PİRHA – İzmir’de doğal kaynak suyu çeşmesinden günde yüzlerce insan evine içme suyu götürüyor. Damacana su fiyatlarının pahalı olmasından ve sağlıklı olmamasından dolayı tatlı suyun yolunu tutanlar yurttaşlar, suyun kireçsiz olduğuna dikkat çekiyor.
İzmir’in Çiğli İlçesi’ne bağlı Yakakent Mahallesi’nde bulunan doğal kaynak suyundan günde yüzlerce insan evine içme suyu götürüyor. İzmir sularının kireçli olması sebebiyle ve damacana su fiyatlarının her geçen gün artmasından kaynaklı insanlar doğal kaynak sularına yöneliyor.
Dağın eteğinde bulunan çeşme, insanlara köy hayatını anımsatıyor. Kimi motosiklet ile su almaya gelirken kimi spor yapmak için geliyor.
40 YILDIR BU SUYU İÇİYOR
62 yaşında olan emekli Mehmet Ali Yıldız, hem suyun sağlıklı olduğunu düşünerek hemde damacana su fiyatlarının pahalılığından dolayı haftada üç kere tatlı su almaya geliyor.
Götürdüğü suyu yemek ve çay yapmak için kullandıklarını, belediye suyunu banyo yapmak için kullandıklarını belirten Yıldız, “40 senedir bu suyu içiyorum daha hastalığını görmedim” diyor.
Bu zamanda herkesin cebini düşündüğünü üzülerek söylüyor Yıldız. Su arıtma cihazını aldıklarını ancak altı ayda bir filtrelerini değiştirmek zorunda kaldığını bununda 125 TL olduğunu söylüyor.
Yıldız, eşinin günde 5-6 kere çay demlediğini gülerek anlatıyor. “Satın aldığım su anca onun çayına yeter” diyerek, tatlı suyun kireç tutmadığını ve güzel olduğunu belirtiyor. Yıldız, “Burası köy gibi buraya gelince kendimi köyde hissediyorum. Buranın suyu çok güzel, hayatta kireç tutmaz” diyor.
“EMEKLİ MAAŞIYLA BEŞ KİŞİLİK AİLEYE NASIL BAKILIR?”
Yıldız ile konuşurken konu ekonomiye geliyor. Emekli maaşıyla geçinen Yıldız, 1600 TL maaş alıyor. Altı kişilik bir aileye bakmanın zor olduğunu anlatan Yıldız şöyle devam ediyor;
“Ben emekli maaşıyla geçiniyorum. 1600 lira alıyorum. Dört tane de çocuğum var. Her gün bir tane alsam ayda kaç para yapıyor sen hesapla. Nasıl geçineceğim. 12 Liraya satılıyor damacana sular.
Pazara gittim ıspanak 7 lira, brokoli, kereviz 7 lira. Ne alırsan 5-6-7 liradan aşağı değil. Pazara gidip ufak tefek bir şeyler alıp geldim. 1600 lirayla günde beş kişiye altı ekmek yetmiyor, bunun tüpü, şekeri, yağı var bunlar nasıl alınacak. Bana 1600 ver bir milletvekiline ver 20 bin lira yine fakir fukaranın sırtındalar. Ben geçinirim o geçinmez onlar 20 bin liraya alışmış ya.”
“DAMACANA SULARINDA PİSLİK 8-10 İKEN BUNDA 3 ÇIKIYOR”
68 yaşındaki Mustafa Karkın da spor yapmak için her gün iki bidon su alıp evin yolunu tutuyor. Hazır damacana sularının pahalı olduğundan şikayet ederek, “Hazır sularda var kaç para 10-12 lira. Bir emekli adamın almış olduğu maaş nedir, şu hayat şartlarına bakın. Şu su o satılan sulardan daha temiz. Ben bunu analiz yaptırdım. Onlarda pislik 8-10 çıkıyor bunda 3 çıkıyor” diyor.
Tatlı suyun kötü olduğunu söyleyenlerin damacana su satanların olduğunu belirtiyor Karkın. Senelerdir bu suyu içtiklerini ve çay yapmak içinde kullandıklarını söyleyen Karkın, diğer suların kireçli olduğuna ama bunda kireç olmadığına dikkat çekiyor.
Karkın, hayat pahalılığından şikayet ediyor. “Tabi bunu niye götürüyorsun derken hayat şartları… Ben o suyun temiz olmadığını çok iyi biliyorum bu su daha temiz” diyen Karkın, “Bizim için temiz olsa pis olsa ne fark eder. Biz ölümü bekleyen insanlarız. Aldığımız üç kuruşluk maaşla yaşamaya çalışıyoruz” diyerek de bir kez daha emekli maaşlarının düşük olmasından şikayet ediyor.
Çocuklar da market arabalarıyla alabildiği kadar damacanaları koyup su almaya gelmiş. Onlarda, “Boşuna para vermeyelim zaten burada var. Doğal kaynak suyu. Her gün gelmiyoruz bittikçe geliyoruz” diyorlar.
Motosiklet ve yanaşan arabalardan damacanasını alanlar sularını doldurup evin yolunu tutuyor.
Sevim KAHRAMAN/Semra ACAR
İZMİR
Yoruma kapalı.