PİRHA-Ana Fatma Ziyareti’ne ‘düzenleme’ adı altında CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol tarafından aslan heykeli ve tabela konulması tepkiler yükselince kaldırıldı. DAD Kadın Meclisi de Ana Fatma Ziyareti’nde yaptığı açıklamada, “Bu coğrafya çok zulüm yaşadı, çok ihanet gördü, her gün her saat jiyar ve diyarlarımız acı keder içindedir. Bu organize talan zihnine karşı hakikatini korumak da, çitini yere düşürmeyecek iradeyi ve gayreti kız kardeşler olarak göstereceğiz” dedi.
Alevi inancında ziyaret yerleri önemli bir yere sahip. Munzur Gözeleri’ndeki peyzaj projesinde olduğu gibi Ana Fatma Ziyaretinin de doğal dokusuna yenileme adı altında zarar veriliyor.
Dersim’de bulunan ve Aleviler için kutsal sayılan Ana Fatma Ziyaretinin bulunduğu bölgeye, geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Gürsel Erol tarafından “peyzaj” adı altında restorasyon çalışması yapıldı. Ancak PİRHA’nın yaptığı haberler üzerine gelen yoğun tepkiler nedeniyle Erol, isminin yazılı bulunduğu mermer tableti ve yeleli aslan heykellerini kaldırmak zorunda kaldı.
Konuya dair Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, Ana Fatma Ziyareti’nde basın açıklaması yaptı. HDP Kadın Meclisi’nin destek verdiği açıklamayı kadınlar adına Zozan Bozkurt okudu.
“ANA FATMA DERSİMLİ HER KADININ STARGAHIDIR”
Zozan Bozkurt, zamanın ve mekânın ikrarlaştığı mekanlar Reya Heq / Hakk Yol Aleviler için jiyar (ziyaret) makamları olduğunu belirterek, “Makam insan nefsinin aşıldığı külli varlık ile ikrarlaşılan, Hakk’ın nurunun nişan olduğu yerdir. Xızıri gerçeğin nakşolduğu doğum mekanlarıdır. Hakk Yol Aleviler bu makamlara niyaz olarak kulli kainat ikrar kurarız. Jiyara Ana Fatma, Ana Fatma makamı bir kadın ziyaretidir. Dersimli her kadının stargahı, sığındığı, derdini açtığı, yakarışta bulunduğu şifa makamıdır” dedi.
“NEDEN KİMSE SADELİĞİN MUAZZAM GÜZELLİĞİNDEKİ SANATI GÖRMEK İSTEMİYOR”
Harde Dewreş’in, Ana Mezin’in muazzam güzelliği ve sanatı karşısında kendini biçare sayan insan, kendi nefsini göstermek için illa ki ondan aldığını tekrar işleyip Harde Dewreş’e zulm etmek için kullandığını dile getiren Zozan Bozkurt, “Heykel yapıyor, koca dağları delerek, havaya uçurarak, mermer çıkarıp tekrar o mermerle Toprak Ana’nın cemalini, güzelliğini kapatmak istiyor. Mat pürüzsüzlüğünde ayakları çamur olmasın diye. Ama neden kimse sadeliğin muazzam güzelliğindeki sanatı görmek istemiyor. Ana Mezin’in gözlerini kapatarak tecavüz eden bir erkeklik ve iktidar anlayışı ile karşı karşıyayız. En sanatsal, en değerli sadelik modernizmin pespaye süsü ile kapatılmaya çalışılıyor” diye konuştu.
Zozan Bozkurt, açıklamanın devamında şu soruları sordu:
“-Munzur’dan balık yemeyen Dersimlinin edep erkanını inandığı iktidarcılığa kurban ettiğinin farkında mıdır?
-Gürsel Erol bu muazzam sadeliğe doğmadın mı? Hangi iktidara kör etmiş seni?
-Bu toplum seni görüp, en görüleceğin yere koymadı mı?
-Nefsini kesmeyen nedir?
-Hangi sofradan besleniyor bu nefis, topraklarımız talan etmek isteyen hangi aklın hizmetkarı bu hal?
-Gürsel Erol Ana Fatma’ya niyaz olan kadınların lokması geçmedi mi boğazından?
-Yani biz bundan sonra Gürsel Erol beyefendinin ziyaretine mi niyaz olalım?
-Onun ismini görmesek kör mü oluruz. Katliama mı uğrarız diyorsunuz?
Edep erkan bilen yol evladı hiç mürşidi makamın üzerini mermerle kapatır mı?”
“BU HİZMET DEĞİL ZULÜMDÜR”
Gürsel Erol’un yolun kemaletinden dem alınmadığını, dili ile ne kadar devşirildiğini gösterdiğinin altını çizen Zozan Bozkurt, “Oyuncak sanattan yoksun aslan heykelinle aslan gibi erkeğim mi demek istiyordun. Ana Mezin Qileler o aslanların dördünü birden ayak diplerinde beslemiştir. Aslan, Ana Kadının binekleridir, toplum mitolojimizi bilir isen. Hakk bilir sen bir de hizmet ettim diyorsun, bu hizmet değil zulümdür. Zulmüne direnmek ise biz Dersim Kadınlarının ikrarı olsun.
“TALAN ZİHNİNE KARŞI HAKİKATİ KORUYACAĞIZ”
Zozan Bozkurt, devamında şunları ifade etti:
“Jiyara Ana Fatma orijinal hali ile korunsun. Yaptığın her şeyi kaldır ve en doğal hali ile bırak. Yoksa nemalandığın iktidar ihalelerinden kalan atık mermerlerini de elimizle sökmek bize düşer yoksa. Çünkü içinde helal lokma olmadığını da biliyoruz. Dersimde kendini Munzur’a bırakan kız kardeşlerimizin kanları üzerine, tarihin inkarı üzerine oturmuş devşirme lokması helal olur mu hiç.
En kutsalımıza, Hakk kapısına, Ana ocağına beton dökmek sana mı görev oldu. Farkındayız; yeni bir konseptle karşı karşıyayız. En kutsalımız olan, Hakk kapısına, mürşid-i makam ebediyen burada beton dökülerek meftun edilmiştir. Bir ocak evlâdı eliyle zulüm işlenmiştir.
İsterler ki, bu kutsal topraklarda dönecek mekan, yatılacak ev, muhabbet edilecek çeşme, tarihi anıları canlandıracak mezar taşı , niyaz olacak bir jiyar kalmasın. Kutsalımız komumuzdur, isterler ki bu kutsallar üzerinde hakikatimiz yeniden dirilmesin. Hayallerimiz, duygularımız, tarihimiz, kutsalımız, komumuz, duygularımız işgal altındadır.
Ya Ana Fatma, her gün her an senin darındayız. Bu coğrafya çok zulüm yaşadı, çok ihanet gördü, her gün her saat jiyar ve diyarlarımız acı keder içindedir. Bu organize talan zihnine karşı hakikatini korumak da, çitini yere düşürmeyecek iradeyi ve gayreti kız kardeşler olarak göstereceğimizin ikrarını veriyoruz huzurunda.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.