PİRHA – TTB ve SES’in hazırladığı ‘Deprem 1. Yıl Raporu’ Hatay’da paylaşıldı. Yapılan açıklamada “Unutmadan, affetmeden, helalleşmeden, inatla ve umutla; sağlıklı geleceği bir daha yıkılmamak üzere yeniden kuracağız!” denildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Şubat 2023 Depremleri 1. Yıl Raporu’nu, Hatay’taki TTB-SES Deprem Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.
“BİR YIL ÖNCEKİNDEN FARKSIZ BİR MANZARA!”
Basın toplantısında ilk sözü TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı aldı. Depremlerin ilk gününden itibaren birlikte karar alıp, üreterek bu büyük dayanışmayı var ettiklerini söyleyen Korur Fincancı, “Bu rapor, ortak bir üretimin ve kolektif bir iradenin raporudur. Bir yılda nelerin yapıldığının ötesinde bundan sonra nelerin yapılabileceğinin, nelerin ortaklaştırılabileceğinin, geleceğin nasıl kurulabileceğinin raporudur” dedi.
Deprem bölgesindeki incelemelerinde bir yıl öncekinden farksız bir manzara ile karşılaştıklarını belirten Korur Fincancı; barınma sorunlarının sürdüğünü, çalışma olanaklarının yaratılamadığını, şiddetin ve madde kullanımının tırmandığını, insanların yokluk ve yoksulluk ile boğuştuğunu aktardı.
“DAYANIŞMA İÇİNDE ÇALIŞILDI”
SES Eş Genel Başkanı Nazan Karacabey, SES’in depremde ilk ilke olarak dayanışmayı temel aldığını ifade etti. Toplumun potansiyel hasta, hastaların ise müşteri olarak görüldüğü sağlık sisteminin, depremin yıkıcı etkisini artırdığını kaydeden Karacabey, “TTB-SES koordinasyon merkezleri ise başka bir sağlık sisteminin mümkün olma mücadelesinin pratikte sınanmasıydı. Sağlık emekçileri yapmaları gerekeni ihtiyaca göre belirleyip ortak karar mekanizmasını işlettiler. İşkolundaki sınıf içi parçalanmışlığa karşı farklı meslek grupları ekip olarak dayanışma içinde çalıştı, aynı amaç için ortak mücadele ruhu yakalandı. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, sistemin edilgen unsuru olmaktan, eleştirisini yaptığı sağlık sistemi karşısında kurucu bir özne olarak yer aldı” dedi.
“BU ACILARIN SORUMLULARINI UNUTMAYACAĞIZ”
SES Hatay Şube Eş Başkanı Serkan Bab ise depremin ilk gününden itibaren enkazlarda, geçici yerleşim alanlarında, sağlık kurumlarında yaşanan sorunları sıraladı. Bab, “aradan yüz yıl da geçse yaşanan bu acıların sorumlularını unutmayacağız” diye belirtti. Kamu otoritesinin, depremi fırsat bilerek toplum üzerindeki ekonomik yükü artırdığına dikkat çeken Bab, “İnsana, emeğe, doğaya düşman bu bozuk düzene, bu köhne sisteme karşı emek ve demokrasi mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
“RESMİ ÖLÜM SAYILARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR”
Raporun sunumunu çalışma ekibi adına TTB Halk Sağlığı Kolu üyesi Dr. Mehmet Zencir yaptı. TTB Deprem 6. Ay Raporu’nun yayımlanmasından bu yana sahada hekimler/sağlık emekçileri, emek-meslek ve demokratik kitle örgütleri, belediyelerden muhtarlara yerel yöneticiler, kayıt dışı konuşan kamu kurumlarının yöneticileri ve depremi doğrudan yaşayan halk ile görüştüklerini aktaran Zencir, tüm bu görüşmeler ışığında resmi ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sağlık kurumlarına ait yapıların deprem karşısındaki dayanıksızlığından söz eden Zencir, birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlardaki sorunlara ise ayrıca değindi. Planlama olmaması nedeniyle hekim ve sağlık emekçilerinin üzerindeki yükün arttığını belirten Zencir, “Tüm bu sorunları derinleştiren, çözümsüzleştirenin sağlığın tüm bileşenlerini kentin yeniden inşa sürecine dahil etmeyen despotik yönetim anlayışı olduğunu unutmamak gerekir” dedi.
“KENTLERİMİZİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
TTB ve SES’in deprem koordinasyon merkezleri üzerinden yürüttüğü çalışmaları özetleyen Zencir, sözlerini şöyle noktaladı:
“Sermaye ve devlet tarafından şekillenen kentin yeniden inşasına karşı emeğin yeni inşa programının oluşturulmasına yönelik yerel çalışmalarda olmaya özen gösterdik. Kentin yeniden inşasına yönelik tüm çalışmaların toplumsal sağlık mücadelesinin parçaları olduğu anlayışıyla tüm toplumsal kesimlerin, öz örgütlenmelerin, mesleklerin kendi sözlerini kurmasının toplumsal sağlık için kurucu olduğu anlayışıyla raporlamamızda toplumun kendini sağaltma gücü başlığına yer verdik, umudu büyüten her adımı yansıtmaya çalıştık.
Alternatif bir sağlık sisteminin kuruculuğunun bugünden atılacağı gerçeği ile iz bırakan çalışmalar yapmaya çalıştık. Toplumsal sağlık tartışmasını tüm toplumla yürütmeye çalıştığımız gibi sağlık emekçileri ile de buluşturmaya çalıştık. Toplumun ve sağlık emekçilerinin sağlık hizmet üretiminin karar vericileri olmaları yönlü çalışmalara ağırlık verdik.
Unutmadan affetmeden helalleşmeden, korkmadan inatla ve umutla; sağlıklı geleceği bir daha yıkılmamak üzere yeniden kuracağız. Tarihi, kültürel ve doğal değerleriyle kentlerimizi demokrasi ve barış içinde yeniden hep birlikte inşa edeceğiz.”
PİRHA/HATAY
Yoruma kapalı.