PİRHA- Isparta Senirkent’te cemevi olmadığını belirten Şah Ahmet Sultan Ocağı dedelerinden Mustafa Özden, “Her dedenin evinin alt katında cem yapılıyor” dedi. Özden, “Biz cemlerimizi evlerimizin altında yapıyoruz. Yürüttüğümüz cemlerde Alevi gündemlerini, dünya meşakkatlarını, Türkiye’nin yaşadığı olayları gündeme getirip tartışıyoruz” diye belirtti.
Isparta Senirkent’te Alevilerin cem yapabileceği bir cemevi yok. Alevi dedeleri kendi kullandıkları binanın bodrum katını cemevi olarak kullanıyor.
Şah Ahmet Sultan Ocağı dedelerinden Mustafa Özden, eskiden oturdukları Senirkent’te bulunan Tekke’nin bulunduğu yerde iki katlı evlerin olduğunu, alt katını cemevi olarak kullandıklarını söyledi.
Özden, “Dedelerimizin, babalarımızın cem yaptığı ve içerisinde 40-50 kişinin toplanabildiği evleri vardı. Tabii zamanla modern evler yapılmaya başlayınca Tekke’nin olduğu yerden ayrıldık. Yeni yapılan yere geldiğimizde bu evi yaparken ‘cemlerimizi nerede yaparız’ diye düşündük ve 3 katlı binanın bodrum katını cemevi olarak yapmayı düşündük” dedi.
Özden, “Her dedenin evinin alt katında cem yaptığı geniş bir odası var. Mehmet Turan dedemizin olsun diğer dedelerimizin olsun hepsinin evinin alt katında bir cemevi var” diye belirtti.
Babasının sağlığında oturdukları binanın altına cemevi yaptığını belirten Özden, “Babam dedeydi. Hakk’a yürüyünce biz de her zaman cemimizi, aşuremizi yapıyoruz. Yürüttüğümüz cemlerde Alevi gündemlerini, dünya meşakkatlarını, olaylarını, dünyanın gidişini Türkiye’nin yaşadığı olayları gündeme getiriyoruz, tartışıyoruz. İzmir Altındağ’da yürütülen cemde dede olarak hizmette bulunmuştum. Cem yaparken bir haber geldi. ‘Dede burayı 12.00’de kapatacaklar cemi sıkıştır’ dediler. Ben iki nefes bir dua söyleyip hemen işi bağlamak zorunda kaldım” ifadelerini kullandı.
Dede Mustafa Özden eskiden cemler yapılırken sabaha kadar muhabbetin sürdüğünü söyleyerek, “Cem bitmeden ezan okunurdu, kimse hiçbir rahatsızlık duymazdı. Çünkü muhabbet öyle akıyordu ki bırakıp gidesin gelmiyordu” dedi.
“CEME GELEN HER CAN MUHABBETTEN BİR BAL ALMALI”
Dışarda yapılan cemlerle kendi evlerinde yapılan cemler arasında farklılıklar olduğunu da belirten Özden, şöyle devam etti:
“Evlerde yapılan cemde semah dönüyorsun, canlara seyran veriyorsun. Birçok hizmeti rahatlıkla yapıyorsun. 12 hizmetin hepsini burada yapıyoruz. Ama evimiz dışında yaptığımız cemlerde 12 hizmetin bazılarını yapmayalım, kırklar semahını geçelim, üçlemeyelim diyorlar. Mesela canlar semah dönecek, hizmet sahibi dönmüyor. 15 dakika var 20 dakika var sıkıştırıyoruz Ceme her gelen can muhabbetten mutlaka bir bal almalı, damağında bir tat bırakmalı. Boşa kürek çekersek ne canımız gelir, ne de cemimiz cem gibi olur. Ben öğretmenim. Emin olun bu hafta cem olacaksa 5-6 değişik kitaplar alıyorum okuyup notlarımı alıyorum. Bu hafta şunu işleyeyim diyorum. Gerek 4 Kapı 40 Makam olsun, gerekse de Hakk’a yürüme erkanları ile ilgili yapılması gerekenler olsun anlatmaya çalışıyorum. Not aldığım konuları mutlaka işlemeye çalışıyorum. Yeni gelenler vardır, ilk defa gelenler vardır. O insanlar, ‘şöyle bir şey duydum ne güzel anlattı’ desin diye kendi kendimi sorumlu hissederim.”
Cebrail ARSLAN/ISPARTA
Yoruma kapalı.