PİRHA- DEM Parti Çankaya Belediyesi Eş Başkan Adayları Türkan Demir ve Tanju Gündüzalp PİRHA’ya konuştu. Çankaya’nın sorunlarını vurgulayan Adaylar, çözüm önerilerini sıraladılar.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 31 Mart Yerel Seçimlerine kısa bir zaman kalmışken seçim çalışmalarını yoğun bir tempoda sürdürüyor. Ankara’nın en kalabalık ilçelerinin başında gelen Çankaya, siyasi partiler için önem teşkil ediyor.
DEM Parti Çankaya Belediyesi Eş Başkan Adayları Türkan Demir ve Tanju Gündüzalp, Çankaya bölgesinde yaşanan sorunlara ve yerel yönetim planlamalarına ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“ÇANKAYA TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK İLÇELERİNDEN BİRİ”
Çankaya’nın Ankara’nın ve Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olduğunun altını çizen Türkan Demir, “Çankaya da Ankara gibi kirli havasıyla, kirli suyuyla ve boş tarım arazileriyle ve pek çok buna dayalı sorunlarını konuşabileceğimiz bir alan. Gerçekten Ankara’nın havası çok kirli. Çankaya da trafiğin çok yoğun olduğu, aracın çok yoğun olduğu bir alan. Raylı sistemin hızlı bir şekilde etkili kullanılması gerekiyor. Araçların şehir merkezinden çekilmesi gerekiyor. Boşaltılmış ve yayalaştırılmış cadde, sokak, meydanların olması gerekiyor. Hızlı ve etkili bir ağaçlandırmanın yapılması gerekiyor. Suyuyla ilgili de biliyorsunuz suyu içemiyoruz, kullanamıyoruz. Suyun hızlıca musluktan içilebilir hale getirilmesi gerekiyor ve kent çeşmeleri öneriyoruz. Çankaya bölgesinde yüzde yüz ayrıştırılmış bir çöp sistemi kurulabilir” dedi.
“İLÇEDE YAŞAYANLARIN FİKİRLERİNİ TOPLAYARAK İLERLEMEMİZ GEREKİYOR”
Tanju Gündüzalp, “Çankaya; Türkiye’nin batıdaki birçok belediye gibi ranta, betona, kaldırımları dahil asfalta ve kirli siyasete sıkışmış bir yer” diyerek Çankaya’nın sorunlarına işaret etti.
Gündüzalp, şu ifadeleri kullandı:
“964 bin nüfuslu yer sanki tek bir parçaymış gibi, tek bir yaklaşımla yönetiliyor. Halbuki her bölgesinin, her semtinin farklı ihtiyaçları var. Belediyede esas yapılması gereken kentin, ilçenin yaşayanlarının fikirlerini toplayarak ilerlemek. Gencinden çocuğuna LGBTİ+’sından kadınına, engeli olanından yaş almışına, Çankaya’nın yaşayanlarının hepsinin kenti kullanma miktarları farklı. Tüm bu öncelikli grupların hepsini ayrı ayrı gözeterek ve onlarla birlikte, onlara danışarak, onların örgütlerine, derneklerine ya da kendi kuracakları mahalle meclislerine danışarak yol almamız gerekiyor. Dolayısıyla da bizim öncelikli olarak kentin yaşayanlarıyla birlikte yönetmek, birlikte paylaşmak ve ne yaptığımızı da şeffafça ifade etmek şeklinde bir yerel yönetim anlayışımız var.
“NE YAPTIĞIMIZI ŞEFFAFÇA İFADE EDECEK BİR BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIMIZ VAR”
Yerel demokrasinin aslında kolu kanadı kırılmış olsa da önemli aparatlarından biri muhtarlıklardır. Muhtarlardan bilgi alarak değil, muhtarlar aracılığıyla mahallelerde, 123 mahallede sokak temsilcilerinden, mahalle meclisine oradan kent meclislerine, oradan da belediyede mutlaka bu konuyla ilgili kurulmuş sadece bir kişinin, bir genel başkan yardımcısının olmadığı beş on kişilik bir birimin baktığı, tüm mahallelerden gelen ihtiyaçları, istekleri, önce buranın yaşayanlarının mutluluğu ve kentin ezilen emekçilerini önceleyen, ilçenin daha az yatırım almış bölgelerini önceleyen bir belediyecilik çok önemli.”
