Alevi Haber Ajansi

DEM Parti Narlıdere Eş Başkan adayları: Kent uzlaşısı fikriyatını hayata geçireceğiz-VİDEO

PİRHA- DEM Parti Narlıdere Belediye Eş Başkan adayları Şazime Yaşa ve Hasan Dikici seçim çalışmalarını ve projelerini PİRHA’ya anlattı. Eş Başkan adayları, tüm toplumsal taraflarla müzakere ederek kent uzlaşısı fikriyatını hayata geçireceklerini söyledi.

İzmir’in birçok ilçesinde 31 Mart yerel seçimlere kendi adayları ile giden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) kitlesinin yoğun olduğu 1. Bölgede, halklar büyük bir umut ve kararlılıkla sandığa gitmeye hazırlanıyor. 1. Bölgede kozmopolit bir yapıya sahip olan ilçelerden biri de Narlıdere. Kürt, Alevi, Tahtacı, Laz ve daha birçok halkın birlikte yaşam sürdürdüğü ilçede, uzun yıllar çözülmeyen kentsel dönüşüm sorunu ilk sırada yerini alıyor. Yıllar içerisinde ilçedeki ekolojik dokunun ranta dönüştürüldüğü, bina ve rezidanslardan nefes alınabilecek bir alanın dahi kalmadığı bir ilçeye dönüştürüldü Narlıdere.

Sahile yakın bir ilçede bulunmasından kaynaklı belediyenin hizmete soktuğu düğün salonlarının kapatılarak vasıfsız duruma gelmesi sonrasında, kır düğün salonlarının fahiş fiyatları ise bel büker durumda.

Yoksulluğun en derinden hissedildiği 2. İnönü Mahallesi ve ilçede yaşamak güçleşiyor. Fahiş kira fiyatları, barınma ve yoksulluk gibi pek çok sorunun mevcut olduğu ilçede, uzun yıllardır yerel yönetimler soruna kalıcı çözümler üretemedi.

DEM Parti Narlıdere Belediye Eş Başkan adayları Şazime Yaşa ve Hasan Dikici, ilçede bucak bucak gezerek Narlıdere’nin can yakan tüm sorunlarına kadınlar ve halk ile çözüm sağlayacaklarını vurguluyor.

Kadın özgürlükçü belediyeciliği Narlıdere’de hayata geçirme iddiası ile yola çıkan ve ranta geçit vermeyeceklerini belirten eş başkan adayları sorularımızı yanıtladı.

“YERELİN SORUNLARININ MAĞDURU VE GÖZLEMCİSİYİM”

40 yıldan fazla bir süredir Narlıdere’de yaşayan ve 90’lı yıllardan beri aktif olarak siyasetin içerisinde olduğunu kaydeden Şazime Yaşa, “Çocukken buraya geldim ve 90’dan beri aktif olarak ailemle birlikte siyasetin içindeyiz. Ara ara kopukluklar oldu ama bu son beş dönemde, iki dönemdir HDP ilçe eş başkanlığı yaptım. Şu anda da partim mahallenin yerel sorunlarını bildiğim için yerel bir halk olduğu için bu göreve talip oldum. Meclis üyeliğine, eş başkanlığa halkın isteği doğrultusunda ben de DEM Parti’de olmaktan ve DEM Parti’nin çalışanı olmaktan gurur duyuyorum. Uzun yıllardır bu bölgedeki sorunların mağduru ve gözlemcisi olarak çözüm noktasında ise irade koyarak aday oldum” dedi.

“BİZLER BİR GÜCÜZ VE BU GÖRÜLÜYOR”

Yaşa, kendi partileri ve projeleri ile seçime girmelerinin büyük ilgi ile karşılandığını belirterek, “Narlıdere çok kültürel, çok karma ve çok güzel bir alan. Farklı halklar ve inançlar uzun yıllardır birlikte yaşıyor. Parti olarak kendi adaylarımız ile girmemiz büyük bir sevinç karşılandı. Çünkü sen orada bir güçsün aslında, güçlü bir partisin ve halk bunu görüyor. Pratikte, yerelde halkın çok güzel bir izlenimi var. Karşılaştığımız, ziyaret ettiğimiz, diyalog kurduğumuz birçok vatandaşımız, ‘Neyseki DEM Parti aday oldu, bizim de oylarımızı nereye vereceğimiz belli oldu’ diyorlar. Bu söylemler bize de umut ışığı oldu. Saha çalışmamız genelde çok aktif, çok güzel, çok heyecanlı. Çalışma arkadaşlarımız da çok güzel, çok heyecanlı. Biz birlikte kolektif olarak, Narlıdere bizi bağrına basarak hakikaten de iktidar bir parti gözüyle bize bakıyor” diye konuştu.

