Alevi Haber Ajansi

‘Dedelere maaş bağlanırsa, ne Aleviliği anlatabilecekler, ne de talipler Aleviliği yaşayabilecek’

PİRHA- Şair, Yazar, Çevirmen Abbas Karakaya, “Alevi dedelerine maaş bağlanırsa, ne Alevi dedeleri Aleviliği anlatabilecek, ne de talipler Aleviliği yaşayabilecekler” dedi. Karakaya, dedelerin maaşlı devlet memuru olunca kendilerine çizilecek sınırların dışına çıkamayacaklarına dikkat çekti ve ekledi: Aleviler açısından adaletsizliği gidermenin yolu 20-25 milyon Alevi içinden 1585 cemevi dedesini maaşa bağlamak olmamalı!

Kendisi de bir Alevi olan Şair, Yazar, Çevirmen Abbas Karakaya, son günlerde AKP hükümetinin basına sızdırdığı ‘dedelere maaş verilmesi’ meselesine ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Alevi dedeleri ve havlu atmış iktidar” başlıklı PİRHA’ya gönderdiği yazıda, “Alevi dedelerine maaş bağlanırsa, ne Alevi dedeleri Aleviliği anlatabilecek, ne de talipler Aleviliği yaşayabilecekler” dedi.

Karakaya, “Açık konuşalım: İşin içine maaş girince, Alevi dedeleri artık Alevilikteki içkin Tanrı anlayışını, yani Tanrı’nın yarattığı yeryüzünü terk etmediğini, canlar için günah-sevap defteri tutmadığını; Ene-l Hak kavramını, Alevilikte öbür dünya, cennet, cehennem kavramlarının olmadığı gibi Aleviliği Alevilik yapan özgün fikirleri anlatamayacaklar ya da anlatmakta zorlanacaklar. Çünkü dedeler maaşlı devlet memuru olunca kendilerine çizilecek sınırların dışına çıkamayacaklar” ifadelerini kullandı.

“Aleviler açısından adaletsizliği gidermenin yolu 20-25 milyon Alevi içinden 1585 cemevi dedesini maaşa bağlamak olmamalı” diyen Karakaya, “Yirmi milyonluk bir kitle içinde 2-3 bin Alevi’ye maaş vermek bu sorunu çözecek mi? Ne yazık ki çözmeyecek. Zaten bu maaş önerisini getiren devletin böyle bir amacı da yok. Asıl amaç Alevi asimilasyonu derinleştirmek, hızlandırmak” diye vurguladı.

Karakaya’nın yazısının tam metni şöyle:

“Alevi dedelerine maaş bağlanırsa, ne Alevi dedeleri Aleviliği anlatabilecek, ne de talipler Aleviliği yaşayabilecekler.

Aynı zamanda yüksek bir ahlak ve kültür olan, tüm canlıların hakkını gözeten, korku değil, sevgiyle, muhabbetle mayalanmış bu neşeli inanç biraz daha hırpalanmış olacak. Bu da, en son çözümlemede, Aleviliğin asimilasyonuna (eritilme ve unutturulmasına) hizmet edecek. Ama bu toplum buna müsaade etmeyecek.

Açık konuşalım: İşin içine maaş girince, Alevi dedeleri artık Alevilikteki içkin Tanrı anlayışını, yani Tanrı’nın yarattığı yeryüzünü terk etmediğini, canlar için günah-sevap defteri tutmadığını; Ene-l Hak kavramını, Alevilikte öbür dünya, cennet, cehennem kavramlarının olmadığı gibi Aleviliği Alevilik yapan özgün fikirleri anlatamayacaklar ya da anlatmakta zorlanacaklar. Çünkü dedeler maaşlı devlet memuru olunca kendilerine çizilecek sınırların dışına çıkamayacaklar. Çıktıkları takdirde hukuki, idari, cezai yaptırımlarla karşılaşacaklar. Yani Alevilik konuşulamayacak ve aktarılamayacak. Çünkü size maaş veren makam sizi kendi istediği kalıba dökmek isteyecek. Açık konuşalım: Sazımız, sözümüz, gülbenkler ve nefeslerimiz yavaş yavaş söylenmez olacak. Şiirin, müziğin inançta, dinde yeri olmaz diyecekler. Bektaşi fıkralarındaki neşemize bile daha sert itirazlar gelecek. Hakk’a yürüme erkannamelerimizi değiştirmemiz istenecek. Cemevlerine zamanında ‘cümbüş evi’ diyen Diyanet zihniyet bizi kendilerine benzetecek. Namaz dinin direğidir, kılana bu kadar sevap, kılmayana şu kadar ceza yazılır teranelerini daha sık ve sistematik duyacağız. Oysa yolumuzun mihenk taşlarından Şeyh Bedrettin yüzyıllar öncesinden Varidat’da şunu yazıyor: “Bütün namazlar ve niyazlar ahlakın düzeltilmesi ve iç yüzün arınması için bir vasıtadan ibarettir. Hakiki ibadetin hiçbir kayıt ve şartı yoktur. Hangi tarz ve türde yapılırsa yapılsın, Tanrı’nın dileğine uygun olur.”[1] Kısaca, Alevi dedeleri devlet memuru olurlarsa bu ve benzeri özgün, insanın dünyadaki gizemli yolculuğunu kolaylaştıran, doğayla uyumlu güzel Alevi bakış açılarını, çağımızın sorunlarına da cevaplar veren barışçıl, dayanışmacı, toplumcu incelikleri aktarmakta zorlanacaklar. Dedelerimiz parayı veren makamların yazdıkları reçetevari Sünni program ve propaganda alanı içinden seslenmeye ve davranmaya mecbur bırakılacaklar.