“MOR BAYRAKLI KADIN İŞLETMELER YAPACAĞIZ”
Türkan Demir, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışını benimsediklerini vurgulayarak, “Çankaya, uzun süredir erkekler tarafından yönetilen bir belediye. Birincisi; eş başkanlık sistemiyle, eşit temsiliyet ve kadın istihdamını önceleyerek, güçlendirilmiş Kadın Daire Başkanlığı ve LGBTİ Daire Başkanlığı kurmayı planlıyoruz. 29 ayrı daire başkanlığı var Çankaya’da ama sadece 9’unu kadınlar yönetiyor. Problem sadece bu da değil, 123 mahalleli Çankaya’da sadece 15 kreş mevcut. Bir tane sığınma evi mevcut. Dolayısıyla hem kadınlar hem LGBTİ’lerle ilgili sığınma evlerinin arttırılması gerekiyor. Bunun dışında canlı yayınlanmış belediye meclisi toplantıları önemli, yani şeffaflık. Bütün bütçesinin kentin bileşenlerinin bilgisine açılmış, ayrıntılı bilgilendirmeler yapılmış bir belediye anlayışı önceliyoruz. Bunun dışında mor bayraklı kadın işletmeleri öneriyoruz. Takas pazarlarını örgütlemek ve hep birlikte bunu yaşama geçirmek istiyoruz” diye konuştu.
“SOKAĞI PAYLAŞTIĞIMIZ CANLILARIN HER TÜRLÜ İHTİYAÇLARINI BELEDİYELER KARŞILAMALI”
Çankaya’nın sokak canlılarına dair de çok ciddi problemlerinin olduğunu belirten Demir, “Çankaya sokak canlılarına ilişkin sadece bir barınak aklıyla yaklaşıyor meseleye. Bunun çok büyük sıkıntı yarattığını düşünüyoruz. Birlikte hayatı, sokağı paylaştığımız canların da her türlü ihtiyacının belediyeler, yerel yönetimler tarafından giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çankaya aynı zamanda yoğun bir biçimde öğrencilerin yaşadığı bir şehir. Daha etkili bir ulaşım önerimiz var. Ulaşımın öğrenciler ve elli yaş üstü için de ücretsiz olmasını istiyoruz” diye ekledi.
“HER MAHALLEDE YAŞAM SOKAKLARI OLUŞTURACAĞIZ”
DEM Parti’nin Kürt illerinde büyük bir yerinden demokrasi deneyimi olduğunu ve yerel yönetimlerle ilgili deneyimlerini ve birikimini ‘Özgür Kentler’ kitapçığında bir araya getirdiğini belirten Tanju Gündüzalp, şunları kaydetti:
“Su ve ulaşımı ucuzlaştırmak ya da ücretsizleştirmek ilk eylemlerimizden birisi olmak zorunda. Haricinde her mahallede bir yaya, yaşam sokağı oluşturmayı planlıyoruz. Yaşadığı yerin uzağına gidemeyen; yaş almışından okuldan çıkmış çocuğuna, ev emeği ile hayatını devam ettiren kadınından LGBTİ+’sına ve engeli olduğu için evinden çok uzaklaşamayanına hepsinin kullanabileceği her mahallede birer yayalaştırılmış yaşam sokağı gerekiyor. Ağaçlandırılmış, ışıklandırılmış, oturma ve oyun alanıyla gece gündüz, 24 saat yaşayan bir sokak.
Önemli olan mahallenin insanlarının birbiriyle dayanışacağı, örgütleneceği mekanlar yapmak. Bunun için de gerekiyorsa her mahallede adım adım bir ya da iki parseli yıkıp orayı yeşil alana çevirip içine de bir tane yapı oturtup, açık alanda mahallelinin bir araya gelmesini önemsiyoruz. Buna boşaltma mimarlığı diyoruz.”
“15 DAKİKALIK KENT PROJESİ, RANTLA KENTLERİ YÖNETMEYE ÇALIŞAN AKLA ÖRNEK OLACAK”
Gündüzalp, ‘15 dakikalık kent’ projesi ile belirlenen bölgelerde, projenin örnek modellerini hayata geçirmek istedikleri belirterek şunları söyledi:
“15 dakikalık kent; üç kilometre ya da on beş dakika içerisinde bir günlük ihtiyaçlarınızın hepsini karşılayabildiğiniz bir kent kurgusudur. Yani kamusal ihtiyaçlarınız, işiniz, sosyal faaliyetleriniz, eviniz, ulaşım, eğitim, sağlık hepsine ulaşabildiğiniz bir plan. Bu dünyanın birçok yerinde denenmeye ya da oturtulmaya çalışılıyor. Ama çok yeni bir konu, biz de bunun modelini üretmek istiyoruz. Bunu hemen tüm Çankaya’ya adapte etmek diye bir iddia gerçekçi olmaz ama bunu bir semtte, bir bölgede modelleyerek bir örnek yaratıp sadece rantla, sadece inşaatla kentleri yönetmeye çalışan akla karşı alternatif bir örnek üretmemiz gerekiyor.”
Buse Nehir DEMİR/PİRHA
Yoruma kapalı.