PİRHA-AKP hükümetinin hazırladığı üç maddelik çalışmanın içerisinde yer alan Alevi dedelere maaş ödeneceği iddialarına ilişkin konuşan HBVAKV Antalya Şubesi Dedesi Üryan Hızır Ocağı mensubu Kenan Akbaba, “Biz dilenci değiliz. Bizler bu yola ikrar vermişiz. Türkiye’de 30 milyon Alevi vardır. 30 milyon Alevi’nin inancını yok sayamazsınız, kültürünü yok sayamazsınız” dedi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Antalya Şubesi Dedesi Üryan Hızır Ocağı mensubu Kenan Akbaba, AKP hükümetinin hazırladığı üç maddelik çalışmanın içerisinde yer alan Alevi dedelere maaş ödeneceği iddialarına ilişkin konuştu.
HBVAKV Antalya Şubesi dedesi Üryan Hızır ocağı mensubu Kenan Akbaba, dedelere maaş bağlanmasının Alevilere hakaret olduğunu belirterek, maaş alan dedenin Diyanetin yayınladığı fetvaları okumak zorunda bırakılacağını söyledi. Akbaba, hükümetin öncelikli olarak cemevlerini ibadethane olarak tanıması gerektiğini de vurguladı.
“DEVLETİN DEDELERE MAAŞ VERİLMESİ ALEVİLERE HAKARETTİR”
Hükümetin öncelikli olarak cemevlerini ibadet olarak kabul etmesi ve bununla ilgili yasal düzenlemeleri yapması gerektiğini ifade eden Akbaba, “Alevilerin önce ibadethanelerini tanımaları lazım. Biz zaten yüzyıllardır kendi cemevlerimizin giderlerini kendimiz karşılıyoruz. Devletten herhangi bir şey almadık. Bugün karşımıza çıkıp ‘biz elektriğinizi, suyunuzu ödeyeceğiz, üç beş torba çimento vereceğiz, burayı kültür merkezi olarak tanıyacağız, dedelere maaş vereceğiz’ diyorlar. Bu bizim için bir hakarettir. Dedeler ve bizim kurumlarımız yapacakları her türlü etkinliği rıza lokması dediğimiz rıza lokmalarıyla yaparlar. Biz helal mi, haram mı diye bakarız. Her parayı cebimize koymayız. Bizim yolumuz birlik ve beraberlik yoludur, rızasız lokma asla yemeyiz. Burada yetimin hakkı oluyor, fakirin hakkı oluyor, fukaranın hakkı oluyor” sözlerini dile getirdi.
“DEVLET ALEVİLERE HER YIL BÜTÇE TAHSİS EDEREK CEMEVLERİNE AKTARMALI AMA İŞLEYİŞİNE KARIŞMAMALI”
Devletin Alevilik inancına bütçeden her yıl belirli oranda pay ayırması ancak inancın işleyişine karışmaması gerektiğini vurgulayan Akbaba, “Eğer devlet bir para verecekse, kurumlarımıza belirli bir ölçüde, Anayasasına da koyarak belirli bir bütçe verebilir. Cemevlerinde hizmet eden dedelere, cemevi yöneticilerine bu hizmet bedelini verirler. Bunun dışında bir yol izlenirse dedelerle talipler arasında ayrışma meydana gelir. Bu uygulamayla bizleri talip köyleriyle olan bağlantımızı tamamen kesecekler ve diyanetin bir memuru haline getirmeye çalışıyor” diye konuştu.
“DEVLETTEN MAAŞ ALAN DEDE, DİYANETİN FETVASINI OKUR”
Maaş bağlandıktan sonra dedelere diyanetin yayınladığı fetvaları okumaları konusunda çeşitli dayatmalarda bulunulacağını dile getiren Akbaba, şunları aktardı:
“Yarın diyanet bir fetva verip ‘dede bu duayı okuyacaksın’ dediği zaman mecbur kalacaksın. Böyle bir şey asla kabul edilemez ve tasvip etmiyoruz. Bakanın danışmanı bizim Erzurum Aşkale Gümüş Seren Köyü’ne geldi. Ben de oradaydım. Bu eksiklikleri biz yüzyıllardır kendimiz giderdik bize böyle bir şey lazım değil, bizi tanıyacaksınız inanç merkezlerimizi ibadethane olarak tanıyın. Biz dilenci değiliz, dedim. Bizler bu yola ikrar vermişiz. Türkiye’de 30 milyon Alevi vardır. 30 milyon Alevi’nin inancını yok sayamazsınız, kültürünü yok sayamazsınız. Onun için biz buna tamamen kökünden karşıyız.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.