RANTIN GÖZ DİKTİĞİ BİR MAHALLE: 2. İNÖNÜ MAHALLESİ

Ülkenin en gösterişli ve fahiş fiyatlı bloklarının yanı başındaki gecekondu mahallesi olan 2. İnönü Mahallesi’nde yaşayan ve 40 yıldır alt yapı, internet, doğalgaz sorunlarının mağduru olduğunu kaydeden Yaşa söyle devam etti:

“40 yıldır kentsel dönüşüm adı altında bir kırsalda yaşıyorum. Yanı başımızdaki Narlıdere merkezi çok farklıydı. Bizim için yaşadığımız mahalle merdivenin,  yolun olmadığı, kışın özellikle düz çamurla düşüp ayaklarını kollarını kıran insanların, okula gidemeyen çocukların, servisin olmadığı bir mahalledeydi. En büyük sorunları kadınlar çekiyor. Kentsel dönüşümün ya da yerelin sorunlarını en iyi bilen kadındır. Manavın, marketin, otobüsün zor olduğu, servisin olmadığı, bir ekmeği aşağı gelip almak maliyet anlamında da bir yük. Sorun yaşayan kadın, sorunu çözen yine kadın olmalı.

“BELEDİYENİN KREŞLERİNDEN ÜST SINIF FAYDALANIYOR”

Sen kentsel dönüşüm adı altında hizmet vermiyorsun. Kadın yol istiyor, gidiyorsun belediyeye diyor ki ‘kentsel dönüşüm projesinde yapamayız.’ İnternet istiyorsun, alt yapı yok, yol yapamayız’. Bütün lüks sitelerin doğalgazı varsa, oraya getirebilirsen neden alt yapı yok? Buraya neden doğalgaz vermiyorsun? Bu insanların çıkıp bir de sobadan çıkan dumandan rahatsız olduklarını söylüyorlar. O zaman hizmet yoksa neden vergiyi ödüyoruz? Kadın çalışmak istiyor ama çocuğuna bakacak biri yok. Belediyelere ait kreşler var. Fakat sen bu kreşlere çocuğunu veremiyorsun. Belediyenin halka hizmet etmesi gerekirken, belediyenin çalışan kesimlerinin ya da birçoğu üst sınıfın çocuklarını bıraktığı bir yere döndü. Ama orası hizmet alanı. Şimdi bir anne-baba çalışmak istiyorsa o çocuğu bırakacak bir yer yoksa ne yapacak?

“SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELEBİLECEK GÜCE VE YETENEĞE SAHİBİZ”

Sorunlara kadınlar ve halkla çözüm bulan bir belediyecilik anlayışı geliştireceklerini sözlerine ekleyen Yaşa, “Narlıdere’de eğişim şart. Rantçı bir belediye değil, halkçı bir belediye gelsin. DEM Parti bunun üstesinden gelebilecek halkıyla, çalışanlarıyla, meclisiyle yapabilecek yeteneğe ve güce sahip. Birlikte yapalım, birlikte değiştirelim, birlikte başaralım. Bir şans istiyoruz.  Bu yüzden bütün Narlıdere halkının desteğini bekliyorum” şeklinde konuştu.

DİKİCİ: DEMOKRASİ ANLAYIŞININ YERLEŞMESİNİ BEKLEDİK

Maraş Pazarcıklı olan ve aktif sendikacılık çalışmaları yürüten DEM Parti Narlıdere Belediye Eş Başkan Adayı Hasan Dikici ise ülkede demokrasi anlayışının hayat bulması için çabaladıklarını kaydederek, “Biz sahaya çıktığımızda tepkilerle karşılaşırız diye bekledim. Bizlere sarılıp ‘iyi ki varsınız, iyi ki aday çıkardınız, yeter artık, siz bu zamana kadar bize koşulsuz destek verdiniz bu yapılmamalıydı’ diyen çok büyük bir kesim oldu. Biz bir partiyiz, kimsenin arka bahçesi değiliz. Bu partiyi de bunun için kurmadık ama bu ülkede tek adam rejimi bir an önce gitsin, bir demokrasi anlayışı yerleşsin diye arkadaşlardan cevap bekledik. Ama bizimle görülmek istemeyen, elimizi sıkmak istemeyen bir belediye başkan adayı var. Biz de dedik ki o zaman yolumuza bakalım. İyi ki de bunu yapmışız. Şu anda kendi seçmen tabanımız da bundan çok mutlu” diye kaydetti.

