PİRHA- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi (PM), yapılan toplantının ardından sonuç bildirgesini yayınladı. Bildirgede, “İktidar blokuna güçlü bir karşı koyuş hattı örebilmek için Van ve Hakkari kayyımlarına karşı gerçekleştirilen direnişte açığa çıkan ’emek ve demokrasi cephesi’nin geniş ittifakının potansiyelini hayata geçirme sorumluluğunu taşıyoruz” denildi.
DEM Parti Meclisi, dünyada, bölgede ve Türkiye’deki ekonomik ve siyasi gelişmeleri bütün boyutlarıyla değerlendirmek, “Ekmek ve Adalet Buluşmaları” başlığında parti gündemine alınan mücadele programına son halini vermek ve yakın dönem için plan ve programını gözden geçirmek üzere 21 Temmuz 2024’te Ankara’da toplandı.
Uluslararası siyaset, AKP-MHP rejiminin savaş ve tecrit politikaları, ekonomik kriz, yoksulluk, mülteci ve göçmenlerin yaşadığı sorunlar ve sosyal yıkım gibi temel gündemler ile bu gündemler çerçevesinde mücadelenin yükseltilmesine ilişkin kapsamlı tartışmaların yürütüldüğü toplantının ardından sonuç bildirgesi yayınlandı.
“YAPILAN PAZARLIKLARIN TEK AMACI KÜRT HALKININ İNKARI”
Bildirgede; Türkiye’nin Irak, Suriye ve İran gibi bölge devletleriyle ve emperyalist güçlerle kurduğu tüm ilişkilerin Kürt halkının kazanımlarının yok edilmesi üzerine olduğu belirtilerek, “Kuzey Suriye ve Federe Kürdistan Bölgesinde Türkiye’nin, Filistin’de İsrail’in, Ortadoğu’da İran, Rusya ve ABD’nin ve Ukrayna’da Rusya ve diğer hegemonik güçlerin varlığı çıkar ve paylaşım çatışmalarının artmasına neden olmaktadır. Halklara yönelik soykırımlar, enerji nakil hatları ve silahlanma yarışı üzerinden artan gerilimler ve uluslararası dengeler içinde Türkiye’nin de etkin bir katılımcısı olduğu güç kazanma yarışı sürmektedir. İçte ve dışta kurulan tüm ilişkilerin, yürütülen diplomasinin ve yapılan pazarlıkların tek amacı Kürt halkının inkarı, imhası ve kazanımlarının yok edilmesidir. 13 yıldır sürdürdüğü Suriye politikasında gelinen noktada Kürt karşıtlığı üzerinden Esad ile görüşme talebi bu durumun açık göstergesidir” denildi.
“DÜNYA HALKLARININ DEĞİŞİM ARAYIŞININ MÜCADELESİ SÜRÜYOR”
Özellikle Avrupa ülkelerindeki seçimlerin kimi yerlerde sağın ve muhafazakar politikaların güçlenmesine neden olduğunun vurgulandığı bildirgede “Fransa’daki seçimlerin birinci turunda sol-sosyalist güçlerin ittifak çalışması, Türkiye’deki son genel seçimlerdeki ittifak politikamızın; sol-sosyalist ittifakın kazandığı ikinci tura giden süreç ise son yerel seçimlerde gerçekleştirdiğimiz kent uzlaşısına benzerlik taşıması nedeniyle bu iki politikamızın başarıyla sonuçlanabileceği umudunu göstermiş olması bakımından önemlidir” ifadelerine yer verildi.
“TECRİT BARIŞIN VE ADALETİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELDİR”
Bildirgede; Savaş politikalarının, tüm toplumsal ve ekonomik sorunları daha da derinleştirdiğinin altı çizilirken, şu ifadelere yer verildi:
“Cezaevlerinde gerçekleşen infaz yakmalar, binlerce hasta tutsağın varlığı ve ‘kuyu tipi’ hapishaneler tecrit politikasının bir uzantısı olarak yaşanmaktadır. Kürt sorununda demokratik çözüm ve Türkiye’nin demokratikleşmesi arayışı ile tecrit politikası bütünlüklü ele alınmak zorundadır. İktidar, savaş ve tecrit politikasıyla Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikasını derinleştirerek sürdürürken; buna bağlı olarak ekonomik yıkım, yoksulluk ve sosyal yozlaşma halklarımızın adeta kaderi haline getirilmek istenmektedir. Faşizmin yönetim anlayışı olan tecride ve savaş politikalarına karşı mücadeleyi büyütecek ve barışın olanaklarını yaratacağız. Bunun için yerel seçim sonrasında AKP-MHP iktidarının ısrarla sürdürmeye çalıştığı kayyım politikasına karşı Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak direnişi yanıt olmuştur. Van ve Hakkari’de kayyıma karşı halklarımızın başlattığı ve geri adım atmadığı ortak mücadele bunun en güzel örneğidir.”
“ORTAK MÜCADELE HATTINI BÜYÜTMEK EN TEMEL GÖREVDİR”
Sonuç bildirgesinde, Türkiye’de iktidarın son on yılda izlediği ekonomik politikalar sonucunda iktisadi çöküntünün daha görünür hale geldiği belirtildi. Bu kapsamda şu maddeler kamuoyu ile paylaşıldı:
• Tüm toplumsal kesimleri sefalet koşullarına mahkum eden bu dönem, ancak dönüştürücü-radikal bir siyasal program ile dizginlenebilir. Bu amaçla; partimizin ekonomik ve sosyal haklar alanındaki söz, eylem ve örgütlenmesini ve ülkede yaşanan haksızlıklara karşı adalet mücadelesini güçlü kılmak adına genel ve hamasi söylemlerin ötesine geçen çalışmalar yapılacaktır. Bu çerçevede 19 Temmuz’da Mardin’deki tarım mitingiyle startını verdiğimiz Ekmek ve Adalet Buluşmalarının bir mücadele programına dönüşmesine yönelik faaliyetler büyütülerek devam edecektir.
• İktidar blokuna güçlü bir karşı koyuş hattı örebilmek için Van ve Hakkari kayyımlarına karşı gerçekleştirilen direnişte açığa çıkan ’emek ve demokrasi cephesi’nin geniş ittifakının potansiyelini hayata geçirme sorumluluğunu taşıyoruz. Bu nedenle, mücadeleyi sadece partimizle sınırlı bırakmayan, tüm sorunları içine alarak çoklu krize karşı çoklu mücadele hattını oluşturmak için farklı toplumsal alanları ve temsilcilerini kapsayan ittifak-cephe çalışmalarını hızlandıracak ve büyüteceğiz. Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak mücadele hattını büyütmek ve kalıcı hale getirmek faşizme karşı önümüzde duran en temel görevdir.
• İdeolojik-politik hattımız çerçevesinde örgütlerimizi güçlendirmek bu dönem önceliklerimiz arasındadır. Bu kapsamda, Parti Okulu çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz. Merkeziyetçi, otoriter, anti-demokratik ve bürokratik hakim yaklaşıma karşı daha özgürlükçü ve bilimsel bir eğitim politikasını parti yapımız içerisinde hayata geçireceğiz. Eşitler arası, demokratik, antikapitalist, kadın özgürlükçü, ekolojist ve emekten, barıştan, özgürlükten ve adaletten yana olan eğitim faaliyetlerimizle parti örgütlenmemiz güçlendirilecektir.
• Eylül 2024’te gerçekleştireceğimiz Merkezi Örgütlenme Konferansı ve öncesinde yapılacak il konferansları ile ilçe-il kongre süreci bu güçlenmenin pratikteki karşılığı olacaktır.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.