PİRHA- Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi, Malatya Katliamının 43. yılında yaşamını yitirenleri andı. Yapılan açıklamada “Malatya Katliamı devletin yıllardır sistematik olarak uyguladığı, sürgün, yozlaştırma, inançsızlaştırma ve asimilasyon politikalarının devamıdır” denildi.
Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şubesi, 17 Nisan 1978 Malatya Katliamında can verenleri andı. Yazılı yapılan açıklamada “Malatya, devletin asimilasyon politikalarından birisidir” denildi.
“MALATYA ETNİK VE İNANÇSAL ARINDIRMAYA TABİ TUTULMUŞTUR”
Katliam zemininin Alevi-Sünni, Türk-Kürt ayrımı olduğuna vurgu yapan DAD Ankara Şubesi, devletin, Kürt ve Alevileri baskı altında tutup, gerici güçleri kışkırttığını ifade ederek şu açıklamayı yaptı:
“Kanlı toprakların, kanlı tarihinden biri de 18 Nisan 1978 tarihinde yaşanan Malatya Katliamı’dır. Koçgiri ve Dersim’e silahlı güçleriyle mazlum halka savaş açan devlet, Malatya’da ise sivil faşistleri örgütleyerek bir katliam gerçekleştirmiştir. Diğer katliamlarda olduğu gibi Malatya etnik ve inançsal bir arındırmaya tabi tutulmuştur.
“ÇETELER ALEVİLERİ GÖÇE ZORLADI”
Malatya katliamının tarihçesine bakıldığında; kent merkezine yerleşen ve ekonomik anlamda birikim sağlayan Alevilerin varlığından rahatsız olan devlet ve işbirlikçi çeteler, Alevi toplumuna baskı yaparak göçe zorlanmışlardır. Mezhepsel ve etnik ayrışma ve saldırılar merkezde başlayıp ilçe ve köylere de yavaş, yavaş yayılmıştır. Bu saldırı ve baskılar 11 Aralık 1977’de belediye başkanı olan faşist Hamit Fendoğlu’nun göreve gelmesiyle daha da yoğunlaşmıştır.
“8 CAN KATLEDİLDİ, 20’Sİ AĞIR OLMAK ÜZERE 100 CAN YARALANDI”
Bu kışkırtmalar sonrasında Alevi mahalleleri ve evleri tespit edilip bazı evler işaretlenmiştir. 17 Nisan 1978 sabahı Hamit Fendoğlu’nun evine postayla gönderilen bombalı bir paketle öldürülmesiyle akşam saldırılar başlamıştır. 18 Nisan 1978 sabahı erken saatlerde kent merkezine çevre il ve ilçelerden, köylerden akın, akın insanlar gelmeye başlamış toplanan binlerce güruh ellerinde sopalar, zincirler ve baltalarla yüzleri maskeli kişilerin yönlendirdiği şekilde saldırılarına başlamışlardır.
İntikam yeminleri ve sloganlarla kalabalığı yönlendiren maskeli kişilerin önderliğinde iş yerleri tahrip edilip yakıldıktan sonra mahallelere yönelip saldırılarına devam etmişlerdir.
20 Nisan 1978 akşamına kadar süren bu saldırılarda 8 can katledilmiş, 20’si ağır olmak üzere 100 can yaralanmış. 100 işyeri ve konut tamamen olmak üzere toplam 960 işyeri, konut ve araç tahrip edilmiştir.
“MALATYA ETNİK, İNANÇSAL OLARAK CİDDİ DEĞİŞİME UĞRADI”
Bu olayların devamında devletin Alevilere yönelik baskıları yoğunlaşmış. Neredeyse her gün evleri işyerleri basılıp aramadan geçirilen bu insanlar keyfi olarak gözaltına alınıp işkencelere tutulan insanlar sonunda kendini güvende hissetmediği için yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Böylece Malatya’nın etnik, inançsal, kültürel ve siyasal yapısı ciddi bir değişime uğramıştır.
Malatya Katliamı devletin yıllardır sistematik olarak uyguladığı, sürgün, yozlaştırma, inançsızlaştırma ve asimilasyon politikalarının devamıdır. Malatya katliamının 43. Yılında katledilen canlarımızı saygıyla anıyoruz.”
Açıklamada imzası olan kurumlar:
Ankara Dersimliler Derneği.
Gürün Yuva ve Külahlı Köy Dernekleri.
Ankara Varto Derneği.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.