“EZİLEN, DEZAVANTAJLI BÜTÜN KESİMLER İLE KENT UZLAŞISI İŞE YÜRÜYORUZ”

Türkiye’nin batısında ise kenti var eden sosyal ve siyasal dinamikleri geniş ölçekte kapsayan tüm kurum, işçi, emekçi, ekolojist, kadın, gençlik, halklar ve inanç örgütleri, demokrat ve vicdan sahibi yurttaşlar ve tüm toplumsal taraflar ile müzakere ederek ortak mücadeleyi örecek kent uzlaşısı fikriyatı çalışmalarını devam ettirdiklerini dile getiren Dikici şunları vurguladı:
“Kent uzlaşısı denince herhalde akla şu geliyor. Partiler bir araya gelsinler, üst düzeyde pazarlık yapsınlar ondan sonra ortak seçime girsinler. Aslında kent uzlaşısı bu değildi, tarifimiz de bu değildi. Kent uzlaşısı, hane halkından başlıyor ülkenin tamamına kadar özgürlükçü, barışçıl, demokratik, katılımcı, özellikle kadın öncelikli bir anlayışı temsil ediyor. Biz diyorduk ki her alanda ortak bilinci yükseltelim, ortak dayanışmayı örelim. Ortaklık kavramı zaten çok net bir kavram. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın tüm dezavantajlılar olmak üzere, ötekileştirilmiş tüm kesimi kucaklayan ve yerelden genele doğru sokak meclislerinden mahalle meclislerine, mahalle meclislerinden ilçe meclislerine kadar tüm bireylerin kendilerini ifade ettiği bir uzlaşıdır. Ama bu belki eksik anlatıldı. Kent uzlaşısı kavramında ‘efendim kent uzlaşısı dediniz neden partiyle bir araya gelmediniz’  denildi. Biz yine kent uzlaşısı içerisindeyiz. Bundan vazgeçmiş değiliz hatta daha da aktif üretiyoruz şu an. Her kesime, ezilen her kesime, göçmenlerde dahil olmak üzere ki onlar da bizim birinci önceliklerimizden, bu kent uzlaşısını şu anda biz yürütüyoruz. Bir tek sorun şu: Bizimle poz vermek istemeyen, elimizi sıkmak istemeyen bir anlayışla birlikte yürümüyoruz.”
PROTOKÜLÜ ŞERH KOYMADAN İMZALAYAN TEK PARTİ
Narlıdere’de kentsel dönüşümün sermayenin iştahını kabarttığını ifade eden Dikici, Narlıdere Mahalleler Birliği’nin taleplerini içeren kentsel dönüşüm protokolünü şerh koymadan imzalayan tek parti olduklarını kaydederek, “Kentsel dönüşüm projesi riskli, sosyal anlamda yetersiz, sağlık anlamında yetersiz, konutların ıslah edilmesi amacıyla kanunlaştırılmış bir proje. Ancak bu proje amacının tamamen dışına çıkmış. Özellikle el attıkları yerler, rantı çok yüksek olan yerler. Mesela bizim burada 7 mahalle var. Burası gerçekten sermayenin iştahını kabarttı. Buraya büyük bir hücum var. Çok lüks, gerçekten. Barınma evrensel bir haktır. Doğada tüm canlıların barınmaya ihtiyacı vardır ve barınacak yerleri vardır. Biz bu hakkı talep ederken bize kafamızı sokacak bir yer verin demiyoruz. Biz diyoruz ki insanca yaşayabileceğimiz, uluslararası sözleşmelerde bu kişi başına 30 metrekaredir. Dört kişilik bir aileye tam güvenli, sosyal ihtiyaçlarını giderebilecek, hastalık ortamı yaratmayacak, güneş görebilen, sağlık, eğitim gibi tüm ihtiyaçların karşılanabileceği güvenli evlerden bahsediyorum” diye belirtti.
“ORTAK AKILLA KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÜZERİNDEN GELECEĞİZ”
Dikici, devamında şunları dile getirdi:
“Narlıdere’nin 62 bin nüfusu vardır. 2724 konut kentsel dönüşüm kapsamı içerisinde. Bu yaklaşık olarak 15 bin kişi. Narlıdere’nin Mahalleliler Birliği bu konuda uzun süredir mücadele yürütüyor. Ancak hiçbir zaman karşılığı olmadı. Merkezi yönetim elini yerel yönetimler üzerinden çeksin. Benim bütçem bana kalsın. İşin büyük kısmını yerelin bağımsız hareketiyle çözebileceği bir yapı oluşturalım. Mesela hastane yapılıyor, beş büyük şirket yapıyor biliyorsunuz. Neden ben yapmayayım? Evden başlar ihtiyaç, sokak meclisine gelir, sokak meclisleri toplanır ihtiyacı belirler mahalle meclisine getirir. Mahalle meclisleri yine ortak ihtiyaçları belirler, ilçe meclisi de giderir. Kentsel dönüşümde de aynı şeyi söylüyoruz.  Diyoruz ki biz amasız, fakatsız sizin yanınızda olacağız, sizlerle ortak hareket edeceğiz. Yine de sokak meclisleri, mahalle meclisleri, ilçe meclislerinin marifetiyle sivil toplum kuruluşları ve bunun tekniğini bilen mimarlar odası, mühendisler odası bunların hepsiyle birlikte ortak akılla biz bu sorunun üstesinden geleceğiz.”
PİRHA/İZMİR

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak