PİRHA- DİSK’e bağlı Dev-Sağlık İş Dersim Temsilciliği, Tunceli Devlet Hastanesi önünde yaptığı basın açıklamasında sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarını dile getirdi, taleplerini sıraladı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev-Sağlık-İş) sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ek protokol talebi hakkında basın açıklaması yaptı. Tunceli Devlet Hastanesi önünde gerçekleşen basın açıklamasını işyeri temsilcisi olan Zuhal Güzelci okurken, açıklamaya sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yanı sıra kentteki çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Açıklamada vurgulanan başlıklar arasında insanca yaşama ve çalışma istekleri, sendikal haklar, pandemi sürecindeki ayrımcılık, iş yükündeki artış, maddi kayıplar, toplu iş sözleşmeleri, Kamu Çerçeve Protokolü, ek protokol talepleri ve Kamu Çerçeve Protokolü’nün uygulanmasındaki sorunlar ele alındı.
“AKLIMIZLA DALGA GEÇİLİYOR”
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yaşadığı sorunları aktaran Dev- Sağlık İş Temsilcisi Zuhal Güzelci, “Emek verdiğimiz, sağlık ve sosyal hizmeti sunduğumuz işyerlerimiz önünde defalarca bir araya geldik. Emeğimizin, alın terimizin karşılığını alabilmek için, sendika hakkımız için pandemide uğradığımız ayrımcılığa karşı, sağlıkta şiddetin önlenmesi için ve daha sayamadığımız birçok konuda yetkililere seslendik. Taleplerimizi dile getirdik. Yirmi dört saat çalıştığımız işyerlerimizde iş yükümüz her geçen gün artıyor, eksik personel ile işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Ara dinlenmelerimizi, yemek aralarımızı kullanamıyor; 12 saat çalışırken 11 saat çalışıyor görünüyoruz. Bunun yanında emeğimizin karşılığını alamıyoruz, maddi anlamda çok büyük hak kayıpları yaşıyoruz. Biz sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin ihtiyacı iş kolumuzun sorunlarına çözüm olacak, iş kolumuzun gerçeklerine uygun bir sözleşmedir. Bütün kamu işçilerine aynı ücreti, çalışma koşullarını ve sosyal hakları reva gören sendikaların bize anlatacağı hiçbir söz yoktur. Vurgulamak istediğimiz iş kolu farkı olmadan, işyerlerimizin ve iş kolumuzun özelliklerini görmeyen kopyala – yapıştır sözleşmelere bağlı kalmasının kabul edilemez olduğudur” diye konuştu.
“ÜCRETLER ENFLASYONLA EZİLDİ”
Kamu Çerçevesi Protokolü’nün uygulanması sırasında birçok uyumsuzluk olduğunu söyleyen Güzelci, şunları söyledi:
“KÇP yürürlük tarihi 1 Ocak 2023 olmasına rağmen iş kollarında yapılan ve sendikaların kendi çıkarları doğrultusunda yürürlük tarihi koydukları toplu iş sözleşmelerinden kaynaklı mağduriyetler yaşanmaktadır. Bu mağduriyetin iki boyutu vardır. Birincisi; KÇP ‘de yer alan ücret zam oranları yaşadığımız gerçek enflasyon karşısında çok düşük kalmış, ücretlerimiz ciddi anlamda enflasyon karşısında ezilmiştir. Bir diğer mağduriyet ise toplu iş sözleşmelerinin işyerlerindeki farklı yürürlük süreleri ile oluşan ücret farklılıklarıdır. İş kolumuzda üniversite hastaneleri ile Sağlık Bakanlığı hastaneleri karşılaştırıldığında aynı işi yapan işçiler arasında yaklaşık 10.000 TL gibi bir fark oluşmuştur. Aile Bakanlığı bünyesinde 10 no.lu işkolunda çalışan büro işçileri ile yatılı kurumlarda 17 no.lu iş kolunda çalışan sosyal hizmet işçileri ile makas 15 bin TL ‘ye kadar açılmıştır.”
“SENDİKALAR KAFASINI KUMA GÖMMÜŞTÜR”
Güzelci, kendileri adına toplu iş sözleşmesi imzalayan sendikaların ‘kafalarını kuma gömdüğü’ eleştirisinde bulunarak, “Sağlık işkolunda çalışma saati 40 saat olmasına rağmen, kamu çalışanları 40 saat çalışırken bizler en az 45 saat çalışıyoruz. Sağlık ve sosyal hizmetler bir ekip işi olduğu gerçeğiyle eşit çalışma koşulları istiyoruz. Herkesin emeğinin hakkını aldığı bir çalışma yaşamı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Üstelik kaşıkla verilenin kepçeyle alındığı adaletsiz vergi sistemi nedeniyle, ağır vergi yükü altında Mart’ta Nisan’da 2. Vergi dilimine dahil olacağımızı da göz önüne aldığımızda ücretlerimizin daha da düşeceği ortadadır. Sağlık ve sosyal hizmet işçileri enflasyonla boğuşurken, geçim kavgası verirken bizim adımıza toplu iş sözleşmesi imzalayan sendikalar kafasını kuma gömmüştür. Sağlık ve sosyal hizmet işçilerini anlık kazançlarla kaybettiklerini görmeye çağırıyoruz. Bugün bize diğer sendikaların vereceği promosyonlarla kendi geleceğimizi bunlara teslim etmeyeceğiz. Bu hayat pahalılığında, bu yüksek enflasyon karşısında sağlık ve sosyal hizmet işçileri olarak sesleniyoruz. Türkiye’nin dört bir yanından, hastanelerden, Aile Bakanlığına bağlı kurumlardan sesleniyoruz!” ifadelerini kullandı.
“ARTIK GEÇİNMEK İSTİYORUZ”
Taleplerini dile getiren Güzelci, “Artık yeter, geçinmek istiyoruz. Artık yeter, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Artık yeter, insanca çalışmak, insanca yaşamak istiyoruz. Bu koşullar altında ücretlerimizde ve sosyal haklarımızda iyileştirme için ek protokol yapılması bir ihtiyaç değil bir zorunluluktur. Ek protokol ile hem ek zam hem de toplu iş sözleşmelerinin yürürlük tarihinden kaynaklanan bu sorunların çözümü gerekmektedir! İvedi şekilde bakanlıkların, TÜHİS’in ve rektörlüklerin sorumluluk alarak bu mağduriyetlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. DİSK / DEV SAĞLIK İŞ olarak haklarımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğimizi bir kere daha tekrar ediyoruz! Bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerini sendikamız çatısında birleşmeye davet ediyoruz” dedi.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.