PİRHA- DAİŞ-HTŞ gibi paramiliter güçlerin Suriye’de farklı etnik kimlik ve inançlara yönelik katliamlarını kınayan Demokratik Alevi Dernekleri, çözümünün demokratik bir Suriye inşasında olduğuna işaret etti. DAD, “Suriye zeminindeki en gerici, en hak bilmez güçler üzerinden kurulacak bir rejim, demokratik ve kapsayıcı bir rejim olamayacak, Suriye halklarını daha koyu bir karanlığa mahkum edecektir” dedi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi, Suriye’deki gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Ortadoğu’da yeni yıkım ve çelişkilerin derinleştiğine, üçüncü dünya savaşına vurgu yapılan açıklamada, Suriye zemininde en gerici, en hak bilmez güçler üzerinden kurulacak bir rejimin Suriye halklarını daha koyu bir karanlığa mahkum edeceğine dikkat çekildi.
Suriye’deki Alevi, Kürt ve diğer tüm halklara, kadın ve çocuklara karşı yürütülmekte olan katliamları ve bu güçleri halkların üstüne salan tüm odakları kınayan DAD Genel Merkezi, AKP-MHP hükümetine, HTŞ-DAİŞ ve türevi örgütlerce Suriye halklarına karşı gerçekleştirilmekte olan soykırım saldırılarını durdurma çağrısında bulundu.
“BÖLGESEL VE KÜRESEL GÜÇLER SURİYE’Yİ KAN DERYASINA ÇEVİRMİŞTİR”
Demokratik Alevi Dernekleri’nin Suriye’deki gelişmelere ilişkin açıklaması şöyle:
“Bilindiği üzere, kadim uygarlık ve halkların yurdu olan Ortadoğu, küresel ve bölgesel gerici güçler tarafından bir boğazlaşma alanı biçiminde tutulmaktadır. Halkların boğazlaştırılması üzerine kurulu olan bu politika ve tahakküm biçimleri emperyalist güçler tarafından kendi çıkarları temelinde dayatılan ulus devletler döneminde daha da derinleştirilmiş olup halklarımıza ağır bedeller ödetmektedir.
Bölge, sahip olduğu kaynaklar ve jeostratejik konumu nedeniyle sürekli biçimde müdahalelere maruz kalmaktadır. Ortadoğu merkezli olarak yürütülmekte olan Üçüncü dünya savaşı bölge genelinde yeni yıkım ve acılara, travmalara yol açmakta, bölgesel çelişkiler derinleştirilmekte, yeni çelişki ve travmalar da üretilmektedir.
Bu politikaların en güncel örneklerinden biri de Suriye’de yaşanmaktadır. Farklı etnisite ve inanç kimliklerinin bin yıllardır bir arada yaşamakta olduğu bu coğrafya, bölgesel ve küresel güçler tarafından kan deryasına çevrilmiştir. BAAS rejimi, esas olarak küresel güçler ve bölgesel bağlaşıkları tarafından yıkılmış olup, ortaya çıkan sonuçlardan doğrudan bu güçler sorumludur.
“DAİŞ VE HTŞ’YE DESTEK VEREN DEVLETLER BU SUÇLARIN ORTAKLARIDIR”
Suriye halkları da tüm insanlık gibi, eşitlikçi ve demokratik bir yönetim biçimiyle yaşama hakkına sahiptir. Fakat dünyanın dört bir yanından getirilen katil sürüleri ve Suriye zeminindeki en gerici, en hak bilmez güçler üzerinden kurulacak bir rejim küresel ve bölgesel güçlerin tercihi olsa da, demokratik ve kapsayıcı bir rejim olamayacak, Suriye halklarını daha koyu bir karanlığa mahkum edecektir.
DAİŞ ve türevleri olan bu güçler, tüm dünya halklarının şahitlik ettiği üzere kitlesel katliamlar, soykırımlar gerçekleştiren örgütlerdir. Bu güçlere destek veren devletler ve farklı güç odakları da tüm bu insanlık suçlarının hem sahibi, hem de ortaklarıdırlar.
Küresel bir organizasyonla rejimi deviren HTŞ ve türevi örgütler, hali hazırda, Suriye halklarına, özellikle azınlık ve seküler yaşamdan olan her etnisite ve inançtan halklara karşı katliamlar yapmaktalar. Bu katil sürülerine her türlü desteği vererek Suriye halklarının üstüne salan, bugün içinse meşru muhalefet kabul eden tüm güçler bu insanlık suçlarının sahibi ve ortakları durumundadırlar.
“ÇÖZÜM DEMOKRATİK BİR SURİYE İNŞASINDADIR”
Suriye’de Alevi, Kürt ve diğer tüm halklara, kadın ve çocuklara karşı yürütülmekte olan katliamları ve bu güçleri halkların üstüne salan tüm odakları kınıyoruz. Suriye sahasına müdahil olarak bu sonuçlara yol açan tüm güçlere, AKP-MHP hükümetine, HTŞ-DAİŞ ve türevi örgütlerce Suriye halklarına karşı gerçekleştirilmekte olan soykırım saldırılarını durdurma çağrısında bulunuyoruz.
Bölgesel ve küresel güçler Suriye’den çekilmeli, Suriye halklarının yaraları sarılmalı, ortak yaşam kültürü canlandırılarak demokratik bir Suriye inşa edilmelidir. Zaman sahipsiz, mekân rızasız, mazlum çaresiz değildir!”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.