PİRHA- Dersim Barosu, barınmanın anayasal bir hak olduğunu, öğrencilerin bu haktan mahrum bırakılamayacağını açıkladı. Baro, “KYK yurtlarının öğrencilerin tümünün barınma ihtiyacını karşılayacak sayıya çıkarılmasını ve mevcut yurtlardaki koşulların iyileştirilmesini talep ediyoruz” dedi.
Barınma sorunu yaşayan üniversite öğrencilerine Dersim Barosu’ndan bir destek geldi. “Barınma Anayasal bir haktır, öğrenciler bu haktan mahrum bırakılamaz” başlığıyla yazılı bir açıklama yapan baro, “Üç yarı yıl boyunca “uzaktan eğitime” mahkûm edilen öğrenciler bin bir zorlukla üniversiteyi “kazandık” diye sevinirken, yüz yüze eğitime girme heyecanındayken çok ciddi bir sorunla karşılaştı: Barınma sorunu!” dedi.
“Yaklaşık on gündür Munzur Üniversitesi öğrencileri stres içinde barınma sorunun çözülmesini bekliyor” denilen açıkla şöyle devam etti:
“KYK yurtlarında yer bulamamak, kiraların yüksekliği, asil ve yedek uygulamalar 7 bin öğrencinin olduğu yerde 2 bin gibi yurt kontenjanının olması 5 bin öğrenciyi kara kara düşündürüyor.
Üstelik bu sefer karşı karşıya olunan barınma sorunu, öğrencilerin önceki yıllardaki barınma sorunuyla karşılaştırılamaz büyüklükte; yüzde üç yüz artışa varan ev kiraları ve özel yurt fiyatlarıyla, tarikat-cemaat yurtları dayatması ve KYK yurtlarının yetersizliği ile!
Ailesinin yaşadığı il dışında üniversiteye giren çoğunluğu Bölge ilerinden emekçi ailelerin çocukları için barınma sorunu bütün öteki sorunların önüne geçmiş bulunuyor. Bu durum yurt genelinde de sıcaklığını koruyor.
Kimi öğrenciler, “Barınamıyoruz” diyerek parklarda yatarak seslerini duyurmaya çalışırken, kimi öğrenciler okullar açılıncaya kadar bütçesine uygun bir ev ya da yurt bulmak için umutsuz bir çaba içinde, kimileri de yarım gün çalışacağı bir iş aramaya başlamış bile! Azımsanmayacak bir öğrenci kitlesi ise -örneğin İlimizde- barınma imkânı bulamadığı için kayıtlarını dondurup eve dönerek “barınma sorunlarını” çözmeye çalışıyorlar.
KYK yurtları ve kirasını ödeyebileceği bir ev bulmaktan umudunu kesen öğrencilerin bir bölümü adım adım TÜRGEV, TÜGVA, vd. tarikat-cemaat yurtlarına doğru itmektedir.
YURT YAPTIRMAYI HÜKÜMET NİYE AKIL ETMİYOR?
Parasal bakımdan onların fiyatları da ortalama bir emekçi ailesinin karşılamasının çok ötesindedir ama bu yurtlara devlet öğrenci başına 650-800 TL destek vermektedir. Yani, yeni yurtlar yaptırmak ve mevcut yurtların koşullarını iyileştirmek için para harcamayan devlet, tarikat-cemaat yurtları söz konusu olduğunda kesenin ağzını açmaktadır.
Ancak tarikat-cemaat yurtlarına girmenin bir olmazsa olmaz şartı vardır: Tarikat merkezinden gönderilecek “hocaların” yapacağı “dini sohbetlere” ve “etkinliklere” katılmak!
Yani yoksul ailelerin gençleri için tarikat-cemaat yurtlarında barınmak, seçenekler arasında bir seçenek değil “Zorunlu kalınmış bir hal”, “bir dayatmadır!”
Öğrencilerin barınma sorununun rastlantı olmadığını belirten Dersim Barosu, bu durumun AKP iktidarının “Dindar nesiller yetiştirme” stratejisinin bir ürünü olduğunu belirtti.
Pandeminin bu krizi sadece görünür hale getirdiğini belirten baro şunları kaydetti:
“Çünkü iktidar, Yargıtay açılışını dua ile yaparken; anaokullarında Kur’an kursları açmaya; üniversiteye kadar eğitim müfredatını İslamist bir çizgide yeniden oluştururken pratikte de tarikat ve cemaatleri, onların vakıflarını, milli eğitimin başlıca “paydaşı” olarak devreye sokmuştur. Cemaat-tarikat yurtları bu “Dindar nesiller yetiştirme” stratejisiyle üniversite öğrencilerini kuşatmanın bir boyutunu oluşturmuştur.
“LAİKLİK HİÇE SAYILIYOR”
Cemaat-tarikat yurtları bu amacın bir dayanağı olarak, üniversite gençliğini fikri olarak kazanmak, böylece ülkede bir türlü oluşturamadıkları “fikri iktidarı” sağlamanın dayanaklarının birisi olarak devreye sokulmuştur.
Kısacası iktidarın KYK yurtlarının sayısını artırarak ve var olanların da koşullarını iyileştirerek üniversite öğrencilerinin barınma sorununun gerektirdiği biçimde çözmek gibi bir amacı olmadığı gibi asıl olarak öğrencileri cemaat-tarikat yurtlarına gitmeye zorlayan önlemleri devreye sokarak, kendi ideolojik-siyasi amaçlarını laikliği hiçe sayarak gerçekleştirmek istemektedir.
16 metrekarelik bir odaya 4 öğrencinin “istif edilmesi”, her yıl enflasyona bağlanan zamlarla, bu yıl 480 TL’ye çıkmış ücretleriyle, KYK yurtlarından da öğrenciler hiç ama hiç hoşnut değildir. Bir dokunsanız öğrencilerden “bin ah işitilen” yurtlardır.
Hükümet “Biz iktidara geldiğimizde 45 TL olan kredileri 650 TL’ye çıkardık. Gözünüze dizinize dursun” diyerek faiziyle geri alınmak üzere öğrencilere verilen kredinin 480 TL’si KYK yurdunun çıplak ücreti olarak geri alınmaktadır.
Bu yüzden öğrenciler; Anayasal bir hak olan MADDE 17” uyulmasını istemektedir; “Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi de Anayasa Madde 42. de düzenlenmiştir: “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.”
TALEPLER
*KYK yurtlarının öğrencilerin tümünün barınma ihtiyacını karşılayacak sayıya çıkarılmasını ve mevcut yurtlardaki koşulların iyileştirilmesini,
*Öğrencilerin üniversite hayatı boyunca sağlıklı, nitelikli ve ücretsiz koşullarda barınma hakkının devlet tarafından karşılanmasını, mevcut KYK borçlarının iptal edilmesini, kredilerin burs olarak verilmesini,
*Ayrıca ve ivedilikle Baro yönetim kurulu olarak Yerelde ve Yurtta Anayasa 57. maddeye uymaya ve şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, yurt ihtiyacını karşılanmasını öğrenciler ve kamuoyu adına talep ederiz.
PİRHA/ DERSİM
Yoruma kapalı.