PİRHA-İHD Ankara Şube yönetim Kurulu Üyesi Sevim Koçak, “İki Kürt köylüsünün işkence edilerek helikopterden atılması gibi korkunç bir olayın bile üzeri örtülmeye çalışılırken, başından beri demokratik zeminde mücadele eden insanların tekrar tekrar hedefe konmaları, kriminalize edilmeleri kabul edilemez ve asla hoş görülemez” diyerek HDP’lilere yapılan operasyona tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) dönük operasyon ve gözaltına ilişkin tepki açıklamaları gelmeye devam ediyor. İHD Ankara Şubesi HDP’ ye dönük son yürütülen operasyonlar ve gözaltılara dair şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi.
İHD Ankara Şubesinde yapılan açıklamaya İHD’de Şube Yöneticileri ve üyeleri katıldı. Ankara Şube adına açıklamayı yönetim Kurulu üyesi Sevim Koçak okudu.
Koçak, yaptığı açıklamada, ”Operasyon gerekçesi olarak öne sürülen ‘Kobani olayları’ bahanesiyle yapılan operasyonların demokratik zeminde mücadele eden insanların tekrar tekrar hedefe konmaları, gözaltına alınmaları, kriminalize edilmeleri kabul edilemez ve asla hoş görülemez ” diyerek tepki gösterdi.
Koçak, açıklamanın devamında şunları ifade etti:
“Kobani olayları” bahanesiyle onlarca ilde yürütülen, aralarında Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, eski Milletvekili Emine Ayna, Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Nazmi Gür, Altan Tan, MYK üyeleri Can Memiş, Gülfer Akkaya, Alp Altinörs, Günay Kubilay, Berfin Köse, Ali Ürküt , Bircan Yorulmaz, Dilek Yağlı ve parti yöneticileri olmak üzere çok sayıda insan gözaltına alınmıştır. Operasyon gerekçesi olarak öne sürülen “Kobani olayları” adına pek çok soruşturma yürütülmüş, hatta aynı insanlar bu konuda soruşturulmuş, ifadeler vermiş ve bu soruşturmalar sonuçsuz kalmıştır. Aynı gerekçenin tekrar kullanılması, artık hukukun görüntüde bile kalmadığının bir göstergesidir.
“DEMOKRATİK ZEMİNDE SİYASET YAPAN MÜCADELE EDEN İNSANLARIN HEDEFE KONULARAK KRİMİNALİZE EDİLMELERİ ASLA KABUL EDİLDMEZ”
Yine operasyonların Kürtlere, Kürt dili ve kültürüne karşı ırkçılık ve nefret söyleminin yükseldiği bir döneme denk gelmesi de öyle anlaşılıyor ki tesadüf değildir. Ülke genelinde giderek artan söz konusu saldırıların hemen hiç biri soruşturulmaz, iki Kürt köylüsünün işkence edilerek helikopterden atılması gibi korkunç bir olayın bile üzeri örtülmeye çalışılırken, başından beri demokratik zeminde mücadele eden insanların tekrar tekrar hedefe konmaları, kriminalize edilmeleri kabul edilemez ve asla hoş görülemez. Ayrıca, ‘sosyal medya’ bahanesiyle gün geçmiyor ki muhalif olduğu bilinen birileri soruşturulmasın, gözaltına alınmasın, hatta tutuklanıp cezalandırılmasın. Yine böylesi bir operasyonda, Hakan Gülseven, Özen Kulaçoğlu ve Temel Demirer’in de gözaltına alındıklarını öğrenmiş bulunmaktayız. Kars’ın çehresini değiştiren, 7den 70e herkesin saygısını takdirini kazanmış Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’den, yalnızca politik alanda değil, sanat ve kültür alanında da kendini kanıtlamış, sevdirmiş Sırrı Süreyya Önder’den ve gözaltına alınmış herkesin tanıdığı, sevip saydığı ismi geçen insanlardan, ne kadar zorlanırsa zorlansın “terörist” çıkmaz, çıkarılamaz.
“Mevcut nefret iklimi giderek içinden çıkılmaz bir süreci koşulmaktadır” diyen Koçak, “Pandeminin bilançosu, süregiden işsizlik ve ekonomik kriz tabloyu daha da ağırlaştırmaktadır. İktidarın ana gündemi bu ve benzeri sorunlar olmalıyken, Kürt sorunu başta olmak üzere, diyalog ve barışçıl bir sürecin önünü açması gerekirken tam tersi bir yol izlemesi, halklarımız adına duyduğumuz kaygıyı derinleştirmektedir. Yapılan bu uygulama ağır bir hak ihlalidir. Yetkilileri, bu haksız ve hukuksuz uygulamayı derhal durdurmaya, gözaltına alınmış insanları derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.