PİRHA – Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, “Deprem bölgesinde eğitimde yaşanan sorunlar çözüm bekliyor” adlı raporunu açıkladı. 6 Şubat depreminin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen yeterli iyileştirmelerin yapılmadığını belirten Eğitim Sen, “42 metrekarelik konteyner sınıflarda 40’tan fazla öğrenci ile eğitim yapıldığı, okullarda elektrik, internet, su ve kanalizasyon sorunlarının olduğu gözlemlenmiştir” denildi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, depremin vurduğu bölgedeki okullara dair “11 İlde eğitim sorunsuz” dese de eğitim sendikaları tam aksini ifade ediyor.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) deprem bölgesinde yaşanan eğitim sorunlarına dair raporunu açıkladı.
Depremin, eğitim sistemini derinden etkilediğine değinilen raporda “Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar devam etmekle beraber acil çözüm beklemektedir. Depremlerin, 11 ilde okul çağındaki 4 milyon çocuk ve 220 binin üzerinde eğitim emekçisini etkilediği bilinmektedir. Bu çocukların 350 binini göçmen-sığınmacı çocuklar oluşturmaktadır” denildi.
DEPREMİN YAŞANDIĞI İLLERDE ŞANTİYE GÖRÜNTÜSÜ!
2024-2025 eğitim öğretim yılının başladığı ilk günlerde Eğitim Sen MYK üyeleri ve şube yöneticilerinin, Maraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya illerine giderek gözlem ve incelemelerde bulunduğu bilgisi de paylaşıldı.
Yapılan açıklamada, 6 Şubat depreminin üzerinden 20 ay geçmesine rağmen, okullarda başta bina, fiziksel altyapı, temizlik, içilebilir suya erişim sorunları olduğu ifade edildi.
Eğitim altyapısının yetersiz olduğunun altını çizen Eğitim Sen, Şu uyarılarda bulundu:
“Okulların fiziksel altyapısı, öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almalarını sağlayacak nitelikte değildir. Eğitim binalarının yetersizliği, geçici konteyner sınıflarla çözülmeye çalışılsa da uzun vadede bu durum öğrencilerin eğitiminin aksamasına ve eğitimin niteliğinin düşmesine neden olmaktadır.
Depremden en fazla etkilenen illerden biri olan Hatay’da bulunan eğitim binalarının üçte biri hasar görmüş, toplamda 1604 eğitim binasından 210’u yıkılmıştır. 121 okul binasının inşaatı devam etmektedir ve 34 yeni okul yapımı planlanmaktadır. Hâlihazırdaki okulların çoğunda ikili eğitim yapılmakta olup, sınıf mevcutları 40 öğrenciye dayanmış, ikili eğitim yapan okullara çözüm olarak gösterilen giriş saatlerinin çok erken çıkış saatlerinin geç olması öğrencileri çeşitli risk ve tehlikelerle karşı karşıya bırakmaktadır.
“ÖĞRETMENLERİN BARINMA SORUNU DEVAM EDİYOR”
Malatya ilinde de durum farklı değildir. Deprem sonrası hasarlı olduğu için yıkım kararı alınan birçok binanın yıkım işleminin hala gerçekleştirilmediği, öğretmenlerin bir bölümünün hala konteyner kentlerde yaşamını sürdürdüğü ve öğretmenlerin barınma sorununun devam ettiği, şu ana kadar sadece 13 okulun tamamlandığı, bunların da depremden önce başlanan projeler olduğu görülmüştür. Okullarda temizlik personelinin bulunmayışından kaynaklı ciddi bir hijyen sorununun yaşandığı tespit edilmiştir.
“OKULLARDA ELEKTRİK, İNTERNET, SU VE KANALİZASYON SORUNLARI VAR”
Adıyaman İl Milli Eğitim müdürlüğü 28 okul binasının inşaatının tamamlanıp eğitim öğretime açıldığını belirtse de sadece 5 okulun eksik altyapı sorunları ile açıldığı tespit edilmiştir. Okul binalarının yetersizliğinden dolayı iki, üç hatta dört okulun aynı binada eğitime başladığı, 42 metrekarelik konteyner sınıflarda 40’tan fazla öğrenci ile eğitim yapıldığı, okullarda elektrik, internet, su ve kanalizasyon sorunlarının olduğu gözlemlenmiştir. Öte yandan taşımalı eğitimin kaldırılması özellikle kırsalda yaşayan öğrencilerin okula erişimlerini ve eğitim hakkından yararlanmalarını çok daha fazla zorlaştırmaktadır.
Diğer iller gibi Kahramanmaraş’ta da depremin yıkıcı etkileri her alanda hissedilmektedir. Tamamlanan ve eğitime açılan herhangi yeni bir okul binası olmadığı gibi konteyner kentlerdeki okullar, temizlik, altyapı ve ulaşım sorunu gibi birçok sorunla yeni eğitim öğretim yılına başlamıştır. Birçok kişi okul binalarının güvenliğine ilişkin endişelerini ve yetkililer tarafından gerçekleştirilen denetimlere güvenmediklerini dile getirmiştir. Hem öğrenciler hem de öğretmenler, gözle görülür hasarlara rağmen güvenli ilan edilen binalara geri dönerken kendilerini güvende hissetmemektedir.
“PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI YETERSİZ”
Eğitim Sen raporunda öğrenci ve öğretmenler için psikososyal desteğinin yetersizliğine de dikkat çekildi.
Raporda şunlar vurgulandı:
“Deprem sonrası öğrenciler, ağır travmalar yaşamış ve bu travmaların eğitime olan etkisi büyük olmuştur. Öğrencilerin psikososyal destekten yoksun kalmaları, öğrenme süreçlerine katılmalarını zorlaştırmakta, okul terklerini arttırmaktadır. Psikososyal destek yetersizliği, öğrenci başarısında ciddi düşüşlere yol açmaktadır.
Depremden etkilenen bölgelerde görev yapan eğitim emekçileri de büyük travmalar ve zorluklar yaşamaktadır. Aile bireyleri ve yakınlarının kayıpları, konut kayıpları, psikolojik travmalar ve iş yükünün artması, eğitim emekçilerinin motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.
Deprem, hâlihazırda var olan eğitimdeki eşitsizlikleri daha da derinleştirmiştir. En temel haklardan bile mahrum olmak, maddi imkânsızlıklar, öğrencilerin eğitim materyallerine ve dijital altyapıya erişimlerini zorlaştırmıştır. Depremden etkilenen bölgelerde internet ve dijital cihazlara erişimin sınırlı olması nedeniyle eşitlik ve ayrımcılıkla ilgili endişeler dile getirilmiştir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.