Alevi Haber Ajansi

Reklam

‘Dağ keçisi kutsal; öldürmeye, canını satmaya hakkımız yok’

PİRHA- ABD’li bir kadının, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne para ödeyerek aldığı izinle 130 cm boynuz uzunluğu olan dağ keçisini Adıyaman’da öldürmesi büyük tepki çekti. HBVAKV Adıyaman Şube Başkanı Nusret Tunç, dağ keçisinin koruma atında olduğunu ve avlanmasının yasak olduğunu söyledi. Vegan aktivist İlker İnmez ise devletin bir hayvanın canını satmaya hakkının olmadığını vurguladı. 

Adıyaman’ın Sincik ilçesine “av turizmi” adı altında gelen ABD’li Emieblcek Harris adlı kadın, yetkililerden aldığı ‘yasal izin’ ile boynuz uzunluğu 130 santimetre olan 11 yaşındaki dağ keçisini öldürdü.

Av, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından yapılan ihaleyle Harris’e verildi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü İsmail Kozan, dağ keçisini kaçak avlayanlara yaklaşık 26 bin lira cezai işlem uygulandığını kaydetti. Harris, avın ardından öldürdüğü 130 santimetre boynuz uzunluğu olan dağ keçisine ait deri ve boynuzu alıp, kentten ayrıldı.

Reklam

ABD’li kadına verilen avlanma izni kamuoyunda büyük tepki topladı.

“ALEVİLİK İNANCINDA DAĞ KEÇİSİ KUTSAL”

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Adıyaman Şube Başkanı Nusret Tunç, koruma altında olan dağ keçisinin ihale yoluyla ABD’li kadına verilip öldürülmesine tepki gösterdi. Tunç, “Kapitalist sisteminin sonucudur. Para için her şey yapılıyor” dedi. Dağ keçisinin koruma altında olduğuna dikkat çeken Tunç, o bölgede avlanma yasaklarının olduğunu söyledi. Tunç, Alevilik inancında dağ keçisinin kutsal olduğunu vurguladı.

“BİR HAYVANIN CANINI SATMAYA HAKKIMIZ YOK”

Vegan ve çevre aktivisti İlker İnmez de dağ keçisinin nesli tükenmekte olan bir hayvan olduğunu ve daha hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Biz onu para karşılığı canını satıyoruz. Buna hakkımız yok. Ekonomik hiçbir gerekçe buna sebep olamaz”dedi.

İnmez, doğa ve ekolojik sistemin çok büyük bir krizin eşiğinde olduğuna dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Yani dünyanın sonuna doğru gittiğimizi gösteren birçok emare var. Bu da bu noktada bunu tamamlıyor. Para karşılığı sadece bir hayvanı değil aslında insanlığın da geleceğini tehlikeye atmış oluyoruz. Bu belki bir dağ keçisi denilerek hafife alınabilir ancak gerçek olan; biz ancak doğayı ve ekolojik sistemi, içinde hep beraber var olduğumuzu ve karşılıklı birbirimize bağımlı olduğumuzu algıladığımız ölçüde bir gelecek inşa edebiliriz. Bunun dışında başka bir şey söz konusu değil. Devletin burada yaptığı şey korkunç. Hayvanları yemek olarak kullanmamıza gerek yok. Artık o çağları çoktan geride bıraktık.

Bugün ekolojik olarak yaşadığımız kötü ne varsa ve kendimizi üstün görerek doğaya hükmetmemizi sağlayan ne varsa bu düşüncenin temelinde yatıyor. Hala her şey para karşılığı değiştirilebilir, alınabilir satılabilir şeyler olarak görülüyor. Ama hayvanlar eşya değildir, bir meta değildir. Bunu böyle kullanmamız, dünyayı yok ederek davranmaya devam etmemiz kesinlikle kabul edilemez.”

Semra ACAR/ADIYAMAN

 

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak