Alevi Haber Ajansi

Dersim dağları ne avlak, ne de ihale malıdır; bu devlet eliyle organize edilmiş katliamdır!

PİRHA- Dersim’de son dönemde yoğunlaşan avcılık faaliyetlerine tepki gösteren İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği, “Bu bir av değil, devlet eliyle organize edilmiş bir katliamdır. Bu dağlar ne avlak, ne de ihale malıdır. Bu dağlar yaşamdır, inançtır, hafızadır” açıklamasında bulundu.

Dersim’de son dönemde yoğunlaşan avcılık faaliyetleri, bölgedeki ekosistem ve yaban hayatı üzerinde ciddi tahribata yol açıyor. Çevre illerden gelen avcıların, kuşlardan dağ keçilerine kadar birçok canlıyı hedef almasına dair İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği yazılı açıklama yaptı.

‘Xızırın Keçileri’ olarak adlandırılan yaban keçilerinin ‘merkezi av turizmi’ adı altında sistematik bir katliama maruz bırakıldığı belirtilen açıklamada, avcılara görevliler tarafından alan açılmasının devletin bu katliama doğrudan ortak olduğunun kanıtı olduğu vurgulandı.

“DEVLET ELİYLE ORGANİZE EDİLMİŞ BİR KATLİAM”

İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği’nin açıklaması şöyle:

“Yıllardır Munzur Dağları’nın, Pülümür’ün, Ovacık’ın, Nazımiye’nin Çemişgezek’in, Hozat’ın Mazgirt’in sarp kayalıklarında özgürce yaşayan yaban keçileri Male koyi, Xızırın Keçileri bugün “merkezi av turizmi” adı altında sistematik bir katliama maruz bırakılıyor.

2025-2026 av sezonunda Dersim’de 70 yaban keçisi “avlak” adı altında zengin avcılara satıldı. Her bir hayvan için 40.000 TL ile 120.000 TL arasında ücret ödeyen avcılar, resmi görevliler nezaretinde dağlara çıkarılıyor ve nesli tehlike altında olan bu görkemli canlılar tek tek vuruluyor. Bu bir av değil, devlet eliyle organize edilmiş bir katliamdır

Yaban keçisi, Bern Sözleşmesi ve CITES Ek-II listesinde koruma altındadır. Türkiye, 2018’de IUCN Kırmızı Liste’de “Hassas (Vulnerable)” kategorisinden “Tehlike Altında (Endangered)” kategorisine yükselttiği bu türü hâlâ “av hayvanı” olarak pazarlamaktadır. Dersim coğrafyası, Türkiye’deki yaban keçisi popülasyonunun en önemli çekirdek alanlarından biridir. Bu kadar yoğun “avcılık” baskısı, yerel popülasyonun çöküşüne ve genetik çeşitliliğin yok olmasına yol açacaktır.  Avcılara görevliler tarafından alan açılması devletin bu katliama doğrudan ortak olduğunun kanıtıdır.

“DERSİM’DEKİ AV KOTASI DEHAL İPTAL EDİLMELİ, YASAKLANMALI”

Yetkililer “sürdürülebilir avcılık” palavrasının arkasına sığınıyor. Oysa bilimsel hiçbir veri olmadan, hiçbir popülasyon sayımı yapılmadan, yerel halkın topyekün tepkisine rağmen sadece para kazanmak için bu hayvanlar öldürülüyor. Köylünün tavuğu için ceza kesen devlet, milyonluk ihalelerle yaban hayatını talan ettiriyor.

Dersim inancında kutsal sayılan ve tüm DERSİM halkı tarafından korumaya alınan bu Xızır’ın keçilerinin katliamı bir an önce durdurulmalıdır. Artık yeter!

Aşağıdaki taleplerimizi kamuoyuyla paylaşıyor, yetkilileri bir an önce adım atmaya çağırıyoruz:

1- 2025-2026 sezonunda Dersim’de verilen tüm yaban keçisi av kotası derhal iptal edilsin.

2- Türkiye genelinde yaban keçisi avı tamamen ve süresiz olarak yasaklansın.

3- “Merkezi av turizmi” uygulaması kaldırısın; Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün bu talan ihalelerine son verilsin.

4- Dersim’deki Munzur Vadisi Milli Parkı ve diğer korunan alanlarda helikopterle avcılık dahil her türlü avcılık faaliyeti yasaklansın.

5-Yaban keçilerinin koruma statüsü “Tehlike Altında” kategorisine uygun şekilde güncellensin ve etkili bir koruma eylem planı acilen devreye alınsın.

Munzur özgür aksın, yaban keçileri özgür yaşasın! Bu dağlar ne avlak, ne de ihale malıdır. Bu dağlar yaşamdır, inançtır, hafızadır. Kamuoyuna saygıyla duyururuz. Dersim yalnız değildir! Bu katliamı birlikte durduracağız!”

PİRHA/İZMİR

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.