PİRHA- Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) avukatlarından İsmail Hakkı Atal, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin teminat altına aldığı adil yargılanma hakkı doğrultusunda Sinop Nükleer santrali ‘ÇED İPTAL’ davasının önümüzde ki günlerde yapılması planlanan keşfinin ertelenmesi ve akademik bilgileri, bilimsel ehliyeti yeterli yeni ve tarafsız bir bilirkişi heyeti oluşturulması için mahkemeye başvurdu.
Akkuyu Nükleer Santralinin yapımı öncesi hazırlanan ÇED raporunun iptali için Danıştay’a başvuru yapılmıştı.
11.07.2016 tarihindeki keşifte ısrarla Akkuyu sahasının zemininin karstik boşluklar barındırdığını ifade etmelerine rağmen bilirkişi heyeti ve mahkeme talepleri dikkate almayarak zeminden karot almadan keşfi tamamlamış, reddedilen bilirkişilerin hatası sonucu, 2018 Temmuz ayında henüz 56.000 ton nükleer reaktör ağırlığı binmeden Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatında zemin betonu çatlamıştı.
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, konuya ilişkin yaptığı açıklamada Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin teminat altına aldığı adil yargılanma hakkı doğrultusunda Sinop Nükleer santrali ‘ÇED İPTAL’ davasının 7.06.2021 tarihinde yapılması planlanan keşfinin ertelenmesi ve akademik bilgileri, bilimsel ehliyeti yeterli yeni ve tarafsız bir bilirkişi heyeti oluşturulması için mahkemeye başvurdu.
Atal başvurusunda, “Bilirkişiler raporu ya okumadan imzalıyor ya da okumuşlarsa da bilimsel ehliyetlerinin ve akademik bilgilerinin eksik olduğu ortaya çıkıyor” diye değerlendirme yaptı.
“BİLİRKİŞİLER DEPREMSELLİK İNCELEMESİ YAPMADI”
Sinop nükleer ÇED raporu iptal davasında görevlendirilen ve daha önce Akkuyu nükleer davasında da görev yapan 7 bilirkişinin reddi talebinde bulunduklarını açıklayan Avukat Atal, tarafsızlığından ve bilimsel ehliyetinden şüphe duyduklarını belirttiği bilirkişilerle keşif yapılamayacağını ifade ederek şunları söyledi:
“Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Hasan Çetin’in 2001 yılında Tübitak bildirisinde Akkuyu sahasının aktif bir fay hattı olan Kuzey Anadolu Ecemiş Fay hattı uzantısında olduğu; ilki 38.000 yıl önce, ikincisi 28.000 yıl önce ve üçüncüsü 17.000 yıl önce olmak üzere her 10.000 yılda bir 7 şiddetinden büyük yıkıcı deprem olduğunu, ancak son 17.000 yıldır deprem olmadığı için tekrarlama periyodu 10.000 yılda bir olan bölgede, enerji birikiminin olduğu ve bölgede her an 7 şiddetinden büyük bir deprem olabileceğine ilişkin bilimsel delilleri de sunmamıza rağmen (Sinop davasında reddettiğimiz 7 bilirkişinin de bulunduğu) bilirkişiler karot almadıkları için depremsellik incelemesini de yapamamışlardır.”
“500 MİLYON İNSANIN HAYATI İÇİN FELAKET OLUŞTURACAK”
Yine keşifte deniz seviyesinin yükselmesi riskini ısrarla beyan ettiklerini reddettikleri bilirkişilerin büyük çoğunluğunun raporu okumadan imzaladığını söyleyen Atal, şunları aktardı:
“Bu bilirkişilerin bilimsel ehliyetlerinin-akademik bilgilerinin yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Fukuşima faciasını ve deniz seviyesi kalıcı olarak yükseldiği takdirde Akkuyu nükleer santralinden Akdeniz ekosistemine karışacak radyoaktivitenin 500 milyon insanın hayatı için felaket oluşturacağı üzerine argümanlarımız sonrasında bilirkişi heyet raporunun 203. sayfası 24 no’lu paragrafında ‘(…) tsunami çalışmalarında bölgede en yüksek dalga boyunun 7 metre civarında olabileceği belirtildiği, bu durumun 10 metreyi aşmamasından dolayı tsunami riskinden söz edilemeyeceği, iklim değişikliği sürecinde deniz seviyesi yükselse bile tsunami oluşturacak bir seviyeye hiçbir zaman ulaşılamayacağı’ ifadesi kullanılmıştır.”
“BİLİRKİŞİLİK GÖREVİNDEN MEN EDİLMELERİ GEREKİR”
Avukat Atal, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Biz avukatların sosyal bilimci olarak bildiği ‘iklim değişikliği nedeniyle deniz seviyesinin kalıcı olarak yükselmesi riski tsunami nedeniyle deniz seviyesinin geçici yükselip geri çekilmesi farklılığını, 15 fen bilimci profesör bilirkişinin bilmemesi veya bilememesi söz konusu olamayacağına göre, heyetten birilerinin hazırladığı raporu diğer bilirkişilerin ya okumadan imzaladığı ya da okumuşlarsa da bilimsel ehliyetlerinin ve akademik bilgilerinin eksik olduğu ortaya çıkmaktadır. Bütün bu hususlar doğrultusunda Akkuyu davasında görev yapan 15 kişilik bilirkişi heyeti (içinde Sinop Nükleer davasında görevlendirilen 7 bilirkişinin de olduğu) tarafımızca yüksek öğretim kurulu başkanlığına şikayet edilmiş, YÖK kanununun, ilgili maddeleri doğrultusunda cezalandırılmaları ve bilirkişilik görevinden men edilmeleri kararı alınması için şikayet ve idari başvuruda bulunulmuştur.”
“BİLİMSEL EHLİYETİ YETERLİ YENİ VE TARAFSIZ BİR BİLİRKİŞİ HEYETİ TEŞKİL EDİLMELİDİR”
Avukat Atal son olarak şunları kaydetti:
“Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin teminat altına aldığı adil yargılama hakkı doğrultusunda Sinop Nükleer santrali ÇED İPTAL davasının 7.06.2021 tarihinde yapılması planlanan keşfi ertelenmeli ve akademik bilgileri, bilimsel ehliyeti yeterli yeni ve tarafsız bir bilirkişi heyeti teşkil etmelidir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.