ALEVİLERİN TALEPLERİ

Alevilerin talepleri on yıllardan beri biliniyor. Bu talepler Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) internet sayfasından görülebilir. Taleplerin en acil olan ikisi şudur: Zorunlu din derslerine son verilmeli ve cemevlerinin Alevilerin inanç merkezi olduğu yasalara geçirilmelidir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2014 yılında cemevlerinin ibadethane olduğuna ilişkin karar vermiş, ardından Yargıtay 2018 yılında cemevlerinin ibadethane olduğuna, tıpkı diğer ibadethaneler gibi elektrik faturalarının da devlet tarafından karşılanması gerektiğine hükmetmişti. Aleviler için bir şey yapmak isteyen iktidar önce mahkeme kararlarını yerine getirsin demek gerekmez mi? Geçerken şu özeleştiriyi de not edelim: Alevi örgütleri ve kurumları son yıllarda Alevilerin Eşit Yurttaşlık talepleri için mücadeleyi tavsatmış görünüyorlar. Cemevi inşaatları ve belediyelerden kaynak bulma ana meşgaleleri olmuş. Geçenlerde yaşanan Isparta Cemevi Vakası bu gidişatın yanlışlığını, çıkmaz bir sokak olduğunu gösterdi.

Kamu kaynaklarının son derece adaletsiz dağıtıldığı; Aleviler dâhil geniş halk kitleleri aleyhine politikalar izlendiği aşikâr. Buna mukabil büyük şirketler ve sermayenin açıkça kollandığını özellikle bu salgın döneminde herkes gördü, acılarla tecrübe etti, ediyor. Bu durumda, Aleviler açısından bu adaletsizliği gidermenin yolu 20-25 milyon Alevi içinden 1585 cemevi dedesini maaşa bağlamak olmamalı. Yirmi milyonluk bir kitle içinde 2-3 bin Alevi’ye maaş vermek bu sorunu çözecek mi? Ne yazık ki çözmeyecek. Zaten bu maaş önerisini getiren devletin böyle bir amacı da yok. Asıl amaç Alevi asimilasyonu derinleştirmek, hızlandırmak. İktidarın tek taşla vurmak istediği ikinci kuşsa, kendisine doğru artan sosyal ve ekonomik haklar temelli muhalefeti, mücadeleyi zayıflatmak ve bölmektir.

HAVLU ATMIŞ BİR İKTİDAR

Dedelere maaş bağlama teşebbüsünün manidar bir zamanlaması olduğu Alevi olsun, olmasın herkes farkında. Başka bir yol ulumuzun, Pir Sultan Abdal’ın “Bozuk düzende düzgün çark olmaz” sözünü hatırlayalım: Rant için ormanını yakmaktan, deresini, suyunu zehirlemekten çekinmeyen, ülkesini kara para aklama ve uyuşturucu ticaretinin merkezine çevirmiş bir iktidardan bahsediyoruz. Berkin Elvanlar, Ali İsmail Korkmazlar için vur emri çıkarmış bir iktidarın dedelerimizi maaşa bağlamasını konuşuyoruz. Kendi seçmeni bile partilerini terk ederken Alevi dedelerine maaşa bağlamak isteyen de aynı iktidar. Halkın vergilerini beş büyük müteahhit çetesine aktarmakta beis görmeyen, halkını açlıkla terbiye eden iktidarın İçişleri bakanlığının resmi olmayan danışmanların 1585 cemevi ziyareti yapmış. En başta taliplerin, bu ziyaretlerde görüşülen dede ve yöneticilerin ezici çoğunluğunun dedelere maaş cinliğine karşı çıkacaklarını düşünüyorum. Çok küçük bir azınlık uzatılan bu havuca tamah edebilir. Ama her toplumda o kadar fire olur. Alevi toplumu önderleriyle beraber kendini arındırmayı da başaracak; bu aldatmaca, bu pespaye fırsatçılığı elinin tersiyle itecektir. Aleviler bunu birçok kez başardı, tarihimiz, günümüz ve ‘geleceğimiz’ de alın açıklıkları ve onurlu davranışlarla doludur.

SONUÇ YERİNE: YENİ BİR SAPTIRMACA

Alevilerin mücadelesi haklar ve özgürlükler mücadelesidir. Tekrarlayalım, dedelere maaş bağlanması bir Alevi talebi değildir. Yaklaşan seçimde oy alma yatırımıdır. Aynı zamanda Alevilerin ve Türkiye’nin gündemini fuzuli işlerle meşgul etme girişimidir. Yoksulluk, işsizlik, kadın cinayetleri, doğa kırımları, madencilik ve HES’lerle ülke insanı ve kaynakları tarumar edilirken, ayyuka ulaşmış bu suç ve kötülükleri dikkatlerden kaçırma girişimidir. Ayrıca, ‘Alevilik İslam içi mi, dışı mı’ gibi yanlış bir sorunun benzeridir. Yani devleti yöneten bölücü, tek tipçi zihniyet şimdi de istiyor ki Aleviler ‘dedeler maaş alsın mı, almasın mı’ gibi anlamsız, yanlış bir sorunun peşine takılsınlar, birbirleriyle münakaşaya başlasınlar. Ama sevgiye inanmış, paraya tapmayan Aleviler bu oyuna gelmeyecekler.”

PİRHA/ İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak