Solmaz, şöyle devam etti:
“Demokratik bir toplumda ifade özgürlüğü toplumsal varoluşun temelidir. Çünkü ifade özgürlüğü kişinin kanaatini diğerlerine bildirme, düşüncesini dışa vurma, kendisi dışındakilerle iletişime girebilme potansiyelinin gerçekleştirilmesidir. Özgür bir biçimde düşüncenin oluşumuna, yaşanmasına, açıklanmasına izin verilmeyen bir toplumda ise yurttaşlardan değil, ancak tek tip ve iktidarların istediği gibi programlanmış biat eden bireylerden söz edilebilecektir. Bu da hem demokrasinin hem de toplum olma halinin yok edilmesinden başka bir şey değildir.”
“HAKSIZ, HUKUKSUZCA TUTUKLANAN ÜYE VE YÖNETİCİLERİMİZ SERBEST BIRAKILSIN”
“Hükümete ve soruşturma makamlarına seslenen Solmaz, şunları kaydetti:
“Birleşmiş Milletler tarafından 9 Aralık 1998 tarihinde kabul ve ilan edilen, kısa adıyla “İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirisi”, insan hakları savunucularının haklarını, ödevlerini ve aynı zamanda devletlerin sorumluluklarını düzenler.
Bildiri, insan haklarını savunma hakkının kendisini bir insan hakkı olarak vurgular. Herkesin insan haklarını savunma hakkı vardır. İnsan hakları savunucuları da, bireysel olarak ya da başkalarıyla birlikte insan haklarını korumak ve geliştirmek için çalışan kişilerdir.
Bu konuda Avrupa Birliği de “Rehber ilkeler” oluşturmuştur.
Hükümetler, altına imza attıkları uluslararası sözleşmeler ve çeşitli belgelerde, insan hakları savunucularını tanıyacaklarını, koruyacaklarını, faaliyetlerini kolaylaştıracaklarını taahhüt etmişlerdir. İnsan hakları savunucularının tutuklanması hak savunucularının kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı bakımından ne kadar güvenceden yoksun olduklarını göstermektedir. Bu temelde, Haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanan üye ve yöneticilerimiz derhal serbest bırakılmalıdır.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.