PİRHA- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangın faciasında 78 kişinin hayatını kaybetmesi Dersim’de protesto edildi. Yapılan açıklamada, “En son ne zaman ve kim tarafından denetlendiği belli olmayan bir yapıda meydana gelen yangın kader değil katliamdır” denildi.
21 Ocak’ta Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki 12 katlı ahşap Grand Kartal Otel’de çıkan yangın faciasında 78 kişi yaşamını yitirdi. Yangın faciasında aralarında işletme sahibinin de olduğu 12 kişi gözaltına alındı.
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Kartalkaya’da gerçekleşen yangın faciasına ilişkin Yeraltı Çarşısı’nın üstünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı platform adına Erdal Kınaş okudu. Açıklamada, ‘Bolu’daki ölümlerim gerçek sorumlusu iktidarın denetimsizliği ve sermayenin kâr hırsıdır’ pankartı açıldı.
“YAŞANAN CAN KAYIPLARININ SORUMLUSU SİYASAL İKTİDARIN RANAT VE TALANA DAYALI POLİTİKALARIDIR”
En son ne zaman ve kim tarafından denetlendiği belli olmayan bir yapıda meydana gelen yangının kader değil katliam olduğunu belirten Erdal Kınaş, “Maden ocaklarında, yurtlarda, orman yangınlarında, işçi cinayetlerinde ve depremlerin sonucunda sayısız defa tanık olduğumuz üzere, ilk iş olarak yayın yasağı getirilmesi ve devletin tüm yetkililerin sorumluluktan kaçması gerçeklerin üzerini kapatmaya yönelik bir adımdır. Yaşanan can kayıplarının sorumluları, başta siyasal iktidarın rant ve talana dayalı neoliberal politikaları ile cezasızlık ve kuralsızlık politikalarıdır. Devlet kurumlarının ve organlarının işlevsizleştirilmesi, kamu hizmetlerinin piyasaya açılması yangın sonrasında en acı şekilde görülmektedir. Bu tür felaketler ne kaderdir ne de tesadüftür; bunlar, kâr hırsıyla hareket eden sermaye sınıfı ve onu denetlemekten kaçınan siyasal iktidarın yarattığı yapısal sorunların, kapitalist sistemin kanlı yüzüdür” dedi.
“GÜVENLİ BİR YAŞAM HER YURTTAŞIN EN TEMEL HAKKIDIR”
Güvenli bir yaşam hakkının her bir yurttaşın en temel hakkı olduğunu vurgulayan Kınaş, konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Bu hak, sorumluluk sahibi tüm kurumlar tarafından korunmalıdır. Yaşam hakkının öncelikli olduğu, kamusal güvenliğin esas alındığı bir düzeni hep birlikte inşa edebiliriz. Bugün mücadele etmek, gelecekte benzer acıların yaşanmasını önlemenin en önemli yoludur. Yaşanan felaket, yalnızca bir tesiste değil, bu düzenin her köşesinde süregelen çürümüşlüğün bir ürünüdür. Bu çürümüşlüğü değiştirmek, örgütlü mücadeleyle mümkündür. Hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Tüm ülkemizi yasa boğan bu acı olayın takipçisi olacağımızı, tüm sorumlular yargı önünde gerekli cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.