PİRHA- İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, idam edilişlerinin 53. yılında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı anarak, “İdamlar hiçbir zaman meşru olmadı, hukuki olmadı. Öldürdüler ancak yok edemediler” diye belirtti.
İzmir Emek ve Demokrasi Platformu, 1968’de idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anmak için Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada, “Deniz, Yusuf, Hüseyin Tam bağımsız Türkiye”, “Emperyalizme, savaşa, faşizme geçit yok” pankartları açılırken “Deniz’lere sözümüz sosyalist bir Dünya, “68 ruhuna geri sar” dövizleri taşındı. Sık sık “Faşizme ölüm, halklara özgürlük”, “Deniz, Yusuf, Hüseyin sürüyor sürüyor mücadelemiz” sloganlarının atıldığı açıklamada kentteki siyasi parti ve STK temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
“ÖLDÜRDÜLER, ANCAK YOK EDEMEDİLER”
Açıklamayı yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Deniz’in Yılmaz’ın, Hüseyin’in isminin hala yaşadığını ifade ederek, “Egemenler, o gencecik insanları asan faşistler bilmiyor ki, aslında halkımız kendisi için savaşan, dövüşen, bedel ödeyen insanları unutmuyor. Sinan Cemgiller Nurhak’ta öldürüldüğünde naaşlarının başında ilk ağıt yakanlar Adıyaman’ın köylü kadınlarıydı. Hala yüzbinlerce insanın ismi Deniz, Ulaş, Mahir… Hala her mitingde, her eylemde resimleri taşınanlar onlar… Asarak, katlederek yok edebileceğini sanan egemenlerin isimlerini ise hatırlayan bile yok.Denizler bir hukuk faciası ile idam edildiler. Ne ceza hukuku ne de usulü hiçbir şekilde dikkate alınmadan, cezayı eyleme uydurmaya çalışarak Denizleri katlettiler. Verilen kararın ne hukuki bir yanı vardır ne de vicdani… Zaten idamlar halkın gönlünde yok hükmünde olduğundan bugün yine, ellerimizde onların fotoğrafları, dilimizde onların isimleriyle buradayız. İdamlar hiçbir zaman meşru olmadı, hukuki olmadı. Öldürdüler ancak yok edemediler” dedi.
“MÜCADELELERİ YOLUMUZA IŞIK TUTUYOR”
Deniz ve arkadaşlarının mücadelesinin hala yollarına ışık tuttuğunu vurgulayan Sefa Yılmaz, “25’li yaşlarında üç gencin tüm varlıklarını bağımsızlık ve devrim kavgasına adaması, bu adanmışlığı idam sehpasında son sözleriyle haykırmaları halen en önemli miraslardan bir tanesidir. Ülkemiz bugün hala emperyalizmin sömürgesi bir durumdadır. Ülkemiz hala yoksulların, işçilerin, köylülerin, emekçilerin ağır sömürü şartları altında yaşamak zorunda bırakıldığı bir coğrafyadır. Ülkemiz hala en ağır baskı dönemlerinden birisini yaşamaktadır. Bizler Denizlerin manevi mirasını devralmak, o mücadele bayrağını yere düşürmemek, ülkemizi bağımsızlığa, halkımızı özgürlüğe kavuşturmak zorundayız. 6 Mayıs’tan 6 Mayıs’a anma törenleri düzenlemekle yetinmeyip onları hayatın her alanında, mücadelenin her zerresinde yaşatmaya devam etmek zorundayız. Halkımız insanca yaşayacak bir düzene kavuşana kadar mücadeleyi büyüterek sürdürmek zorundayız.Denizlere sözümüz, ülkemizin bağımsızlığı, halkımızın özgürlüğü olmalıdır. Onların son sözlerinde söylediği gibi; yaşasın halkların kardeşliği, kahrolsun faşizm” şeklinde konuştu.
Açıklamanın ardından kitle, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünden Gündoğdu Meydanı’na yürüyerek denize karanfil bıraktı.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.